Ikue Emi~
O gün gelmişti,kutsal salı!
Ne kadar kendime güvenip öyle umrumda değil ayaklarına yatsamda gayet umrumdaydı.Kısa ömürlü bir lens alabilmiştim.Bay ayyaş alt komşum aramızda geçen o konuşmamızdan sonra neredeyse her akşam bana acılı ramen ısmarlamaya başlamıştı.Böyle devam ederse midemde isyan etmeye başlayacaktı. Yineden minnettardım bay Mika'a..
Sabah her zamankinden özenli hazırlanmış,erkenden dvd dükkanını açmıştım.
Dükkanın önüne her sabah gelen yeni yavrulamış bir kedi vardı,ancak yakın zamanda bir motosiklet onu ezdi..
Yavrularını besledim,onlarla ilgilenmeye çalıştım ancak sadece insanlar değil ,her canlının hayatında ihtiyaç duyduğu bir parçası olmadığında yaşayamadığını iyice kavramamı sağladı bu olay çünkü sadece 2 yavru kedi kalmıştı.
Onların bir ismi yoktu ve anneleri gibi alışmış bu kediler her sabah biraz su ve yemek için dükkanın önüne geliyorlardı.
Yalnızlığımı bir nebze de olsa dindiren bu kediler,kim bilir belki onlarda benden destek alıyordur?Saat 10'a doğru geliyordu.Patronum dükkanı aramış,bay kaorinin geleceği hakkında konuşuyor,dükkanın önünü süpürmemi ve mutlaka şemsiyeyi açmamı söylüyordu.Dvdlere güneş ışığı gelmesine takıntılıydı.Tanrım bunları zaten biliyor ve çoktan yapmıştım.Bu kadının tek derdi kulaklarıma eziyet mi etmekti?
-Peki patron evet geçmiş olsun dileklerimi lütfen eşinize iletin,evet Dave dvdleri yıllık bakıma götürdü,hayır efendim henüz müşteri yok...Sonsuza dek sürecek sanmıştım sonunda telefonu kapattı,teşekkürler tanrım.
Saat 11'e doğru geliyordu.Gergin ve biraz heyecanlıydım..Doğru kaorinin gelmeyeceğini biliyordum ama bir his durma burada git, üzüleceksin diyordu yine pişman olmak istemiyordum .O gün evine gelip dvdleri görmek için sana o kadar ısrar etmeseydim bunlar olmayacaktı hep diyordum zaten.
Bunun doğurduğu şeylerin sonuçları ve pişmanlığı zaten yeterince ağırdı.Yüreğimdeki bu sesi bastırmak adına çantamdan eski bir manga çıkarttım bunu bana kaori vermişti,tanıştığımız gün okulun arkasındaki o bankta...
Nedense o olaylar silsilesinden sonra atmaya kıyamamıştım.Nereye gitsem yanımda taşımaya çalışıyorum bana bizi hatırlatıyordu eski güzel, mutlu bizi.Her paneli ezberimdeydi, asla kavuşamayan iki aşığı anlatıyordu.
Kötü cadı ne olursa olsun iyi yürekli prensin prensese ulaşmasına izin vermiyor, onları birbirinde uzaklaştırmak için elinden geleni ardına bırakmıyordu.Prensesi yavaş yavaş zehirlemeye başlayan cadı bir gün p-Aniden elimdeki manganın üzerine bir gölge düşmesi ile zihnimde şimşeklerin çakması bir oldu.
İşte gelmişti.
O başımı döndürüp, ayaklarımı yerden kesen,tüm hafta içimi kemirip duran o kokunun sahibi gelmişti! Öğrenecektim, kendime benim kaorimin sen olmadığını kanıtlayacaktım!
-Bay ikue merhaba.
-M-merhaba bayım.O adımı hatırlıyr muydu?
-Ben anlaştığımız gibi bizzat dvdleri almaya geldim ve...bay ikue siz iyi misiniz?
Lanet olsun! ne başımı kaldırıp yüzüne bakmaya cesaretim vardı ne de-
-Ah,anlıyorum gözlükler.. görüşünüz iyi değildi.Anlıyorum ne de olsa yüzüme baksanızda net bir şey göremezsiniz sonuçta.
Tabi ya, lens taktığımı bilemez! Pekala sonuç ne olursa olsun aptal suratına bakacak ve sana Ryuu Kaori ile aynı ismi taşımanın bedelini ödetece-
(Kaori nazikçe ikuenin çenesini yukarı kaldırır.)
-Ancak bay Ikue biliyorsunuz göz teması bir diyalogtaki en önemli adımdır.
Kalakaldım.
Bırak ciğerlerime batan oksijeni ben, ben nefes almayı unuttum..
Karşımda ete kemiğe bürünmüş kaori duruyordu?!
Bu nasıl mümkün olabilir?-Bay Ikue?
İçimdeki şoku atlatamamış, robotlaşmışçasına sorularını yanıtlıyor dvd hakkında konuşuyordum.
-xxx serili dvdler evet D-Dave yanlışlıkla onları da bakıma götürmüş ve..Konuşur
KonuşurÇenemde dokunduğu yerler boynuma doğru bir mum gibi erimiş, resmen tüm bedenimi geziyor kasıklarımı dahi gıdıklıyordu.İyi hissetmiyorum bu kokusu başımı döndürüyordu..Ne işin vardı burada Kaori?
Beni tanımadın mı?Öylece hayatına devam mı ettin?Ben yapamadım. Sefalet içindeyim bedenim, ruhum..her şeyiyle sana aç!
Kollarını yine aç bana,yine oturalım o sakuranın altında, yine aptal şakalarıma sadece sen gül,yine sar beni kollarına ve izin ver bu kez, bu kez yanında kalabileyim! Çığlık çığlıga bunları ve fazlasını söylemek, onu nasılda özlediğimi tüm benliğimle göstermek istiyordum.
Dizlerim titriyor her an yığılacak gibi hissediyordum.İyi hissetmiyorum,iyi hissetmiyirum,iyi hissetmiyorum!-Pekala yani Dave'in gelmesini mi beklememi önerirsiniz bay Ikue?
Artık robotlaşmışçasına cevap verecek kadar bile gücüm kalmamış ,tamamen kalakalmıştım.
Uzun bir sesizliğin ardından,
Şakaklarımdan kulaklarıma doğru inen buz gibi parmak uçları ile irkildim.
Erimeyi bırak,yanan mum sönmüştü ve kelimeler dudaklarımdan döküldüğünde kendi sesimle birlikte tamamen kendime gelmiştim, artık gözlerinin içine baka baka o olduğunu bilmiyormuş gibi yapamam!-K-kaori bu bu gerçekten sen misin?
Aniden irileşen gözleri birden doldu.
Az önceki gülümsemesi çok hızlı silinmişti,dolu yağıyormuşcasına bir bir
gözyaşları dökülmeye başladı, ifadesizleşen suratında bir cevap yoktu..
Sanki çok uzun zamandır bu rolü yapıyor,sahte gülücükler saçıyordu etrafa.
Söylesene sevgilim ne zamandır tutuyorsun içinde bunca göz yaşını?
Ona o anda orada sımsıkı sarılmak bir daha asla bırakmamak istedim.-Söylesene sevgilim ne zamandır ellerin böylesine soğuk?
Evet!!
Sanırım kavuşuyorlar,değil mi????
Bir günde 2 bölüm,eğer enerjim yeterse sonraki bölümüde bu gün yükleyeceğim.
Yazı tipini bu bölümün başında yanlış kullanmışım umarım okurken rahatsız etmemiştir ^ ^Bu seride smut olup olmaması konusunda kararsızım.
Sanırım sonraki bölüme kadar karar vermem gerekebilir??

ŞİMDİ OKUDUĞUN
passıon~
Romance"Beklenmedik değildi.. Sabahları tatlı rüyalarımdan beni uyandıracak bir aile, yumuşacık hissettiren yavru köpeğimin homurtusuyla uyanmak ya da açık kalmış pencereden gelen gelen rüzgarın esintisi ile sadece yanında uzanan sevgilinin kokusunun burnu...