chapter 4

49 7 7
                                    

"Nasıl yani, nasıl göremeyiz?"

Çok sakindim ve birkaç sorunun cevabını bekliyordum. Aynı şekilde Yoongi de sakindi.

"Diğer soruya geçelim mi? Evet, hmm.. burda sana ne yaptılar?"

Bana ne mi yaptılar.. hmm.. bana hiç iyi şey yapmadıkları kesin, bir hap veriyorlardı vitamin hapı diye, ama ben onun uyuşturucu olduğunu biliyorum. Öldürme denemeleri? Onları saymıyorum bile.. sanırım bunlar çok acıtıyor..

"Herşeyi yaptılar"
"Başka bişey soracak mısın?"

Bende sorumu sordum ve cevap bekledim. Bu adam bana geçmişte birşey hatırlatıyordu. Sanki,.. sanki bir kuyudayım gibi hissediyorum.

"Hoseok, sana bir hikaye anlatayım mı?"

Hikaye? Bebek miyim ben? Ama merak ettim. Ahh lanet olsun bu ben değilim bu ben değilim. Normalde şuan burda her yeri döküp dağıtmam lazım. Ama olmuyor. Buna katlanacağım..

"T-tabiki"

Neden kekeledim ben? Lanet olsun.
Yoongi boğazını temizledi ve 1 bardak su içti. Gözlerimi bana dikti ve ellerini birbirine kenetledi. Ve ağızından kelimeler dökülmeye başladı.

"1 çocuk varmış, bundan uzun yıllar önce. Ve onun bir arkadaşı varmış, çocuk 6, arkadaşı 7.5 yaşındaymış. Ve bu arkadaşlar hep beraber takılır, oyun oynar ve uyurlarmış. Ve bir çam ağaçları varmış. Bu çam ağacı öylesine büyük ve görkemliymiş ki çocuk ağaçtan korkarmış. Bu ağaç Deagu'daymış. Ve bir gün bu arkadaşlık ailelerinin taşınması yüzünden son bulmuş. Çocuk seoul a taşınmış, arkadaşı ise Deagu'da kalmış. Çocuk bir hastaymış, öyle bir hastaymış ki arkadaşına göre, arkadaşı o zaman çocukluk aklı ile söz vermiş. Çocuğu kurtaracak ve beraber mutlu yaşayacaklar. Her gün arkadaşı çam ağacına gider çocuğu anlatırmış. Çekik gözleri varmış çocuğun, Gülümsemesi bir şehri ısıtacak derecedeymiş. Ve gamzeleri varmış. Çok oyuncakları severmiş. Ama arkadaşı ile çocuk, uzun zamandır birbirlerini tanımadan, görüşmeden unutmuş, Arkadaşı çocuğa aşıkmış. Sence hoseok, ne yapmalı arkadaşı?"

Bunlar.. çok kulağımı tırmalıyor. Sanki bu hikayeyi duymuş gibiyim. Çam ağacı, bu, ben ve ismini bilmediğim çocuğun çam ağacı, o, o olabilir mi. Yoksa o mu?

"Bence arkadaşı çocuğa açılmalı. Sonuçta onu seviyor, demi?"

'Evet hoseok, onu seviyor ama çocuk arkadaşını unutmuş. Ne yapsın?  Çocuk arkadaşını hatırlamıyor bile"

"Hatırlatsın, bence çocuk hatırlar onu. Yoksa.. hatırlamaz mı?"

"Hatırlar hoseok, eminim ki hatırlar. Sadece Zaman gerekli. Hey, ben şimdi odama gidiyorum. Birkaç işim var. Akşam yemeğinde ne istersin hoseok?"

Akşam yemeği mi? Gidip yemekhane de 2 lokma bişey yemiyor muyduk? Bu doktor kafamı karıştırıyor. Kafam, zihnim. Aynı ruhum gibi ölüyor. Sanırım akşam yemeğinde sadece kızarmış tavuk istiyorum

"Uhm.. kızarmış tavuk?"

Güldü ve kafasını salladı, minik gözleri gülmesi ile kısıldı iyice ve diş etlerini göstererek sadece 5 saniye güldü.. ne kadar güzel gülüyor..

"Tamam hoseok, kızarmış tavuk getireceğim sana, dikkat et olur mu? Bak senin için vitamin hapı getirdim. Merak etme o eskisi gibi uyuşturucu değil. Bunu iç ve biraz dinlen. Kitap getirdim sana okursun. Ve hoseok"

Kapıdan tam çıkacakken durdu ve bana kafasını döndü.

"Kendine zarar verme."

Kapıdan çıktı ve odada sadece ben, sessizlik ve cehennem rüzgarı..

MORG  Ω  SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin