Bölüm - 2

6K 330 25
                                    


Güzeldi. Güzel olduğunu bilecek kadar kendini beğenmişti. Sivri bir çenesi, küçük bir yüzü vardı. Her duygusu yüzünden anlaşılabiliyordu. Soğuk bakıyordu. Bir saattir izlediklerinden çıkarabildiği notlar bunlardı.

"Ne zamana kadar bekleyeceksin daha?" diyen Gökhan'ın sabırsız sesiyle başını ona doğru çevirdi.

"Arkadaşı varken gidemem yanına... Tek kalması gerek."

"Ya hiç kalmazsa?"

"Elbet kalacak. Senin işin varsa gidebilirsin."

Gökhan umursamaz bir ifadeyle ona baktı. "Akşamın dokuzunda güzel bir kadınla yemek yiyebilecekken seninle bir saattir arabada boş boş oturmak fazlasıyla eğlenceli olsa da sıkmaya başladı."

"Bir gün çapkınlık yapmadığında namına laf gelmez merak etme."

"Yakışıklı olmak benim suçum mu?"

Gülümsemekle yetindi ve tekrar restorana çevirdi gözlerini. İki gündür sadece bu kız ve ailesiyle ilgileniyordu. Tüm tefecilerle görüşmüş, borçlarının durumunu öğrenmişti. Tabi tefecilere Haldun'u sıkıştırması için biraz parasal ricalarda da bulunmuştu.

"Bu iş böyle olmayacak. Benim gidip el atmam lazım."

"Ne yapacaksın?" diye sordu Ayaz.

"Gel benimle."

Birlikte arabadan inerek restorana girdiler ve hemen Ayşe'nin arkadaşı ile oturduğu masanın çaprazındaki masaya oturdular. Yanlarına gelen garsona rastgele bir siparişte bulundular. Siparişleri önlerine geldiğinde hala diğer masada oturanlar neşeyle sohbet ediyorlardı. Ayşe'nin ses tonu da tıpkı yüzündeki ifade gibi kendini beğenmişti. Birkaç kez kahkaha attığını duydu. Öfkesini frenlemeye çalıştı.

"Sakin ol..."

"Ne?"

"Yüzün kızardı. Kadına öfkeyle bakıyorsun."

Gökhan'ın uyarısıyla bakışlarını tekrar masaya çevirdi ve önündeki suyu bir dikişte bitirdi.

"Şimdi şansını iyi değerlendir."

"Ne saçmalıyorsun?"

Gökhan ayağa kalkarak gülümsedi. "İzle ve gör..." dedikten sonra yavaş adımlarla terasa doğru yöneldi ve o an Ayşe'nin arkadaşı da ayağa kalkarak peşinden gitti. Gökhan gerçekten çapkınlıkta uzmandı. İlk defa çapkınlığı bir işlerine yaramıştı. Derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve direk olarak Ayşe'nin oturduğu masaya ilerledi. Onun telefonunda bir şeylere baktığını gördü. Umursamaz bir tavırla tam karşısına oturdu. Ve o an bakışları buluştu. O bakışlardaki küçümsemeyi görmek içindeki intikam ateşini daha fazla alevlendirdi.

"Arkadaşım arkadaşınızın peşinden sazan gibi gitti diye benim de sizinle konuşacağımı mı düşündünüz?"

Umursamaz bir tavırla karşısındaki kadına baktı.

"Doğrusu konuşmanla ilgilenmiyorum. Dinlemen yeterli. Sonra zaten kararını verirsin."

"Sen? Siz kimsiniz de benimle bu şekilde konuşabiliyorsunuz?"

Kaşları çatılmış, gözleri öfke ateşiyle yanıyordu. Ama bunlar iyi günlerdi. Çok iyi günlerdi.

"Benimle evleneceksin."

Öyle bir kahkaha attı ki restorandan birkaç kişinin bakışları onlara kaymıştı. "Siz aklını kaçırmış delinin tekisiniz."

"Baban borç batağında... Birkaç haftaya iflasını açıklamak zorunda kalacak."

Sen BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin