Çirkin

3"Aaa aa mı oynuyorsun"

Siz küçük yaştayken anne babanız ayrıldıysa ya da babanız vefat ettiyse; okulda aile ile ilgili derslerde konuşmak istemezsiniz, veli toplantısına anneniz hep yalnız gelir.
Anne baba ayrılığı yaşadıysanız "acaba benim yüzümden mi oldu diye?" mutlaka düşünürsünüz.
Babanızın yokluğunu hayatınıza giren adamlarda ararsınız. Ama güvenemezsiniz hiç birine.
Aslında normal sayılan davranışlarınızı çevrenizdeki insanlar "onun babası yok, ondan öyle" diye karşılar, bu etiketi üzerinize yapıştırırlar.
Babanızın adını ancak nüfus ile alakalı işlerde anarsınız.
Bir zaman sonra "baba" kelimesi size yabancılaşır, söyleyince garip ve manasız gelmeye başlar ve anlamsızlaşır.
Babasıyla gezen, bir yerlere giden, arkadaş gibi olan insanların fotoğraflarına özlem dolu bakarsınız.
Bayramlarda harçlık verecek kimseniz yoktur.
Bir şeye izin isterken "babacığıııııım" diye şirinlik yapma lüksünüz yoktur.
En önemlisi;
Babasız olan kızlar hiç büyümez, büyümüş taklidi yapan küçük kız çocuğu olarak kalırlar.

∆     ∆     ∆     ∆    ∆     ∆     ∆      ∆       ∆

5-10 dakika kapının önünde hıçkıra hıçkıra ağlamasına dayanamayıp "Ağlama artık." dedim kırık çıkan sesimle. Emir cümlesi kullandım. Çünkü, biraz sonra dayanamayıp yine ağlamaya başlayabilirdim. "Peki." dedi o'da benim gibi kırık çıkan sesiyle. Sonra ayak sesleri geldi. Gittiğini anladım.

Bende 5 dakika öylece durdum. Sonra ağır bir şekilde ayağa kalkıp odamdaki banyoya girdim. Küvetin tıpasını tıkayıp, ılık suya ayarladım. Küvet dolarken bende üstümdekilerden kurtuldum.

Aynaya baktığımda ; çökmüş bir surat, şişmiş ve kızarmış gözler, kızarmış burun. Çirkin' im işte. Fazla çirkinim hem de. Şimdiye kadar sevgilimin olması çirkin olmam değildi aslında. Hiç bir erkeğe güvenemedim. Elimde değil. Bartu hep 'Çirkin deyip kendini küçümseme.Güzelsin.' derdi. Aslında tam olarak öle demiyordu. O daha çok ''Çirkin'im deyip durma amına koyim. Güzelsin işte.' derdi. Ama ben kendimi hiç bir zaman güzel bulmadım. Bence Bartu yalan söyledi. Sizce?

Düşüncelerimden sıyrılıp arkamı döndüm. Suyu kapadım ve küvete girdim. Boylu boyunca yatıp gözlerimi kapadım. Düşündüm.
Olmak istediğin kişiyi düşün.
Olmak istediğim kişiyi düşündüm.
Olduğun kişiyi düşün.
Olduğum kişiyi düşündüm.
Senin olmayanları düşün.
Benim olmayanları düşündüm.
Sevdiklerini, sevmediklerini düşün.
Sevdiklerimi, sevmediklerimi düşündüm.
Kazandıklarını, kaybettiklerini düşün.
Kazandıklarımı, kaybettiklerimi düşündüm.
Söylediğin, söylenen yalanları düşün.
Söylediğim, söylenen yalanları düşündüm.
Seni terk edenleri terk ettiklerini düşün.
Beni terk edenleri, terk ettiklerimi düşündüm.
Artık hayilini kuramadığın o hayatı düşün.
Artık hayalini kuramadığım o hayatı düşündüm.
Olmak istediğim kişi, daha deli dolu.
Olduğum kişi, somurtkan.
Sahip olduğum kişileri -Annem ve Bartu- kaybettim.
Benim olmayan ise.. Babam.
Sevdiklerim, annem ve Bartu. Sevmediklerim , annem ve Bartu hariç herkes.
Kazandığım hiç bir şey yok. Kaybettiklerim, çok.
Söylediğim son yalan, Bartu'ya tekrar göşebileceğimizi söylemek. Söylenen yalanlar, beni sevdiklerini söyleyen herkes.
Beni terk eden, annem ve babam. Benim terk ettiğim iste Bartu.
Artık hayalini kuramadığım o hayat ise, mutlu olduğum o hayat.  Artık mutlu olacağımı düşünmüyorum.