3 Yol arkadaşı

2.3K 254 155
                                    

*iyi okumalar 🖤

Yolculuğumuzun 3.saatinde, Arsen gelip yanıma oturmuştu. Tersten trenin nasıl gittiğini merak ettiğini söylemişti. Bu 3 saatte ona tüm hayatımı anlatmıştım. Garip geliyordu kulağa değil mi? Yeni tanıştığınız birine tüm hayatınızı döküyordunuz. Anlatırken bana da garip gelmişti. Hem anlattıklarım hem de hayatımın üç saate sığması. Sanırım artık kaybedecek bir şeyim olmadığından, umursamaz davranmıştım. Arsen tüm hayatımı dinlemiş ve fazla yorum yapmamıştı. Ben de yorum yapmasını istemezdim. Anlattıktan sonra rahatlamış, ona biraz daha ısınmıştım. Soğuk görünümünün aksine, sıcak karaktere sahipti. O bana hiçbir şey anlatmasa bile, karakterini anlayacak kadar zaman geçirmiştim. Ona hayatını sormama nedenim ise kendi hikayemin yeni bitmesinden dolayıydı.

"Yol burdan nasılmış?"

Ona camdan rahatça baksın diye, cam kenarını vermiştim. Kendim de karşıya geçmek yerine yana kaymıştım. Arsen yolu izlemeyi bitirip, bana döndü.

"Hiçbir şey değişmedi."

Bu dediğine gülüp "Bir şeyin değişmesini mi bekliyordun?" dedim.

Yol aynı yoldu. Bakış açısı farklı oluyordu. Tersten ya da düz, ne kadar bakarsan bak sabit olan aynı kalırdı.

Arsen hiç beklemediğim bir yakınlık gösterip, kafasını omzuma yaslayınca irkildim. Bu kadar yakınlaştığımızın farkında değildim. Yabancılıktan yeni yeni evrildiğimiz adamın, rahat şekilde omzuma yaslanması şaşırtıcıydı. Ben kaskatı kesilirken, bakışları cama dönük yolu seyretmeye devam etti. Ciddi anlamda kasılmıştım. O tekrar hareketlene kadar olduğum konum cm değişmemişti. Başını hafifçe kaydırıp, yoldaki gözlerini bana çevirdi. Yakınlığımızla yutkunurken, gözlerimi gözlerinde sabit tutmaya çalıştım.

Parmaklarını, yüzümün önünde şıklatıp "Nefes al" deyince kendime geldim.

Gözlerimi kırpıştırıp, ondan uzaklaşmak için koltukta yana kaydım. Kaymamla bedenini dikleştirdi.

Hafifçe öksürdüğümde "Seni rahatsız mı ettim?" dedi.

Bu benim de cevabından emin olamadığım bir soruydu.

Gözlerimle omzumu işaret edip "Oldukça yakınlaştık sanırım." dedim.

Herhangibir çekinme belirtisi göstermedi. Utanmazca tekrar dibime girip, başını omzuma koyunca şok oldum.

"Bana hayatını anlattın. Bence yeterince yakınlaştık, Senan."

Bu sefer geri çekilmezken, dediği şeyle alt dudağımı dişledim. Normalde öyle olması gerekirdi. Yabancılara hayatımı anlatmazdım. Kendim için gider ayak bir ilke imza atmıştım. Şaşırmayı boşverip, iç çekerek kasılan vücudumu gevşetmek için rahat bir pozisyon aldım.

"Öyle de diyebiliriz." dedim.

Düz sesiyle "Harika." dedi.

Elimi nereye koyacağımı bilemedim. Birini yandaki koltuğa yaslamışken, boşta kalan elimi de Arsen'in omzundan göğsüne doğru uzattım. Buna hiçbir tepki vermedi. Az önce dediği şeyi tekrar düşündükten sonra konuşmaya başladım.

"Aslında hayatını anlatan ben olduğuma göre yakın olan sadece benim. Sen hiçbir şeyden bahsetmedin."

Sağ eli, göğsüne doğru uzanan elimi tuttu. Soğuk teniyle irkilsem bile tepki vermedim. Kalın parmaklarımı, ince, kemikli ve uzun parmaklarıyla okşarken kafasını salladı.

"Hayatım seninki gibi karışık ve eğlenceli değil."

Bunu demesiyle kaşlarım çatılırken elimi çekmeye çalıştım. Tutuşu buna engel olmuştu. Ona anlattığım onca şeyden sonra dediği bu şey gerçekten normal değildi.

Ölüme Yolculuk (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin