Burası sıradan bir karakol değil. Burası, devletin özel kuvvetlerinden birisi. Geneli ajanlardan oluşan bir birlik çalışıyor bu karakolda. Burada çalışmak ise iyi bir irade istiyor. Deneyiminin olmaması pekte umurlarında değil. Ne de olsa oraya eğitim almak için gidiyorsun.
Burada çalışanlar özel hayatlarında işleri ile ilgili bir bilgi vermemeli. Burası devletin yönetiminde gizli bir örgüt. Amerika'nın oregon eyaletinde bulunması da az bilinmesinin bir diğer nedeni...Burada işe başlayalı birkaç ay olsa gerek.baş polis memuru olarak görev yapıyorum. Aylardır terfi alamadım. Artık kendimi kanıtlamam gerekiyordu generale. Haftaya burada olacaktı. İş başarımda yükselirisem elbet gözüne çarpardım. Bunun için sıkı bir arayışa koyuldum. Kapanan dosyaların arasında herkesin ilgisini çekecek bir şeyler bulmalıydım ve de onu çözmek. Düşüncelerimden sıyırıldım ve odamın kapısına yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda komiserimi görmek beni şaşırttı. Genelde benle münakaşaya girmez, herhangi birşey hakkında bilgi almam gerekirse mail atardı.
- komiserim, dedim sesimi gürleştirerek. Eğildim ve cevap bekledim. Ama o cevap vermektense sadece sustu. Başımı kaldırıp bakma ihtiyacı duyduğumda söze girdi
- Bayan violet parker, işler nasıl gidiyor?
- iyi gidiyor komiserim
- biliyor musun bilmem ama haftaya general kontrole gelecek. Uzun zamandır terfi bekliyorsun. Biliyorsun ben kolay kolay terfi vermem. Ama seninde bu şansı kaçırmanı istemem. Ne dersin, bugün çıkışta benim odama gel. Seninle kapanmış ve çözülmemiş dosyalara göz gezdirelim?
Heyecandan eğilen boynumu sevinçle kaldırdım. Fakat ayaklanmamla kafamın komiserimin çenesine çarpması bir oldu.
İnleyerek çenesini tuttu ve kaşlarını çatıp bana baktı. Dilim tutulmuştu, hem pişmanlıktan hem de gördüklerimden. Giydiği üniforması ona çok dar gelmişti ve az daha zorlasa göğüsleri gömleğinden taşacak gibiydi. Donuk yüzüme can verdim ve hemen özür diledim:- çok özür dilerim efendim, yanlışlıkla oldu.
- burada yanlışlık olmaz violet! Ama seni afedeceğim, sadece bu seferlik.
Sözlerinin ardından göz kırptı ve gülümsedi. Ben bir şey diyemeden arkasına dönüp gitti. Giderken de ' seni çıkışta benden önce odamda göreceğim'
Derince bir nefes aldım ve masama tekrar döndüm. O da neydi öyle? Komiserim ilk defa bana iyi davranmıştı. Gerçekten soğukkanlı ve ciddi birisiydi. Saat 17.22'yi bulduğunda maillerime girdim ve komiserime yazmak için mail adresini aradım'Mizumi_bşkmsr6301*****'
Mailine tıkladım ve gözlerimi kapatıp yazacağım şeyi düşündüm. Gerçekten yazmayacaktım. 3 saattir masa başında çalıştıktan sonra canım o kadar sıkılmıştı ki katı ve itici komiserime mail yazacak ve taslaklarda tutacaktım. Aldığım derin nefesi verdim ve gerçekten onun hakkında düşündüklerimi yazdım
'mizumi, ilk günümden beri çok gıcık oluyorum sana. Sürekli saçma sapan emirlerini yerine getirmek zorundayım. Yok kahve getir yok dosyaları getir yok bunu çağır yok şunu temizle. İnsanı bezdirmekten başka bir şey bilmiyorsun. Hadi onu geçtim. Bu göz kamaştırıcı çekiciliğin neyden kaynaklı? Seni her gördüğümde heyecandan terliyorum. Boyun hem uzun hem de ebem kadar topuklu giyiyorsun. Benim boyum göğüslerinle aynı hizada kalıyor ve hep oraya bakmak zorunda kalıyorum. Hayır bundan rahatsız olmuyorum 😌. Tek sorun var. Fazla güzelsin'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZANLI [GxG]
Fantasygeceleri uykusuzluktan gözlerimi şişiren, emniyette sadece tek davayla ilgilendiğim bir dosya bu. 2014 yılında işlenen bir cinayete kurban giden banka müdürü Draff Wilson, ölümünün arkasında hiçbir delil olmamakla birlikte, cesedi de kayıp. hiç bir...