3.Bölüm

79 6 1
                                    

GEÇMİŞ

"Cesur." Gözleri gözlerime dalmışken 

"Hmm." Dedi. Kollarımı biraz daha boynuna dolarken aramızdaki mesafe kapanmış dudaklarım dudaklarına değiyordu.

"Cesur" Adını söylemek dahi heyecanlandırıyordu. Belimdeki kollarını biraz daha sıkarak "Hmm." Dedi. Yüzüme dalmış seyir ederken gözlerim dudaklarına düştü. Kısık sesle konuştum.

"Neden öyle bakıyorsun." 

"Nasıl bakıyormuşum." Sol kaşını kaldırarak sorduğu soruya cevap verdim. Adamın kaş kaldırmasına da düşülmez Süveyda.

"Aşıkmış gibi." Gülümseyerek cevapladığım da gözlerini dudaklarıma indirerek gülümsememe uzun bir süre baktı. Sonunda büyük bir iç çekerek "Aşığım çünkü" Dedi. Verdiği cevapla gülümsemem büyürken onun da dudakları kıvrılmıştı.

"Ben de aşığım." Dedim. Dudaklarım dudaklarına değerken daha fazla dayanamayarak öpüşmeye başlamıştık. Sol eli yanağımda dururken diğer eliyle belimden destekleyerek biraz daha kendine çekti. Öpüşmemiz sona erdiğinde alnını alnıma yasladı.

"Ölüyorum sana Süveyda." 

"Ölüyorum sana Cesur."

GÜNÜMÜZ

Issız sokakta ağlama seslerim duyulurken adımlarım yavaştı. Ayakta duramayacak kadar kırılmıştım. Yarım saat önce bana dalıp Turhan abiyle konuşan adamın yarım saat sonra ne yaşayıp da o cümleleri kurduğunu anlamamıştım. Ahu'nun önünde bir kez daha rencide olmuştum. O kıza güvenmiyordum onda farklı bir şeyler vardı. Elimde tuttuğum ayakkabılarla yolu yarılamışken karşıdan bana doğru gelen Kadir'i gördüm. 

"Ooo kız Süveyda ne bu halin." Gülerek konuşmasına göz devirip yanından geçmek için adımladım. Önümü keserek kolumdan tuttuğunda hızla geri çekildim. Biz bu şekilde görmeleri tekrar bir olaya neden olabilirdi.

"Ama aşkım ne bu tavırlar." İğrenç gülümsemesi miğdemi bulandırırken bir adım daha geri çekildim.

"Siktir git Kadir!" Sokakta kahkaha sesi duyulurken yanımızdan geçen birkaç kişinin söylemleri şimdiden kulağıma gelmişti.

"O gün ne güzeldi Süveyda bunu en kısa sürede tekrarlayalım." Bu sefer adımlarım ileri olurken sertçe göğsünden ittirdim.

"O günü tekrarlamak mı istiyorsun. Tekrarlayalım mesela ben bir koşu gidip bıçak getireyim sen yerde Ay" Sözümü kimse duymadan pis elleriyle ağzımı kapatmıştı. Miğdem daha da bulanırken ellerinden çırpınarak kurtuldum.

"Bana sakın dokunma. SAKIN!" Sokakta yüksek sesim duyulduğunda yine kimse yardım eli uzatmamıştı. İki elini de havaya kaldırarak geri adımladı.

"Kadir yalvarıyorum. Ne olur Cesur'a gidip gerçekleri anlat ben anlatamam ama sen anlatabilirsin." Fısıltıyla konuştum. O kadar kötü durumdaydım ki bu iğrenç insana yalvaracak hale  gelmiştim.

"Neden anlatayım Cesur'dan nefret ettiğimi herkes biliyor böyle bir koz elime geçmişken anlatmam gülüm."  

"İğrençsiniz siz. Sen de o altına aldığın orospu da iğrençsiniz." Ayça'nın o günden sonra Kadir'le yattığını Serpil'den duymuştum. 

"Şşşhh kendine hakaret etme güzelim." Suratına tükürerek hızla yanından geçtim. Ben toparlansam da kalkmama izin vermeden herkes bir darbesini indiriyordu. Eve geldiğim de üstümdekileri çıkartarak sıcak bir duşa girdim. Gözlerimde ki yaşlar kurudukça yenileri geliyordu. Kısa bir duşun ardından bornozuma sarılarak odama geçtim. Saçlarımı havluyla kurulayarak yatağa oturdum. Üstümü değiştirmeye halim yoktu. Yatağa uzanıp elime aldığım telefonumla whatsappına girdim. Profil fotoğrafı arabasının önünde kolları bağlı bir şekilde kameraya bakarak verdiği pozdu. Uzun bir süre fotoğrafını inceledim. Sayfasına tekrar girdiğim de çevrimiçi olduğunu görünce bir anlık heyecanla telefonu yatağa düşürdüm. Sanki sayfasında gezeceğimi görecekmiş gibi hissediyordum. Telefonu tekrar elime aldığım hala çevrimiçiydi kiminle konuşuyordu ki gece vakti. Bir an neden çevrimiçisin diye yazmak istedim. Düğünde söyledikleri hala aklımda, sesi kulaklarımdaydı. Gelen bildirim sesiyle gözlerim telefonuma döndü. Mesaj gelmişti. Cesur bana mesaj atmıştı ve ben sayfasında olduğum için anında görüldü olmuştu. Anın verdiği heyecanla yerimde hızla doğrulup dizlerimin üstünde oturdum.

SÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin