Merhaba sevgili okuyucularım bu bölümü biraz geç yayınlamamın nedeni internetin pek çekmediği bir yerde olmamdı. Acele ettiğim için kısa olmuş olabilir umarım bir solukta okursunuz sizleri seviyorum. İyi tatiller sevgili okuyanlar
Çağrı şu anda tam karşımdaydı, onca şeyden sonra benim karşımda durmuş bana selam veriyordu utanmadan tıpkı o zaman ki gibi neden hayla anlamıyorum bir şey karşılığında mı bunu yaptı ama neden? Ve nasıl yani nasıl beni buldu ah tabi ya koza... " siz tanışıyor musunuz " dedi önder. ben de o anki sinirle biraz sesli bir şekilde "tanışmak ne kelime çok iyi tanıyorum kendisini hatta çok ama çok güzel anılar biriktirdik mesela kazı..."derken aklıma bunu bilmemeleri gerektiği geldi. O anda susup kenara çekildim , anlamayan gözlerle bana bakıyorlardı. Ki tam o anda Çağrı'nın beni dikizlediğini fark ettim. tabi o anda mutlu yine imdadıma yetişti."Eee çocuklar seksi kız geldi çağ mıdır nedir oda keşke gelmeseydi de geldi ne yapalım. Tamam o zaman bir pizza ile bunu kutlıyalım." dedi " o çağ değil Çağrı olucak." dedi çağrı bende göz devirdim sonra yankı bir anda beni kolumdan çekip görüş açılarının dışında bir duvara yasladı. " Onu nereden tanıyorsun "dedi sesinde anlamadığım bir tanıyla."sen ne yapıcaksın " yani onu alakadar etmezdi sonuçta. " Ben sana liderin olarak soruyorum bu yüzden bana cevap vermek zorundasın." dedi yankı ben de burunlarımızın değmesine neden olacak şekilde ona yaklaştım. ''Sen bana hesap soramazsın çakma LİDER.'' dedim. Birşey demedi ama gözlerinde farklı bir ifade vardı.Hoşuna mı gitmişti? Bende açıkça '' Ne hoşuna mı gitti?'' Diye sorunca biraz afallamayla '' Ne alaka sen neden hoşuma gidicekmişsin ki'' Diye sordu. Bende " bilmem gözlerinden öyle anlaşılıyor." dedim ve ağır adımlarla salona diğerlerinin yanına gittim. Önder " siz nerede tanıştık demiştiniz? " diye sordu ben de yine çağrı'nın cevap vermesine izin vermeden "Biz lisede tanıştık bazı nedenler yüzünden de yollarımızı ayırdım." dedim ayırdım kelimesine vurgu yaparak. yankı yanımıza gelip elini omzuma attı . Bende anlamayan gözlerle ona baktım. Biraz kulağıma yaklaşıp fısıltı halinde " ne? Liderin olarak elimi omzuna atamaz mıyım? " dedi artık şu liderin kelimesine başka bir anlam yüklediğinden şüpelenmeye başladım. Tam o sırada çağrı " biraz konuşabilir miyiz" dedi. birlikte az önce yankı ile durduğumuz duvarın arkasına geçtik. Çağrı " beni bizi unutmuşa benziyorsun." dedi ve kolumu sıktı o anda sinirime sahip çıkamayıp beni tutan kolunu kırıcak şekilde ters çevirdim ama çok zorlamadım ki acısın ama kırılmasın. Çağrı o acıyla beraber kısık bir şekilde küfür etti." Bir daha bana dokunma dokunursan bu sefer elini kırarım. " dedim . Çağrı " Emin misin bence beni çok özledin." derken eli belimi okşuyordu ilk önce gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve elini aldım ve bu sefer daha sert çevirdim diyer elini tutup onu duvara yapıştırdım ve kulağına yaklaşıp " evet çok özledim ve içimde uhte kaldı o uhteye sebebi neydi biliyor musun ?" dedim biraz bekledim ve dizimi tam karnına geçirdim ve salona gittim. ilk aradığım kişi yankıydı yoktu tam arkama bakıcağım sırada yankı yine elini omzuma koydu ve benim hafif atarlı gözlerime kıkırdadı bende onun turkuaz gözlerine bakarken gülümsedim. Çok güzellerdi sonsuza dek bakabilirdim. Bir dakika ben ne diyorum. İşte sorunda orada başlıyordu kimseyle bağ kuramazdım hem geçmişimin acısı için hem kozayı bulduktan sonra çekiceğim acı için. Ne zaman bu kabus biticek ve güzel bir sabaha uyanıcam . Ne zaman bir aile bulucam ne zaman geçmişimi unutucam ne zaman sonsuza dek bakabilicem turkuaz gözlere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK LAMBASI (SOKAK NÖBETÇILERİNDEN UYARLANMIŞTIR)
Novela JuvenilHayat beni onlarla tanıştırdı ama gerçek benle olmadığını sanardım sornadan anladım gerçek ben onlardan bir parçaydı. Ama çok erkendi berki de hiç anlamamam gerekirdi...