10 Başlangıç

1.9K 261 118
                                    

*iyi okumalar 🖤

Hemrah, rüzgarda uçuşan elbisesiyle bir binanın çatısında, defterinde yazan 'Akher' isimli insanı almak için bekliyordu. İnsanlar ölmeden önce korkunç bir enerji yayardı. Ruhları yaklaşan ölümü hisseder ve kaçmak için çırpınırdı. O çırpınma, tutsak olduğu bedenlerin dışına enerji olarak çıkıyordu. Hemrah'ta şu an Akher'in yaydığı enerjiyi hissediyordu. Acı ve ızdırap doluydu. Camından izlediği bedenin intihar etmesine dakikalar vardı. Hemrah, kızın kutu kutu ilacı içmeye başlamasıyla zamanın geldiğini anladı. Kızın umutsuzluğu iyice artmıştı. Hemrah onu bu umutsuzluktan çekerek ruhunun parçalanmasına engel olacaktı. Öne doğru bir adım attığında, sırtındaki siyah kanatlar ortaya çıktı. Hemrah kanatlarını çırpıp etrafındaki enerjinin dağılmasını sağladı. Çok geçmeden, camdan izlediği kızın evine uçmuştu. Nefes alması yavaşlayan kız, uyku durumuna girmişti. Hemrah, kızın yanına adımladı. Gördüğü surattaki gülümseme bir an afalamasına neden oldu. Az önce hissettiği umutsuzluk dağılmış ve etrafı adlandıramadığı bir hisle dolmuştu. Sıcacık ve güzel bir histi. Eşlik ettiği kimse de bu hissi almamıştı. Korku, acı, ızdırap bunlar ölümün en çok duyulan duygularıydı. Hemrah sivri tırnaklarını kızın gülümseyen dudaklarında gezdirdi. Ölüme eşlik edeceği kız, fazlasıyla güzeldi. Birazdan o güzelliğin bedenini solgunlaştıracaktı. Hemrah gözlerinin griliğini yok ederek siyah bir hal almasını sağladı. Karanlık, ölümün yoldaşıydı. Dudaklarını, gülümseyen dudaklara bastırıp ölmek üzere olan bedene ölüm öpücüğünü verdi. Bedene kendi enerjisini aktararak, içindeki yaşam enerjisinin silinmesini sağlıyordu. Bir nevi onun hayatını yiyordu. Ruhu bedene bağlayan ip, kopacak noktaya gelince geri çekildi. Saat 22.14'tü. Akher'in kader defterine göre, onun ruhunun bedenden ayrılmasına son 1 dakika kalmıştı. 22.15'de, Hemrah ruhun yükselmesini bekledi. Beklediği olmadı. Gözleri orjinal, gri rengini alırken bedenin ruhuna baktı. Ruh, oldukça yaralıydı. Yaşamı neredeyse tükenmişti. Neredeyse, önemli bir detaydı. Tamamen tükenmiş olması lazımdı. Hemrah onun yaşam enerjisine hala sahip olmasına inanamadı.Saat 22.16 oldu ve Hemrah'ın elindeki kader defteri alev aldı. Hemrah, defterin alevini söndürmeye çalıştı ama başaramadı. Ruh çıkmadan, kader defteri yanmazdı. Hemrah anlamsızca hala yatan bedene baktı. Büyük bir hata döndüğünü anladı. Elini, yatan bedenin alnına bastırdı. Onun tüm anılarında gezinirken, bir şey arıyordu. Ne aradığından emin olmasa bile, sonunda ona denk gelmişti.

Sessizce "Ahter" diye fısıldadı. Bu defterinde yazan isme benzer ama tamamen farklıydı. Yaptığı hatayı anlarken, gözleri irileşti.  Hemrah 300 yıllık varlığında, ilk defa yanlış yapmıştı. Yaşayan birine ölüm öpücüğü vermek, bundan daha büyük bir hata olamazdı.

Ölüm melekleri, insanları öldüremezdi. Ölmüş insanların yaşamlarını yok ederdi. Yaşayan insana zarar vermek büyük bir suçtu. Hemrah birden keskin bir acı hissetti. Acı bedenini yere çökertecek kadar fazlaydı. Kulağına sesler uğuldadı, ardından bir ışık tarafından çekildi. Bedenindeki acı devam ederken, Hemrah zar zor gözlerini araladı. Gözlerinin önündeki bacaklarla kafasını yukarı kaldırdı. Ölümün soğuk gözleri ona bakıyordu.

"Hemrah, eşlik etmen gereken ruh bedende sıkışıp, parçalandı."

Ölüm melekleri ruhları zamanında alamazsa ruh yok olurdu. Hemrah yanlış bedene gittiği için, doğru olan yok olmuş olmalıydı. Defteri çoktan yanmıştı.

Hemrah başını eğerek "Bir hata oldu." dedi.

Ölüm, simsiyah gözlerini dizleri üzerindeki bedene sabitledi.

"Büyük bir hata. Yaşayan birinin enerjisini aldın."

Hemrah, kafasını kaldırmadı. "Cezayı hakediyorum." dedi.

Sonsuz Bir Yolculuk (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin