bölüm 14

56 3 0
                                    

Deniz'in ağzından

Uyandığımda Yağız hâlâ uyuyordu. Aşırı güzel bir kokusu vardı, sanki vanilya ve deniz(?) gibi.

Kendimi tutamayıp ellerimi saçlarına gönderdim ve bir süre onlarla oynadım.
Yumuşacık saçları vardı.

Ne kadar süre oynadım bilmiyorum ama Yağız kıpırdanmaya başladı ardından uyuşuk bir şekilde gözlerini açıp "günaydın güzelim" dedi.

Bana güzelim mi dedi o?

Sakin kalmaya çalışarak "g-günaydın" dedim. Sesim niye titremişti ki şimdi?
Gülümseyip bir süre yüzümü izledi sonra yavaşça kalktı ve lavaboya gitti.

Yağız gidince bende hızlıca kalkıp aynada kendime baktım ve dağılmış saçlarıma şekil vermeye çalıştım.

Hızlıca diğer lavaboya girdim. yümü yıkadım, dişimi fıçaladım ve tuvaletimi yapıp çıktım.

Melis'in mutfakta olduğunu tahmin ettiğim için mutfağa doğru adımladım.
Melis ve Yağız masaya oturmuş sohbet ediyorlardı.

"günaydın kanka" dedim ve mutfak balkonuna çıktım. Yumurta daha kaynamamıştı bu yüzden sigara içmeyr karar vermiştim.

Melis ailesiyle konuşacağını söyleyip odasına gitti. Bende sigaramı dudaklarımın arasına koyup ucunu ateşledim.

Derin bir nefes çektim ciğerlerime. İlk sigaramı aç karna içtiğim için garip bir baş dönmesi oldu ama bu his kötü değildi.

Arkamdan karnıma doğru sarılan ellerle irkildim ve başımı hafifçe çevirdim. Kim olduğunu biliyordum ama Yağız'ın o güzel yüzünü görmek istedim.

Elimden sigarayı alıp kül tablasına söndürdü. karnımdaki ellerini biraz daha sıkılaştırdı ve kulağıma yaklaşıp kısık bir sesle konuştu "aç karna içme bebeğim"

Heyecandan düşüp bayılıcam şimdi.

kafamı aşağı yukarı salladığımda güldü.
Ellerini karnımdan çekip bir adım geriye attığında kendimi boşlukta hissettim. Dönüp ona baktığımda elimi tutup masaya oturdu, yanıma da kendi oturdu.

Melis gelip kaynayan yumurtaları masaya koydu. Gece de çok bir şey yemediğim için fazla açtım. Sofradaki her şeyden azar azar yedim.

Kahvaltıdan sonra salonda oturup kahve içtik. Tabiki kahveleri ben yapmıştım. Annem bu gün izinliydi o yüzden eve gitmem gerekiyordu.

"Ben giyinip gideyim yavaştan. Annem evde şimdi yanlız kalmasın." diyip giyinmek için odaya gittim.

Ben giyindikten sonra kapı çaldı. "gel" diye seslendiğimde Yağız girdi odaya.
Bana doğru adımlayıp sarıldı belime.
"o kadar güzel kokuyorsun ki sarılmadan duramıyorum" dedi

Bende kollarımı boynuna sarmıştım. Ne kadar öyle durduk bilmiyorum, ne zaman sarılsam ya da yanında olsam zaman kavramı uçup gidiyordu benim için.

"artık gitmem lazım" dedim ama ne o çekti kollarını ne de ben. Bir süre sonra tekrardan "cidden gitmem lazım" dedim

Bu sefer ellerini yavaşça açtı ama elleri hâlâ belimde duruyordu, benimde ellerim onun boynundaydı. Yüz yüzeydik ve fazla yakındık.

"gitmeni istemiyorum" dedi. Bana bir sor acaba ben gitmek istiyor muyum?

"bende gitmek istemiyorum" dedim. Bit adım attı bana doğru, artık dip dibeydik.

Bir anda kalbim durdu. Sonra depar atmaya başladı.

Şuan dudakları dudaklarımın üstündeydi,
Nefesiyle nefesim karışıyordu. Biz şuan öpüşüyorduk.

Yavaşça geri çekildi tepkimi ölçmek için. gülümsedim ve bu sefer ben onun dudaklarına yapıştım. Alt dudağımı kavradı ve emmeye başladı, bu sırada bende onun üst dudağıyla ilgileniyordum.

Bir süre sonra ayrıldık. Şuan alnı alnımdaydı hâlâ nefesimiz birbirime karışıyordu.

"gidiyim ben artık" dedim gülümseyerek.
o da gülümsedi. "git artık sen" dedi. Sonra ellerini belimden çekip elimden tuttu.

Odadan çıktığımızda Melis anlamış olacak ki koridora çıktı. Ellerimizi görünce gözleri açıldı sonra yavaşça ağzı.

Yağız gülerek "ne bakıyorsun kızım" dedi Melis sadece gülümsedi. Hesabını sonra soracağını biliyordum.

Ayakkabılarımı giydim ve Melise sarıldım. Melis bizi yanlız bırakmak için salona gittiğinde Yağız yine belimden kavradı ve bana doğru yaklaştı.

"yarın sabah gidiyorum" dedi. Bunu duymak istemiyordum. Gitmesini istemiyordum. "biliyorum" diye mırıldandım hüzünle.

"sen böyle yaparsan gidemem" dedi parlak gözlerle baktım güzel gözlerine.
O zaman gitmesindi. Gitmek zorundaydı biliyordum.

Yaklaşıp dudağıma küçük bir öpücük bıraktı. "üzülme" deyip bir kere daha öptü. "tamam" dedim, yine öptü.

🦋

Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Zar zor ayrılıp eve gelmiştim Yağız'dan. Eve geldiğimden beri telefonla konuşuyorduk.

Yaklaşık yarım saat önce uyuması gerektiği için kapatmıştık telefonu. Yarın sabah 6.40 da uçağı vardı.

Ben gitmeyecektim çünkü 'sen gelirsen gidemem' demişti bana. Bende ağlamadan duramazdım zaten, bazen fazla sulu göz olabiliyordum.

Uyku hazırlığımı yapıp yatağa geçtim. Yağız'ı düşünüp zor da olsa daldım uykuya.

🦋

____________________________

Selaamm

Bölüm nasıldıı

Vote atmayı unutmayın lütfen

Görüşürüzzz 🤍🤍

Lolitam [(bxb) yarı texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin