Taehyung, Alfa Min'i takip ederek kraliyet masasının bulunduğu büyük alana vardığını kimseyle göz göze gelmemek için başını eğik tutmaya devam etti. Kral emir vermediği sürece başını kaldırırsa saygısızlık etmiş olurdu.
Bulunduğu yerde hafifçe eğildi ve selamını verdi. Kralın bir an önce emri vermesini ve onunla göz göze gelmeyi çok istiyordu.
Emrin gelmesini beklerken tıpkı günün sabahında olduğu gibi çenesinde yer edinen el onu şaşırtmıştı.
Yavaşça başı kaldırıldığında sonunda istediği oldu, onunla göz gözeydi şimdi. Ancak bu çok daha fazla şaşırmasına sebep olmuştu.
Kral ona emir vermek yerine masadan kalkmış, Omega'nın ayağına gelmiş ve kendi eliyle göz göze gelmelerini sağlamıştı.
Sabahki heyecanı hâlâ üzerindeydi. İkisi de deli gibi sürekli birbirlerinin gözlerinin içine bakmak, birbirlerinin herbir noktasını incelemek istiyordu. Saygısızlık olacağını bilmese, alana başı dimdik bile gelirdi Taehyung.
"Omega'm... Önümde başını eğip de esirgeme benden gözlerini."
Duyduklarıyla gözleri daha da büyüyüp, nefesleri daha da sıklaşmıştı Omega'nın. Yanakları heyecanının getirisiyle pembeleşmiş, gülümsememek için dudaklarını zorluyordu.
Alfa olan ise bu görüntü karşısında tükenmişti. "Daha ne kadar etkileyebilir ki beni?" diye düşünse de her defasında daha ağır hislerle tanışacağını içten içe biliyordu.
Elini tenine sürterek çenesinden al yanaklarına çıkardı.
"Şimdi de gülümsemeni mi esirgiyorsun Alfa'ndan?"
Alfa'dan aldığı cesaretle gerginliği biraz daha azaldı. Masadakilerin varlığı artık çok da zorlamıyordu onu.
Önlerindeki yemeği boşvermiş şaşkınca karşılarındaki heybetli adamı ve ve hemen dibinde gülümseyen Omega'yı inceliyorlardı.
Kral herkesin toplanmasına ve epey zaman geçmesine rağmen yemeği başlatmamış, şimdi ise emir vermek yerine öylece masadan kalkıp Omega'nın ayağına gitmişti.
Hepsi ikilinin ne konuştuğunu ve en çok da bu Omega'nın kim olduğunu merak ediyordu.
Sonunda Kral Jeon bedenini masaya doğru çevirdiğinde herkes ağzından çıkacak kelimeleri beklemeye başladı ancak heybetli adam bunun yerine Omega'nın elini tuttu ve onu nazikçe kendi koltuğunun yanındaki koltuğa oturttu.
Bu iki koltuk dev masadaki en büyük ve en iyi işlemeleri üzerinde barındıran koltuktu.
Masanın en başında bulunan büyük koltuk krala özel bir tasarımdı. Onun hemen yanındaki ise kralın eşine özeldi.
Bunun farkında olan Taehyung ise en az masadaki diğer bireyler kadar şaşkındı. Ancak ilk tepkisini gösteren ailenin büyük oğlu Alfa Joon oldu.
Hızla ayağa kalktığında Kral da dahil herkesin odağı ona toplanmıştı.
"Bu yaptığın ne anlama geliyor kardeşim?"
Dişlerinin arasından sinirle konuştuğunda yaptığı saygısızlığı zerre umursamadı.
"Omega'mın nazikçe koltuğuna oturmasını sağladım. Bugün oldukça yoruldu, güzelce beslenmesini istiyorum. Bir sorun mu var ağabey?"
Namjoon hırsla kardeşine doğru yürüdüğünde her geçen saniye haddini daha da aşıyordu.
Kral Jeon bu durumda hâlâ sakince olduğu yerde dikiliyordu ancak bunun fazla sürmeyeceğinin farkındaydı Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WISTERIA | taekook
Fanfic"Başını kaldırabilirsin." Kralının emriyle başını kaldırdı ancak göz göze geldiklerinde hiç beklemediği bir şey oldu. Taehyung, kurdunun beyninin içinde yankı yaparcasına 'Eş! Eş!' diye bağırmasını beklemiyordu.
