"Seni görüyorum."

26 5 2
                                    

ben bu bölümleri okunma kaygısıyla yazmaktan çok, beni rahatlatacağına olan inancımla yazıyorum

ama teşekkür ederim oy veren iki kişi 😫💘

*yeme bozukluğu ile ilgili bir bölüm ama konuyla ilgili bilimsellik ve aşırı bilgililik içermez*

Sıradan bir okul günüydü. İlkbahar esintileri, hafif bir ısı, açık gökyüzü şehri ışıldatıyordu.

Öğle yemeği için Taehyung, Hoseok ve Jimin'le kantine indik.

"Bu matematikçi benim kafamda filler tepiştiriyor! Bıktım şu dersten yemin ederim, o kadar anlattı da tek bir şey bile hatırlamıyorum ki."

Taehyung'un sızlanışına güldük.

"Ya Tanrı aşkına, her öğretmenin delisi de bana mı denk gelir sanki! Adama anlamıyorum dediğimde neyini anlamıyorsun diyor, ulan zaten sen tam olarak o konuyla ilgilenmek için burada değil misin?"

Taehyung'un sinir, şaşkınlık ve bıkkınlıkla dolan yüz ifadeleri hepimizi güldürürken Hoseok hyung yürümeyi bırakıp gülmeye başladı.

Sonunda toparlanıp yemekhaneye ulaştığımızda hepimiz tabaklarımızı doldurup bir masaya geçtik. Yanıma Hoseok oturmuşken Jimin karşımda, Taehyung da çaprazımdaydı.

"Ya zaten iki yıl önce anlatılan şeyi hatırlamıyorum ki ben niye inatla görüp duruyoruz bu konuları? Ne olur kurtarın beni okuldan yeter ya."

Neredeyse ağlayacaktı, artık her ne kadar dolmuşsa. Ama bu yine de bizi güldürdü, okul ortak çilemizdi.

"Tanrı aşkına yemek yerken okuldan bahsetmeyelim artık."

Hoseok yemeğine başlarken gülmekten yorulan kırmızı yüzüyle söyledi.

Birkaç dakika herkes yemeklerine odaklanmıştı. Kızarmış pirinç iştahımı kabartırken koca bir lokma aldım. Yemek yemekten zevk alıyordum, gözlerim kapanıp mırıltılar çıkardığımda bu alışkanlığıma alıştıkları için takmıyorlardı hiç.

Lokmamı çiğnerken gözlerimi açtığımda Jimin'in gözlerinin doğrudan bana baktığını gördüm. Biraz duraksadıktan sonra gözlerim tabağına düştüğünde henüz başlamadığını, çubuklarıyla yemeğine oynarcasına dokunduğunu gördüm.

Tekrar gözlerine dönüp kaşlarımla tabağını işaret ettiğimde tereddütle bir tabağına bir bana baktıktan sonra, küçücük bir lokmayı ağzına aldı. O küçücük lokmayı da defalarca kez çiğnedi.

Onu incelemekten ben yemeğime devam etmemiş olsam da bu süreç içerisinde tabağımı yarıya bile indirebilirdim, belki bitire de bilirdim. Öyle uzatmıştı.

Bu konu ilk defa ilgimi çekti. Gözüm masadaki diğer ikilinin tabaklarına kaydığında onların da neredeyse yarıladığını gördüm. Masada bir sohbet dönmeye başlamıştı.

Gözlerimi Jimin'e tekrar çevirdiğimde bir tane daha, çok küçük bir miktarı dudaklarına iliştirdi.

Öğle arasının sonuna kadar baktım. Tabağının çeyreğini bile bitirmemişti belki. Bu neden dikkatimi çekiyordu? Daha önce de böyle miydi yoksa bugüne özel miydi?

Special for Me • MinKookWhere stories live. Discover now