bölümleri duyuru kısmından paylaşıyorum bildirim almak için beni takip edebilirsiniz~
"Olduğunu sandığın kişi değilsin, değiliz."
Olduğumu sandığım kişi değildim.
Çünkü ben bir deltaydım.
Ve eğer yanılmıyorsam... O da bir deltaydı.
Aklıma henüz küçük yaşlardayken eğitmenimin ırklarla ilgili söyledikleri geldi.
"Deltalar ırkımızın en üstün türleridir. Toplum içerisinde onları ayırt etmek neredeyse imkansızdır. Gözleri kolay kolay renk değiştirmez ve kokularıda kendiliğinden salgılanmaz. Delta bunları istediği zaman karşısındakini itaat ettirmek ya da öldürmek için kullanabilir. Oldukça yırtıcı bir tür fakat zaten türüne pek rastlanmadığı için zararlarını da çoğu zaman göremeyiz."
O zamanki çocuk halim şaşkınlıkla "Peki bende mi deltayım, neden hiç gözlerim renk değiştirmiyor?" diye sormuştu.
Hocam ise "Henüz yaşın küçük olduğu için türünü belli etmemen çok normal, pek çok kurt belirtileri geç gösterebilir. Bunun delta olmayla alakası yok, hatta delta olman neredeyse imkansız. Omega ve alfa yavrususun fakat delta gibi nadir türler yine kendileri gibi olanlardan dünyaya gelirler. Soyundan gelen bir gen aktarımıyla delta olan birine yaklaşık yüz yıldır hiç rastlamadık." demişti.
Soyumuzda bir delta mı vardı?
Peki annemler, onlar nasıl bir alfa olmadığımı fark etmemişlerdi? Evet küçük yaşlarda kokumuzu gizlemek için eğitimler almıştık almasına. Ama o eğitimleri on beş yaşlarımda almıştım. Öncesinde bir kez olsun feromon salgılamamış olmam saçmalıktan başka bişey değildi.
Gözlerim ayndayken garip bişey oldu. Senelerdir boynumda olan kolyem hafifçe parladı ve gözlerim anında söndü. Asıl rengine döndü. Elim kolyenin ucundaki siyah taşa gittiğinde sımsıcak olduğunu fark ettim.
"Bu kolye henüz hatırlamasanda çocukluğundan beri boynundaydı. Şimdide takmanı ve eskiden olduğu gibi hiç çıkartmamanı istiyorum. Senin için en güvenlisi bu."
Annem bir delta olduğumun farkında mıydı, o yüzden mi bu kolyeyi bana vermişti? Eğer bu taş içimdeki deltanın susmasına sebep olduysa oldukça güçlü olmalıydı. Kurtların kendilerini kontrol altına almak için kullandıkları bastırıcı çay bile en fazla bir hafta etki ediyordu. Ben ise senelerdir bir kez bile kontrolümü kaybetmemiştim. Çünkü deltam hiç ortaya çıkmamıştı. İnsanlar tavırlarımdan dolayı alfa olduğuma ve güçlerimi ustalıkla kontrol altına aldığıma inanmışlardı çünkü ben bir Nemesis'tim. Dengenin ta kendisiydim ve güçlerime yenik düşmemek benim en ayırt edici özelliğimdi. Nemesisler hayvani iç güdülerine kapılmayıp adaleti ve dengeyi kurabilirlerdi. Bu yüzden kimse benim vahşi yanımı görmemeyi garipsememişti. Öyleki ben bile neden bu kadar hissiz olduğumu sorgulamamıştım.
Türlerimiz bir nevi ruhumuzdu ve ruhsuzdum. Senelerdir ruhum bir taşla hapsedilmişti. Sebebi ne olursa olsun ailemin bu yaptığı bencillikti. Resmen beni hissiz bir varlığa dönüştürmüşlerdi.
Peki neden?
Önce, dedim kendi kendime. Sakin olmalıyım.
Kolyeyi çıkaracaksamda önce neden bunu bana taktıklarını öğrenmek zorundayım. Jungkook kesinlikle herşeyi biliyordu. Aileme sorarsam artık bişeyleri bildiğimi belli ederdim. Anladığım kadarıyla bana söylemeyi hiçbir zaman düşünmemişlerdi ve şimdi de bildiğimi söylersem deltamın açığa çıkmaması için her şeyi yapacaklarına emindim. Jungkook ise değil gizlemek anlamam için özellikle imasını bile yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓷𝓮𝓶𝓮𝓼𝓲𝓼 - jikook
Manusia Serigala"Hazırlan." Yavaşça arkamı dönerken düz bir ifadeyle bana bakan annemle göz göze geldim. "Eski dostlarımız geliyor." Alayla gülerek "Düşmanlarımız yani," dedim. Eskiden nasıl olduğumuz umrumda değildi. 𝘽𝙪 𝙗𝙞𝙧 𝙤𝙢𝙚𝙜𝙖𝙫𝙚𝙧𝙨𝙚 𝙠𝙪𝙧𝙜𝙪𝙨�...