Bir eylül akşamıydı. Her şey diğer günlere nazaran daha sakindi. Sessiz ve uzun bir sokakta sadece yalnızlığın sesi duyuluyordu. Ardından sokakta yavaş yavaş yükselen ayak sesleri duyuluyordu. Tak tak gitgide ses artıyordu. Yavaş yavaş adımlarla eve girmişti. Artık sokağın sessizliğini bozma vakti gelmişti.
Uzun bir gecenin ardından güneşin ilk ışıkları Asel in yüzüne vurmuştu. Her zamanki gibi erken kalkmıştı. Güzel bir gün olacağını ümit ediyordu. Ancak hayatını değiştirecek anın farkına varınca hayat onun için yeniden başlayacaktı.
Yavaş yavaş adımlarla anne ve babasının odasına ilerliyordu. Kapıyı usulca açarak onlara sürpriz yapacaktı. Kapıyı yavaş yavaş açtı. Gördüğü şey karşısında adeta donup kalmıştı. Ağzından çıkan tek şey
-Annee babaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Yağız&Asel"
RomanceHayatımın her dakikası onsuz geçmezken hiç onsuz aşkı düşünebilir miydim?