Titreyen ellerimi masanın üzerinden çektim ve dizlerimin üzerine koyup sakinleşmeye çalıştım .Ateş gergin halimi fark ederse bir an bile düşünmez buradan götürürdü beni .
Şık restaurantın içerisinde yaklaşık yarım saattir piyano sesi yankılanıyordu .Bakışlarım masaların etrafında minik çember oluşturan sahneye kaydı .Piyanist Clair de lune Debussy çalıyordu .Yüzünü incelemeye başladım .Çatık kaşları işine nasıl odaklandığını gösteriyordu .Piyanonun tuşlarında dolaşan nazik parmakları ise bir insanı etkileyecek kadar ince ve uzundu .
Piyanonun sesi rahatlamama yardımcı olmadığı için bakışlarımı Ateş'e çevirdim .Beni izlediğini farkettiğimde gerginliğimi anlamaması için gülümsemeye çalıştım .Bir şey söylemeden bakmaya devam ettiğinde boğazımın kuruduğunu hissettim ve önümdeki bardağa uzandım .Kırmızı şarabın boğazımı yakıp geçmesine izin verdim .Yüzümü yutkunduktan sonra buruşturdum ''Bunu nasıl içiyorlar böyle ? ''
''Herkes senin gibi bir kerede kafasına dikerek içmiyor aşkım '' Gözlerim yumuşayarak ona baktığımda yüreğim hoplamıştı ''Bana her aşkım diyişinde çok değişik hissediyorum ''Gülümseyerek beni izledi ve bir eliyle sakallarını sıvazlamaya başladı ''Nasıl hissediyorsun ? ''
Şarabın etkisi miydi bilmiyorum ama kendimi çok rahat ve güvende hissetmiştim .Ayrıca da oldukça cesaretli ...Gözümün önünü kapatan bir tutam perçemi elimle bir kenara ittim ve kıkırdadım ''Sarhoş ''
Gülümsemesi omzumdan arkaya baktığında solmaya başladı ve hoşnutsuz bir şekilde mırıldandı ''İşte bu hiç iyi olmadı '' Anlaşılmaması için başımı yavaşça çevirdim ve omzumdan arkaya baktım .Oldukça iri yapılı takım elbiseli bir adam bize yaklaşıyordu .Yoksa ?
Önüme dönüp Ateş'e onun Poyraz olup olmadığını sordum sessizce .Cevap olarak gözlerini yumduğunda kalp atışlarım hızlanmıştı .Gözlerimi Ateş'in gözlerinden ayırmazken ellerimi titrememeleri için yumruk yapmıştım .
''Ateş ! Seni burada görmek ne güzel ! '' Yanımıza bir sandalye çekilince gergince yutkundum .Bakışlarım hala Ateş'İn sinirle Poyraz'a bakan gözlerindeydi .Çenesini sıktığı o kadar belliydi ki .Çene kemiği daha ne kadar belirgin olabilirdi bilmiyordum.''Ne tesadüf ama ! '' Dişlerinin arasından samimi olmayan bir şekilde konuştuğunda Poyraz'ın kahkaha attığını duydum .İğrenç.
Bakışlarının üzerime saplandığını hissediyordum ama Ateş'ten bakışlarımı çekmeye korkuyordum .Ellerim masanın altında yumruk duruyordu . ''Beni bu güzel bayanla tanıştırmayacak mısın ? '' Kahveleri bana baktığında korktuğumu anlamış olmalı ki gülümsemeye çalıştı .Bakışlarıyla sakin olmamı söylüyor gibiydi .''Defne ,kız arkadaşım '' İsmim konusunda söylediği yalanı yutmuş olmasını diliyordum .Çünkü yüzüme çok dikkatli bakıyordu ,hissediyordum .Bıçak gibi vücuduma saplanıyordu korkunç bakışları
''Memnun oldum hanımefendi ,ben Poyraz Arslan '' Elini uzattığında bakışlarımı çekmek zorunda kalmıştım .Uzattığı ele bakıp gülümsemeye çalıştım ''Memnun oldum '' Elimi uzatmadığımı görünce boğazını temizleyerek elini geri çekti ve gülümsedi ''Ateş'le ne zamandır berabersiniz ?'' Sonunda rüyalarıma giren hiç görmediğim suratına baktığımda kanımın çekildiğini hissettim .Kirli sakalı,belirgin çene hatları ,kısık küçük ela gözleri ve kel haliyle yaşını hiç göstermeyen bir yakışıklılığa sahipti .
''Haftaya iki ay olacak '' Ateş gülümseyerek konuştuğunda bende gülümsemeye çalıştım .Poyraz gözlerime bakmaya devam ederken Ateş'in cevabını umursamadı .''Gözlerinizin rengi çok güzel '' Gözlerini kısıp bakışlarını benden çekmezken Ateş yerinde rahatsızca öksürdü ama onu aldırmadan bakmaya devam etti .Tekrar konuşmaya başladığında tüylerim ürpermişti ''Buz mavisi rengi unutulmayacak kadar güzel bir renktir ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ
ActionGece yarısı Duru'nun eve giderken yolda yaşadığı tacizden başlamıştı her şey ...yani gerçekler .Babasının bir mafya olduğunu hiç tanımadığı birinden öğrenmişti ;ATEŞ Ona karşı hissettiği çekimi sadece o hissetmiyordu fakat yaşayacakları ve ortaya...