Deniz'in ağzından
Melis, bizi almak için yola çıkalı 10 dakika oluyordu. Ablam işe gitmişti ve ben evde stresten tırnaklarımı yiyordum. Ne yapacağımı nasıl konuşacağımı zerre bilmiyordum.
Düşüncelerimle boğuşurken Melis'in aramasıyla kendime geldim. Geldiği için aradığını bildiğim için reddedip evden çıktım.
Kombinime uyum sağlayan kahve botlarımı giyip çıktım evden. Melis arabasının içinde beni bekliyordu. Hemen bindim arabaya ve ilerlemeye başladık.
Melis alaylı bir tonla "aşko titriyorsun resmen biraz sakin" dediğinde anlamıştım ellerimin titrediğini. "Ay demesi kolay tabii malis" dediğimde histerik bir kahkaha attı.
Havaalanına geldiğimizde uçağının inmesine 5-10 dakika vardı. Melis'le kahve alıp sigara içme alanına geçtik.
Lise ikide arkadaş ortamı yüzünden başlamıştım sigaraya.Melis kafamı dağıtmak için bir şeyler anlatıyordu ama asla ona odaklanamıyordum. Birazdan aşık olduğum hetero beyfendi ile real oluncaktım çünkü.
Yağız'ın uçağının geldiği anons edilirken Melis'in beni dürtmesiyle irkildim. "kime diyorum olum hadisene" deyince usulca takip ettim onu.
Uçaktan inen insanları izliyordum ama Yağız hâlâ ortalıkta yoktu. Yaklaşık 2 dakika sonra Melis "Yağız!" diye seslenince, yine daldığım düşüncelerden sıyrıldım.
Hep böyleydim kendi düşüncelerimde kaybolurdum. Kafamın içinde kurar ve ona inanırdım. Bu yüzden arkadaşlarım ve ailem benimle hep açık konuşurdu.
Yağız yanımıza geldi, baculunu bırakıp Melis'e sarıldı bir süre. Melis'le ayrılınca o güzel kahve gözleri bana döndü. Ne yapıcağımı hiç bilmiyordum.
Sarılıcak mıydım? Yoksa sadece tokalaşacak mıydık? bilmiyordum ve bu beni fazlasıyla geriyordu.
Yağız bana doğru bir adım atınca bende ona attım adımımı. Beklemediğim bir şey yaparak biranda sarıldı bana.
Kalbim depar atıyordu içerde. Hatta şuan usain bolt ile yarış yapsalar kalbim anasını ağlatırdı. Umarım duymaz diye düşünmekten başka şansım yoktu.
Ayrılınca yüzüme baktı. Ne güzel bakıyordu öyle kalbini yediğim.
"ee gitmiyor muyuz?" diyen Melis'in sesiyle kurtulmuştuk bu garip atmosferden.
🦋
Arabaya binip ilerlemeye başladık. Melis'in ailesi tatil için Paris'e gittiklerinden dolayı Yağız, Melis'lerde kalıcaktı.
Otelde kalmak için diretmişti Yağız ama Melis'in inatçılığını bildiği için kabul etmişti.
Sessiz bir araba yolcuğunun sonunda gelmiştik Melis'lere. Melis ve Yağız salonda oturuyor bende kahve yapıyordum.
Kahveyi hep bana kitliyorlardı çünkü kahveye karşı zaafım vardı. Bu yüzden bir kaç kafede çalışmıştım. Ayrıca ne yalan söyliyeyim efsane kahve yapıyorum.
sütlü ve fındıklı filtre Kahveler olunca tepsiye koyup içeri götürdüm. Melis aşk yaşıyan gözlerle kahvelere bakıyordu.
"Bir kere Deniz'in kahvelerinden içen başka kahve içemez, o kadar güzeller."
diyen Melis'in yanında kızaran yanaklarımla oturuyordum.Yağız, o güzel gülümsemesi ile yaptığım kahvelerden birini aldı ve içti. Bir an duraksadı ve tekrar tadına baktı. Beğenmediğini düşünmüştüm.
"Fıstık şurubu çok olmuş değil mi? biz tatlı sevdiğimiz için belki sende seversim diye düşünmüştüm. ben hemen dana yenisini yapayım." dedikten sonra tam ayağa kalkıcaktım ki kolumdan tuttu.
![](https://img.wattpad.com/cover/299056711-288-k12848.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolitam [(bxb) yarı texting]
Teen FictionYağız'dan hoşlanan Deniz, onun numarasını alıp yazmaya başlar gerisini zaman göstericektir... (küfür,argo,cinsellik vb şeyler içerir rahatsız olacak hiç girmesin)