Zindan Adası • OgNis

1

Öncelikle hoşgeldiniz! 👏🏻👏🏻

Beni bilen bilir Survivor zamanı hortlayıp sonra uzaklaşıyorum buralardan. Bu sene OgNis ile beraberiz. Yeri gelince eğleneceğiz, üzüleceğiz ya da cringe olacağız. 😅😅

Okurken bana ya da başka birilerine saldırmak yerine keyif almaya bakmanızı öneririm. Ben yazarken öyle yapıyorum. Yorumlarınız benim için önemli. Neylerden hoşlandığınızı ya da hoşlanmadığınızı anlarsam ona göre hikayenin akışını değiştirebilirim. O yüzden bol bol yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar! 🖤

Evimden hızla çıkarak kapıyı kitledim. Aradığım taksi çoktan gelmiş olduğunu gördüm ve hemen bindim. Nefes nefese kalmış bir şekilde "Acun Medya'ya." dedim. Geç uyandığım için kahvaltı bile yapmadan evden çıkmak zorunda kalmıştım.

Survivor 2022 All Star'a gün saymaya nihayet başlamıştık. Kadro sonunda hazır olmuştu ve bugün sözleşmelerimizi imzalayacağımız ve kadroyu ilk kez tam olarak göreceğimiz gün olacaktı. Açıkçası içimde büyük bir heyecan vardı.

Acun Medya'nın önünde durduğumuzda ücreti ödeyerek taksiden indim. Kapıdaki güvenlikçi abilerin yardımı ile toplantı odasını buldum ve içeri girdim. Uzaktan bir bakış attığımda birçok tanıdık gözle karşılaştım. Tanıdık olanlardan Yasin'le aramız pek iyi olmadığı için onun yanına gitmedim. Berkan'la aramız da eskisi gibi değildi. Evrim ile oldum olası iyi anlaşamıyorduk zaten. Sercan ve Barış'ın aralarında bulunduğu grupları da tercih etmediğim için önceden dizide tanıştığımız Ogeday'ın yanına gitmeye karar verdim.

"Selam!" dedim enerjik bir şekilde. Yanındaki boş sandalyelerden birine oturdum.

"Selam Nisa, nasılsın?" dedi elindeki telefondan gözünü ayırmadan. Sesi gayet soğuk ve toktu.

"İyiyim, sen?"

"İyi." Ogeday elindeki telefonla ilgilenmeye devam ederken ben de sessizce önüme döndüm.

Bu adam en son görüştüğümüzde bu kadar gıcık değildi ya!

Boş boş durmak yerine etrafı incelemeye başladım. Anıl, Atakan, Nagihan, Merve gibi bir çok güçlü isim vardı. Bu senenin zor geçeceği her şekilde belli oluyordu.

Ben düşüncelere dalmışken telefonumun çalmasıyla cebimden telefonumu çıkarttım. Antrenörüm Ufuk arıyordu. "Efendim Ufuk'cum?"

"Canım, bugün uğrayabilir misin spor salonuna?"

"Spor salonuna mı? Niye ki? Bugün antrenman yoktu."

"Antrenman yok. Beslenme programını son zamanlarda düzenleyelim diyoruz. Sen de burda olursan daha iyi olur güzellik."

"Tamam o zaman canım, uğrarım işim bitince."

"Tamamdır şampiyon, görüşürüz."

Telefonu kapattım ve masanın üzerine bıraktım. Ogeday'ın bakışları bana döndü. Bir şey diyecek gibi olsa da Acun abinin odaya gelişi ile hepimiz o tarafa döndük.

"Öncelikle hepinize merhaba arkadaşlar!" dedi Acun abi ve masanın başındaki sandalyesine oturdu. "Yarışma için hepinizin ismine özel hazırlanan sözleşmelerimiz var biliyorsunuz ki." Acun abinin sözü ile sözleşmeler hepimizin önüne teker teker koyulmaya başlandı.

Sözleşmeye göz gezdirdim. Zaten daha önceden konuştuğumuz maddeler vardı. İmzalayarak dosyayı hafifçe ileri ittim.

"Yarışmada hepinize başarılar diliyorum. Hepinizin yarışmaya ne kadar hazırlandığına birebir şahit olan biri olarak bu senenin harika geçeceğini şimdiden söyleyebilirim. Adem'in durumu hakkında konuşmam gerekirse ilk birkaç hafta oyunlara çıkamasa bile kadroda olmasına karar verdik. Umarım sakatlıklarla uğraşmadığımız bir yıl olur. Hepiniz gözümde birer şampiyon adayısınız. Umarım hepiniz adına sağlıklı ve başarılı bir yarışma dönemi olur." Acun abinin konuşması üzerine hepimiz alkışladık. "Dominik'te görüşürüz!" Acun abi başka bir şey söylemeden toplantı odasından ayrıldı. Bu toplantının bittiğini gösteriyordu.