Zindan Adası • OgNis

18

Oy ve yorum hatırlatıcısı 🔔💙

Sabah 9'dan beri pencere kenarında kargo bekliyorum. Bölümü salayım da yorumlarda buluşalım zaman ilerlesin akanjakskd

-

"Ödül oyununa yeniden hoşgeldiniz!" Murat Ceylan'ın sunumu ile hepimiz alkışladık. "Parkuru tanıtmadan önce hemen ödüle geçmek istiyorum. Çünkü bu ödül tam bir efsane! Sude açmam için yardım eder misin?"

Sude koşarak ödülün yanına gitti. Kapağı Murat ile birlikte kaldırdılar. Ödülün pizza olduğunu görmemle çığlık atarak alkışlamaya başladım. "Bunu kazanmamız lazım!" dedim hemen. Uzun süre sonra ilk kez karnımızı doyurabileceğimiz bir yemek vardı.

Dayanamayarak kendimi yere attım. Tüm takımın gözlerinin bana döndüğünü hissetmiştim. "Gel buraya deli!" dedi Anıl ve beni tutarak kaldırdı.

Yeniden yerime geçmemle "Alacağız, için rahat olsun." dedi hemen yanımdaki Gökhan.

Murat Ceylan bize parkuru tanıttıktan sonra eşleşmeler yapıldı ve oyuna başladık. İlk seçmelere göre Merve ile oynayacaktım.

Merve ile oynadığım oyunda atışlarda bir türlü yapamamıştım ve kaybetmiştim. İkinci çıktığım ise oyunda parkuru iyi bir şekilde gelsem de atışlarda zorlanmıştım. Takımdan gelen birçok ses vardı. Kazanmamı istediklerini biliyordum ama hepsinin aynı anda konuşması işi zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyordu.

"Konuşmayın!" diye bağırdım. Bunu dememle tüm ses kesilmişti fakat Merve de oyunu kazanmıştı. Elimdeki kum torbalarını yere atarak benche geçtim.

Ogeday tereddütle yanıma geldi. Sanırım uzaktan aşırı sinirli duruyordum. "Şu an konuşmamı istemiyorsun biliyorum ama atarken alttan değil de kolunu kaldırarak omuzdan atarsan daha rahat atarsın. Ayrıca daha isabetli olur."

Nefeslenmeye çalışırken başımı salladım. "Bir sonrakinde öyle denerim." Benim ve takımın iyiliğini isteyen birine kızacak halim yoktu sonuçta.

Ardından diğer takım arkadaşlarım çıktı ve durum 7-7 oldu. Son sayı bana kalmıştı. Üzerimde ister istemez bunun baskısını oluştu.

"Sen rahat ol Nisa. Çık istediğin gibi yarış. Kazanman ya da kaybetmen hiç önemli değil." dedi Seda Abla.

Aynen aynen... Arkamdan da hepiniz böyle dersiniz eminim buna.

"Nisa Bölükbaşı bugüne kadar hiç 0/3 yapmadı. Bugün de yapmayacak." dedi Yasin bana özgüven aşılamak için.

"Nisa fazla ses istemiyor sadece Ogeday konuşsun." dedi Hikmet abi.

"Nisa hiç ses istemiyor. Niye illaki biri konuşacak?" dedi Yasin de.

"Biri konuşabilir. Çok ses olmasın sadece. O zaman çok karışıyor." dedim.

Hikmet abinin gözü Ogeday'la ikimiz arasında gidip geldi. "Nisa'ya en yakın ses Ogeday." dedikten sonra biraz duraksadı. Tam olarak ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. "Sesi kulağa en güzel gelen o." diye devam etti. Ardından da "Hani Nisa'yla arkadaşlar ya..." dedi imalı bir şekilde.

Gülmemek için hemen arkamı döndüm. Sesi kulağa en güzel gelen o mu? Hani arkadaşlar ya mı? Hikmet abi ne diyorsun?

Yasin ortamı toparlamak için konuştu. "Biz de arkadaşız Nisa'yla iki yıldır."

Hikmet abi anlayamayarak devam etti. "Yasinciğim, öyle demek istemedim sen anladın konuyu."

Hikmet abi dur ne olursun ya! Bakın bunlar sevgili diye bizi göstersen daha az insan anlardı sevgili olduğumuzu...