Oy ve yorum hatırlatıcısı 🔔❤️
Ogeday'ı süründürmem üzerine gelen istekler var. Bugün hiçbir şey olmamış gibi bölümümüzü okuyalım. Dünden sonra keyfimiz biraz da olsa yerine gelsin. Yarın Ogeday'ı süründürürüz anlaştık mı wkbawjskks
Berna ile Ogeday daha çok sevgili gibi duruyor. Ağlamak istiyorum. Moment eksikliğinden ölebilirim yakında. Yazmak da aşırı zorlaşıyor olay olmadığında. 😢
-
Yine ve yine bir dokunulmazlık oyunu oynuyorduk. Kadınlar mücadelesinde durum 6-7'ydi ve biz öndeydik. Şimdi kadınlar mücadelesini kazanmak için oyuna ben çıkacaktım.
Sıcak hava beni iyice mayıştırmıştı. Açlığın da vermiş olduğu halsizlikle birleşince dayanılmaz bir hâl alıyordu.
Parkurun başına geçtim. Elif ile aynı anda parkura başladık. Elif benden biraz ilerideydi. Ona yetişebilmek için daha da hızlandım. O sırada gözlerim kararmaya başlamıştı. Durmam gerektiğini biliyordum. Parkurun neresinde olduğumu anlayamaz hale geldim. Hızımı yavaş yavaş düşürmeye başladığımda etraftan gelen uğultuları duymaya başladım. Gözlerim iyice karardığında kendimi ayakta tutamaz hale geldim ve kendimi yere bıraktım. Bilincimin kapandığını hissediyordum.
"Nisa!"
"Bayılmış! Doktoru çağırın!"
"Dokunmayın sakın! Çok yüksekten düştü!"
"Hikmet dur! Kıpırdatma sakın. Kırık falan olabilir."
"Ayyy! İyi mi acaba?"
"Çok kötü düştü çok."
"Nasıl görmezsin ki orayı? Kör mü bu kız?"
Vücudumla hissettiğim ağrıyla bağırdım. "Ahh!" Etraftan gelen sesleri duyuyordum ama ilk birkaç saniye ne olduğunu anlayamamıştım. En son parkurdaydım fakat şu an kumun üzerinde yatıyordum.
"Uyandı!" dedi yandan bir ses daha. Etraftan çok ses geldiği için hâlâ hangi sesin kime ait olduğunu anlayamamıştım.
Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm yüz doktorun yüzü oldu. Etrafa bakarak bağırdı. "Açılın!"
O sırada kenarda buraya endişeli bir şekilde bakan Ogeday'ı ve yanında onun omzuna elini koymuş Anıl'ı gördüm.
"Nisa beni duyabiliyor musun?" dedi doktor.
"Evet." dedim kısık çıkan sesimle.
"Ne olduğunu hatırlıyor musun?" diye sordu bu sefer.
"Parkurdaydım. Gözüm karardı birden. Hiçbir şey göremedim. Sonra bayıldım galiba." dedikten sonra gözüm parkura takıldı. Buradan 3-4 metre yukarıdaydı. "Düştüm mü?" dedim şaşkınlıkla. Vücudumdaki ağrı da bunu kanıtlar nitelikteydi.
"Evet düştün. Ağrıyan bir yerin var mı?"
"Burası." dedim belimin orda bir yeri göstererek. "Bir de ayak bileğim."
Doktor ağrıyan yerleri inceledi ve bana bakarak konuştu. "Belinde bir problem yok. Ayak bileğin de incinmiş sadece. Gözlerin de sıcak dolayısıyla kararmış olmalı. Bugün oynamayıp dinlensen iyi olur."
"Oynayacak hali yoktu herhalde." diyen Ogeday'ın sinirli sesini duydum.
Doktorun yardımıyla kalktıktan sonra Ogeday yanıma gelerek belimden tutarak beni destekledi ve yürümeme yardım etti.
"İyi misin?" diye sordu.
"İyi-" Attığım adımla birlikte gözüm yeniden kararmıştı. Olduğum yerde durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zindan Adası • OgNis
Fanfiction*Hayali kurgudur* "Selam!" dedim enerjik bir şekilde. Yanındaki boş sandalyelerden birine oturdum. "Selam Nisa, nasılsın?" dedi elindeki telefondan gözünü ayırmadan. Sesi gayet soğuk ve toktu. "İyiyim, sen?" "İyi." Ogeday elindeki telefonla ilgilen...