Aslında ilk tanışmamız ben yürüyüşe çıktığımda oldu. Tabii buna tam olarak yürüyüş denmezdi. Evden kendimi dışarı atıp kafa dinlemek için deniz kenarında yürüyordum. Zaten yaz tatiliydi. Birden telefonum çaldı. Arayan en iyi arkadaşım Derin'di. Derin "Alo, Kumsal! Nerdesin? Deniz kenarının ordaki iskeleye gelebilir misin?" dedi. Ben de " Tamam. Zaten deniz kenarında yürüyordum. İskelenin oralardayım. 2 dakikaya oraya gelirim. Bay canım!" dedim ve kapattım. İskeleye geldiğimde Derin henüz gelmemişti. Ben de beklemeye başladım. Derin geldiğinde "Kumsal, çok kötü bir olay oldu." dedi. Sesi ağlamaklıydı. "Ne oldu?! Çabuk anlat!" diye heyecanlanarak ve ben de üzülerek dedim. Sonuçta bebeklik arkadaşım çok üzgündü. Benimde onun halinden anlayarak üzülmem gerekirdi. Derin "Bu gün Furkan'la kavga ettik. Yok neymiş efendim evden hiç çıkmıyormuşum. Yok sadece seninle yani Kumsal'la ilgileniyormuşum. Offff! Gıcık!!" dedi. Ben de onu teselli etmek ve desteklemek amaçlı "Tamam. Sakin ol. Onun triplerine sakın aldanma. Salak işte! Seni kandıramaz, sen hiç merak etme. Ben şimdi onun payını veririm! Sen burda bekle." diyip Furkan'ın evinin yolunu tuttum. Hızlı adımlarla gidiyordum ama belli ki fazla hızlı olmuşum ayağım bir taşa takıldı ve yere tam kapaklanıyordum ki birden iki el benim belimden tuttu. Tutuktan sonra birde iki gözle karşılaştım. İki güzel mavi gözle karşılaştım. Anlamsız bakışmalardan sonra kendime geldim. "Çok teşekkür ederim. Ama şimdi acelem var." dedim ve çekip gittim. Çok az uzaklaşmıştım ki birden arkamdan "Dur! Bekle lütfen." diye bir ses geldi. Arkamı döndüm. Bir baktım yine o çocuk. "Evet?!" diye seslendim. Yanıma doğru yürüdü ve "Merhaba! Ben Mete." dedi. "Ben de Kumsal. Ama benim acelem var. Bay!" dedim. Ama yine o çocuk "O zaman ben de geliyim. Lütfen." diye yalvardı. "Peki niye?" diye cevap verdim. "Çünkü çok güzelsin." dedi. Şaşırmıştım. Ama gerçekten acelem vardı bu yüzden kabul ettim. Yolda yürürken sohbet etmeye başladık. "Öncelikle merhaba! Bana güzel olduğumu söylediğin için sana teşekkür ederim. Ama önce bir tanışalım. Ben Kumsal. 16 yaşındayım. Annemle babam çok zenginler. Bir sürü holding sahibiler işte. Hiç takmıyorum onları. En yakın arkadaşım Derin. Onunla herşeyimi paylaşırım. Kendi halimde biriyim işte. Peki sen?" dedim. Oda "Ben Mete. 16 yaşındayım. Teşekkürüne karşılık bir şey değil. Yalan değil. Çok güzelsin. Benim de annemle babam çok zengin, seninkiler gibi holding sahibiler. En yakı arkadaşım Furkan. Senin gibi takılıyorum işte." Bir dakika Furkan mı demişti. Acaba bu bizim Furkan olabilir miydi? Biz konuşurken Furkan'ın evine gelmiştik. Mete "İyi de burası Furkan'ın evi. Niye geldin ki sen buraya?" dedi. Ben de "İşte Furkan benim en iyi arkadaşım Derin'in sevgilisi. Kavga etmişler. Ben de onun ağzının payını vericem." diye cevap verdim. İkimiz de şaşırmıştık. Furkan'ın kapısına geldik. Kapıyı çaldım. Kapıyı bir hizmetçi açtı. (Oda zengindi.) içeri girdim odasına çıktım. Kapıyı yine tıklattım. İçeriden "Gel." sesi geldi. Ben de Mete'yle beraber içeri girdim. Ve bağırmaya başladım. "Sen ne hakla Derin'e böyle saçma cümleler diyorsun. O benim en yakın arkadaşım tabii ki benimle olacak.sen ne dediğinin farkında mısın?!" o da sakin olarak "Evet farkındayım. Senin en yakın arkadaşın olduğu kadar da benim sevgilim. Bunu unutma. Tabii ki benle de beraber olucak." dedi. Çok kızmıştım. Mete beni kucağına alarak kapıdan dışarıya çıkarttı. Tam bağırıcakken ağzımı eliyle kapattı, elimi tuttu ve beni dışarı götürdü. "Sakin ol. Gel bir cafeye gidelim orda konuşuruz." dedi. Ben de kabul ettim. Ve cafeye doğru yürümeye başladık. Cafeye geldiğimizde ben dışarıda oturmak istedim. Bu yüzden dışarı oturduk. Ben de herşeyi anlattım. Ben kahve içmiştim o ise hiçbir şey. Ben sıkıldığımda kalktık. Emre hesabı ödemek istedi. Ama ben kabul etmedim. İtiraz edince ben de kabul ettim. İnatçı keçi. Bizim eve doğru gittik. Bizim eve geldiğimizde Mete'yi ailemle tanıştırdım. Sonra benim odama geçtik. "Mete?" diye sordum. "Hı?" dedi. Ben de "Kankam olur musun?" dedim. O da "Olurum da, neden?" dedi. "Çünkü çok tatlısın da." dedim. Gülümsedi. Ben de gülümsedim. "Ama şunu bil benim kankalığımın bazı kuralları var. Bunları yapmak zorundasın." dedim. "Olur yaparım." dedi. Ama bir yandan da ofladı. "Bu gün kankam olduğun için 'YENİ KANKA EDİNME PARTİSİ' vericem. Ama sadece Derin ve sen olucaksın. Bu yüzden bu gün biz de kalıyorsun tamam mı?" dedim. Kabul etti. Ben de Derin'i aradım ve her şeyi anlattım. O da kabul etti. Artık her şey hazırdı. Onu evine yolladım ve hazırlıklara başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanka Aşkı
ChickLitBir insan kankasına aşık olabilir mi? Yani kankalığın ötesine geçilmez. Ama oluyormuş. Sadece bir hayat kurtarmayla ve iki güzel gözle Can, Kumsal'ı kendine aşık etmeyi başardı. Peki ya Kumsal'ın hisleri de karşılıksız değilse?... TÜM HAKLARI SAKLID...