Merhaba!
Uzun zamandır buralarda olmadığımın farkındayım ve bunun için gerçekten özür dilerim. İki haftalık bir sınav haftasında olduğumdan uzun süre ne Wattpad'e ne de Facebook, Twitter gibi diğer sosyal ağ hesaplarıma girebildim. Neyse ki sınavları geride bırakıp buraya döndüm. Yokluğumda kitabımızın son kontrolleri yapıldı ve yavaş yavaş baskıya girmek için hazırlandı. Farkındayım, kapağı merak ediyorsunuz. Ancak kapak belki de yayınevi de benim için de en ciddi karar olduğundan bu kadar titiz olduk. Kapağı en yakın zamanda sizlere göstereceğime emin olabilirsiniz! Sadece; henüz tamamlanmadı. Her neyse, heyecandan yerimde duramadığımı fazla sevinçli yazımdan anlamışsınızdır. Sizlere Wattpad'de olmayan bir kısımdan alıntı getirdim. Ben ıhlamurumu yudumlayıp peçeteleri bitirmekle meşgulken sizlere bu güzel alıntıyı armağan ediyorum. Öpüldünüz! :*~~~
Her şey birkaç saniye içinde oldu. Gizemli yabancım, bana sinsice gülümseyerek tehlike çanlarının zihnimde yankılanmasına sebep oldu. Arabadan çıkmak için hamle yapmıştım. Ancak çok geçti; kollarımdan sıkıca kavrayıp bedenimi havaya kaldırmış ve zorlanmadan beni omzuna bir şal gibi atmıştı. Fal taşı gibi açılan gözlerim ve bir karış açık ağzımla içinde bulunduğum durumu anlatacak söz bulamıyordum. Baş aşağı olduğumdan dolayı gece karası saçlarım yüzüme doğru sallanıyordu. Yürüdüğünden kalçasının sallanmasını görebiliyordum. Tamam, Hazan. Dikizlemenin sırası değil!
"Bırak beni!" dedim yumruklarımı sırtına geçirirken. Yumruklarımın ona okşama gibi geldiğinden emindim. Dediklerime kulak asmamıştı. Sinirden üstündeki ceketin eteklerini çekiştirdim ve öfkeyle, "Beni hemen aşağı indir!" diye bağırdım.
Güldü. "Memnuniyetle!"
Bez bebekmişim gibi vücudumu kolayca tutup bir anda aşağı bıraktı. Kalçam son hız asfalt ile buluştuğunda acıyla inledim. Canım acımıştı!
Dilimin ucuna gelen bütün küfürleri yutup sinirle homurdandım.
"İndireceğin zaman söylesene! Ne diye bir anda bırakıyorsun!"
Ben ateş püskürürken o gülümsemekle meşguldü. Dudaklarını bastırmasından kahkahasını zor tuttuğunu anlayabiliyordum.
"Söyleseydim yüzündeki ifadeyi göremezdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZA TUTSAK(Kitap Oldu.)
RomanceHazan ve Hakan… Hayatın acımasız pençesine takılmış iki kardeş… Et ve tırnak gibiydi ikisi. Birbirlerinden bir an olsun ayrılmazlardı. Ancak zamanla, büyüdükçe araya bambaşka bir engel girdi: Uyuşturucu… Bu beyaz illet insanı her geçen gün ruhunu...