Kanka Aşkı

2-KANKA KURALLARI VE PARTİ

Eve Mete gittikten sonra Derin'i çağırdım. Telefonda olan konuşmamızdan daha ayrıntılı olarak her şeyi anlattım. O da parti de ne giyeceğimin ve süslerin falan nasıl olacağını karar vermemde yardımcı oldu. Tabii bu üçümüzün arasında bir parti olacağı için çok sade bir kıyafetti seçtiğimiz kıyafet. Derin'de benim kıyafetlerimden seçti. Hizmetçilere küçük bir pasta, fastfood ve eve parti eşyalarından koymalarını istedim. Ben zaten nasıl olacağını talimat veriyordum. Bizim ev çok büyük olduğu için arkadaşlarım ben de kalır diye bir sürü yatak olan bir oda vardı. Tabii siz şimdi 'Iyyy.. Bu oda iğrençtir şimdi.' diye geçiriyor olabilirsiniz ama öyle değil. Bu odanın duvar kağıtları, yatakları dolapları falan çok süper. Ben çok seviyorum. Oda çok geniş olduğu için yataklar, dolaplar falan sığıyordu. Sadece kız yatakları, dolapları, duvar kağıtları yoktu. Erkekler içinde bir yer ayrılmıştı. Neyse.. Biz orayı da yaptık. Kimin nerede uyuyucağı, hangi dolabın kimin dolabı olucağı gibi şeyleri. Her şey bittiğinde Mete'yi aradık ve yanımda yedek kıyafet getirmesini söyledik. Geldi hemen odaya geçtik. Oda da ona kankalığımın kurallarının yazdığı bir kağıt verdim. Kağıtta şöyle yazıyordu:
☞ KANKALIĞIMIN KURALLARI ☜
☮ İltifat edilecek.
☯ Sana istediğim zaman aşık olabilecem.
♬ Sevgilim olursa bana karışmayacaksın.
☾Biri bana karışırsa veya beni üzerse onu dövüceksin.
♕ İnatçı olmayacaksın.
☂ Salakça davranmayacaksın.
❣ Beni üzmeyeceksin.
❥ Kötü şakalar yapmayacaksın.
☻ Yalan söylemeyeceksin.
☤ Bu şartları kabul edeceksin.
NOT: Bu kurallar sadece erkekler için geçerlidir. Mete bunları gördüğünde gözlerini kocaman açtı. Çok şaşırmıştı. Ve dedi ki "Sırf seni çok sevdiğim için bu şartları kabul edicem. Yoksa hayatta kabul etmem." gülümsüyordu. Çok tatlı ya! Ben de "Çok tatlısın. Teşekkürler. Ama şimdi partiye inelim." dedim. İndik. Her şey hazırdı. Müziğin sesini açtık ve sonuna kadar dans ettik, konuştuk, içki içtik, yemek yedik. Partiyi bitirmeye karar verdiğimizde saat 21:00'di. Zaten 11:00'da başlamıştık. Bence de bu kadar yeterdi. Sonra tam odaya geçiyorduk ki, benim başım dönmeye başlamıştı. Midem de bulanıyordu. Herhalde içkinin etkisiydi. Merdivenlerdeydik o zaman. Ben geriye doğru yuvarlanıyordum ki Mete beni tuttu. İkinci defa hayatımı kurtarıyordu. "Teşekkür ederim. İkinci defa hayatımı kurtarıyorsun." dedim. "Her zaman bu durumlarla karşılaşıcaksın." Sonra beni kucağına aldı ve odaya götürdü. Yatağıma yatırdı. Uyumuştum. Ama onlar uyumamıştı. Konuşuyorlardı. Ama bir süre onlarda uyudular. Acaba ne konuştular? Yarın ilk iş Derin'e bunu sorucam.