36 gün önce
Gelen haberle koşa koşa bahçeye çıktım ve at arabasının kapıdan girişini izledim. Seokjin geliyordu bugün. Hoseok ve benim aynı anda burada olduğumuzu öğrendikten sonra durumumuzu kontrol etmek ister gibiydi.
Hoseok ve ben...
Biz sevişmiştik. Onun özlemiyle yanan bedenim huzurlu olsa da şimdi aklımın içi hiç öyle değildi. Karmakarışık hissediyordum. Hoseok'la normal bir şekilde selamlaşıp duruyorduk, fırsatını bulduğunda odama geliyordu. Gizli bir ilişkide gibiydik.
"Min Yoongi." Önümde eğilen arkadaşıma gülümseyip omuzlarından tuttum ve kaldırıp sarıldım. Beni sinir etmek için hep böyle önümde eğilirdi.
Seokjin'in böyle dimdik durduğunu görmek iyi gelmişti. Belki de hepimizden zor şeyler yaşamıştı. Kulağıma eğildi hemen.
"Hoseok nerede? Siz beni çıldırtacaksınız hemen odaya geçelim." Eşyalarını odasına taşıyan görevlilere bir göz atıp her şeyin doğru ilerlediğini görünce beraber içeri girdik ve onu doğrudan Hoseok'un çalışma odasına götürdüm. Orada buluşmaya sözleşmiştik.
Kapıdan girer girmez Hoseok Seokjin'i sardı. Üçümüzün bir arada olması çok garipti yaşanan bunca şeyden sonra. Ablamın evlenmesi, vefatı, benim apar topar saraya getirilmem zaten yeterince zor değilmiş gibi bir de şimdi Hoseok kardeşimle evliydi.
"Siz salaklara inanamıyorum, nasıl oldu bu?" Hoseok olanları anlattıkça Seokjin'in ağzı açılıyordu. En sonunda birlikte olduğumuzu duyunca ağzını eliyle kapattı ve boğuk bir çığlık attı.
"Ölmek mi istiyorsunuz ha?" Sinirle bana döndü, onu en son gördüğümde ablamın ölümüyle yıkılmıştı şimdi her şeyin başladığı ve bittiği bu saraya dönmesi onun için zor olmalıydı.
"Seokjin sen de biliyorsun, aşık olunca duramıyorsun önünde." Eliyle şakaklarını ovdu ve özellikle kısık bir sesle ikimize birden elini sallayarak konuşmaya başladı.
"Aşkın önünde duramazsın belki ama insanlar sizin önünüzde durur. Ya Yoonji nolacak?" Başımı eğdim ve gözlerimi kapadım sıkı sıkı. Yoonji'yi unutmuş gibiydim birkaç gündür.
"Yoongi, ben seni kardeşim gibi severim. Sizin her zaman yanınızdayım ama bu iş böyle gitmez." Bunu ben de biliyordum sadece biraz olsun her şeyi unutmak istemiştim. Seokjin'e gülümsedim.
"Boşver bizi, sen nasılsın? Ondan sonra-" Seokjin hemen susturdu Hoseok'u. Hala konuşmak için hazır değil gibiydi.
Onun tattığı acının birazını yaşasam nefes alamayacak durumda olurdum eminim. Ablamın acısı hala tazeydi.
-
Sonraki bölüm Seo Yeon'u tanıyacağız. Bu gece veya yarın oturup finale kadar olan bölümleri yazacağım çok bir şey kalmadı zaten finale 36 gün ne ki göz açıp kapayıncaya geçiyor ahfaşeghnoesşgn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a story from the old days | sope
FanfictionAsla birlikte mutlu bir sona sahip olamayacakken nasıl bu kadar mutlu edebildin beni? ~Sope~ 23.01.22/06.02.22