Sabah kalkıp Derin'in yanına gittim. Ve ne konuştuklarını sordum. O da bir şeyler geveleyip gitti. Ama arada Furkan'dan ayrılıcağını da söyledi. Ben de onunla beraber gittim. Yolda Mete'yi gördük. Derin, Furkan'ın yanına, ben Mete'nin diyip ayrıldık. Sonra Mete'yle beraber deniz kenarına gidip kumların üzerine oturduk. Konuşurken Mete bana birinin hırsızlık yaptığını söyledi. Çok korkmuştum. Hemen "Ne oldu? Kim yaptı?" diye sordum. Ve karşılığında hiç beklemediğim bir cevap aldım. "Sen çaldın Kumsal. Ama iyi ki de çaldın." dedi. Kafam karışmıştı. "B-ben mi?!" dedim. "Evet, sen." diye karşılık verdi. "Kalbimi çaldın Kumsal." dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Neden bilmiyorum ama engel olmadım. Öpmesi bittiğinde ordan koşarak uzaklaştım ve Derin'i buldum. Onun evine gittik. Benim evime gitmedik çünkü büyük bir ihtimalle peşimden gelip beni bulucaktı. Bunu istemiyordum. Tamam öpmesine engel olmadım ama bu yanımda olması istemem anlamına gelmezdi. Her neyse... Derin'e her şeyi anlattım. Derin'de şok olmuştu. Birden kapı çaldı. Hizmetçilerden biri kapıyı açtı. Ve Mete'nin geldiğini söyledi. Derin'e hemen beni saklaması gerektiğini söyledim. Kocaman villaydı zaten. Hemen beni bulamayacağı bir yere sakladı. Sonra Mete, Derin'in yanına gitti. "Kumsal burda mı?" diye sordu. Tabii ki Derin'de "Hayır burda yok." dedi. Mete "Nasıl burda yok?!" diye bağırdı. "Nerdesin Kumsal?! Onu buraya bir yerlere sakladığını biliyorum!" dedi ve etrafı dağıtarak beni aramaya başladı. Çok korkmuştum. Derin'e bir şey yapıcak sandım. Derin'de kormuş ki "Mete böyle yaparsan güvenliğe haber vermek zorunda kalıcam. Lütfen sakin ol." dedi. Mete "Özür dilerim. Kaçması hiç hoşuma gitmedi. Benim de bir kalbim var ve kırıldı. Kalbimi çaldı. İstemiyorsa geri verebilir." dedi. Bu sözleri çok acıklıydı. Kalbimde öyle bir his vardı ki gidip ona sarılmak istedim. Ama yapamazdım işte. Yapamam. "Sen gel şöyle bana her şeyi anlat." dedi Derin. Ve Mete'de her şeyi anlattı. Derin'de üzülmüşe benziyordu. Kelimeleri o kadar hüzün doluydu ki dayanamadım be saklandığım yerden çıktım. Çünkü o konuştukça içim acıyordu. Mete beni gördüğünde "Kumsal! Lütfen benden kaçma. Seni seviyorum. Sevmek suç değil. Ama lütfen böyle yapma. İtiraf ettim. Tamam. Ama seni sevdiğim için. Beni aşkım yüzünden suçlama. Ben birine hiç böyle duygular hissetmemiştim. Seni çok seviyo-" cümlesini ona sarılarak kestim. Cümleleri çok acıklıydı. Ağlıyordum. Dayanamamıştım. Neredeyse Derin bile ağlıyacaktı. Onun kolundan tutup dışarı çıkarttım ve birlikte parka doğru yürüdük. Derin orda kalmıştı ama ne olduğunu biliyordu. Yanlış anlamamıştı. Parka gittik. Ve orda konuştuk. Kelimeleri, gözleri, her şeyi sanırım beni ona aşık etti. Sanırım bunu ona söylemeliydim. "Bak Mete duygularımın sana karşılıksız olmadığını söylemedim." Galiba heveslenmişti ve mutlu olmuştu. "Seni seviyorum. Bunu kabul ediyorum. Kaçmamın nedeni utanmıştım. Kafam karışmıştı. Sadece uzaklaşmak istemiştim. Ama ben de seni seviyorum." diye devam ettim. Ama Mete beni kırdı. "Senin kaçıp gitmen beni çok üzdü. Ben çok hassasımdır. Hemen her şeye küsebilir, kırılabilirim. Ve sen böyle yaparak beni kaybettin. Artık seni sevmiyorum." Bu sözleri kalbimde o kadar büyük bir acı oluşturmuştu ki ağlamaya başladım. Salıncakta oturarak öylece ağladım. Ama belli ki sözü daha bitmemişti. Devam etti. " Kumsal, aslında ben bir o kadar da şakacıyımdır. Ve sen de benim kurbanım oldun." dedi. Deliricektim. Çok mutlu olmuştum. Devam etti. "Kumsal, lütfen benimle birlikte olur musun? Seni seviyorum!" dedi. Ben de tabii ki kabul ettim. "Evet!" diyip kucağına atladım ve onu öptüm. Bizim eve gittik. Annemle babama anlattığım. Ama sonuç iyi miydi? Kötü müydü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanka Aşkı
ChickLitBir insan kankasına aşık olabilir mi? Yani kankalığın ötesine geçilmez. Ama oluyormuş. Sadece bir hayat kurtarmayla ve iki güzel gözle Can, Kumsal'ı kendine aşık etmeyi başardı. Peki ya Kumsal'ın hisleri de karşılıksız değilse?... TÜM HAKLARI SAKLID...