7⛓️

16.7K 669 252
                                    

Kapının açılma sesiyle uyandım.

"dolapta kıyafetler var. hazırlan yarım saat içinde aşağıda ol."

Kafamı sallayıp yataktan kalktım. Dolaptaki neredeyse her şeyin siyah olduğunu görmek kısa süreli bir şok yaşamama sebep oldu.

Siyah dışında sadece 2 tane beyaz gömlek vardı. Dolapta duran her şey pahalı markaların kıyafetleriydi. İçlerinden beyaz bir gömlek ve dar bir pantalon seçtim. zaten pek de bir seçeneğim yoktu. Gömleği pantalonun içine sokup biraz salaş bıraktım.

Saçlarıma da şekil verdikten sonra hazırdım. Son kez kontrol edip aşağı indim. Fazla heyecanlıydım ve aynı derece de korkuyordum. Zarar görmeden çıkmam mucize gibi oluckatı.

Aşağı indiğimde büyük salonda birkaç adam oturuyordu. Bana bilgi veren adam da oradaydı.

"ben hazırım."

Hepsi aynı anda bana döndüğünde Ezelin de burada olduğunu fark ettim.

"tamam ne yapıcağını biliyorsun. İşin bittiğinde basacağın alet bu. kolayca ulaşabileceğin bir yere koy."

Kafamı sallayıp küçük aleti cebime koydum. Zaman gelmişti ve korkum giderek artıyordu. Gözüm Ezele kaydığında beni izlediğini gördüm. Bakışlarıyla birini öldürebilir gibiydi, her zaman buz gibi ve ifadesiz.

Adamlar yavaş yavaş evden çıkmaya başladığında onu incelemeyi bırakıp ben de çıktım. Doğru saydıysam büyük siyah arabada toplam 11 kişiydik.

Yarım saate yakın bir süre sonra araba sokağın başında durdu. Gideceğim ev birkaç bina ötedeydi ve birazdan orada olucaktım.

"panik yapma sadece kutuyu bul yeter sonrasında seni alıcaz."

Yapıcağım şey çok kolaymış gibi anlatmasına deli oluyordum. Beni altına almak isteyen bir adamın çekmecesinde kutu bulmak hiç de kolay olmicak gibiydi.

Derin bir nefesin ardından arabadan indim. Arkamdan Ezel de inmişti.

"korkma bir şey olmicak."

"dimi en fazla sikilirim."

"öyle bir şey de olmicak Bulut."

Nasıl bu kadar emin konuştuğunu anlamıyordum. Adamın ne yapacağı hiç belli olmazdı. Cevap vermeden sadece kafamı sallamakla yetindim.

Geri arabaya bindiğinde ben de eve doğru yürümeye başladım. Yaklaştıkça kalbimin atışı hızlanıyordu. Kapılarının önüne geldiğimde bir süre nefesimi düzene sokmaya çalıştım ardından zile bastım.

Genç bir kadın güler yüzle kapıyı açtı. Beni salona aldığında adam televizyon izliyordu.

"efendim misafiriniz geldi."

"tamam selin çıkabilirsin sen."

Kadın gittiğin de adam da kalkıp yanıma geldi.

"fotoğraflarda gözükenden daha güzelsin."

Yüzümün ısındığını hissediyordum. Elini yavaşça yüzümde daha sonra da boynumda gezdirdi. Hiçbir tepki veremiyordum.

"aslında çok zamanımız var ama sen beni çok kötü yaptın bebeğim."

Siktir adam direkt işe başlamak istiyordu. Gömleğimin düğmelerini açmaya başladığında bir şeyler yapmam gerektiğinin farkına vardım.

"eee odaya mı çıksak acaba belki daha rahat oluruz."

"sen nasıl istersen öyle güzelim."

Beni belimden tuttu ve beraber yukarı çıktık. Aslında aşırı yakışıklı bir adamdı. Sarı saçları ve güzel yeşil gözleri vardı. Çoğu kızın isticeği türden biriydi ama şuan benim hiç de isticeğim biri değildi.

Odasına geldiğimizde belimdeki eli aşağı kaydı ve götümü sıkmaya başladı. Ağzımdan ufak bir inleme kaçmasıyla beni duvara yaslaması bir oldu. Gözlerimin içine bakarken kendini yavaşça bana sürtmeye başladı.

Deli gibi tiksiniyordum. Her sürttüğünde ağzından küçük inlemeler çıkıyordu. Bir süre daha devam edip sonra beni duvardan ayırdı ve yatağa yatırdı. Hiçbir tepki veremedim çünkü belli ettiğim anda her şey çöp olurdu ve büyük ihtimalle burdan sağ çıkamazdım. Adam kemerini çıkarmaya başladığında aklıma gelen ilk şeyi söyledim.

"oyuncakların var mı?"

Anlık olarak ağzımdan bu çıkmıştı ama sonuçlarını asla düşünmemiştim. Hele odanın içindeyse o zaman bitmişim.

Adamın yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi.

"2 dakika bekle bebeğim."

İlk defa şansım iyi gitmişti. Adam odadan çıktığı anda çekmeceleri açmaya başladım 3. Açtığım çekmecede kutuyu bulmuştum. İçinden USB yi alıp kutuyu geri bıraktım. Anında cebimdeki düğmeye bastığımda adam odaya geri girdi.

"neden kalktın bebeğim?"

Söylediği her kelimeden o kadar tiksiniyordum ki.

"h-hiç sadece biraz incelemek istemiştim."

Dediğime aldırış etmeden beni tekrar yatağa yatırdı. Umarım adamlar bir an önce gelirdi çünkü bundan sonra onu asla engelleyemezdim.

Getirdiği kelepçeyle kollarımı yatağa bağlayıp anahtarı kenara bıraktı. Hiç konuşmadan sadece yapacaklarını bekliyordum. Gömleğimde kalan birkaç düğmeyi de açıp ellerini vücudumda gezdirmeye başladı.

Tam biraz daha aşağı inerken dışarıdan silah sesleri gelmeye başladı. Adam anında gözlerimin içine bakmaya başladı. Sanırım anlamıştı.

Hiçbir şey söylemeden dolabından silahını çıkardı. Odanın kapısı bi anda kırılarak açıldığında adam silahını benim üstüme doğrulttu.

"çek o silahı."

"yav yav yav Ezel sen miydin ya."

"Burak o silahı çek yoksa ölüceksin."

"aaa neden bu kadar abarttın ki? Altı üstü operasyona gönderdiğin bir adamın. Normalde bu kadar önemsemezdin sen?"

Ezel bir şey diyemeden adam silahın emliyetini kapattı. Zaten burdan hayatta çıkmayı düşünmem de saçmaydı. Silahı kafama hedef aldığında gözlerimi sım sıkı kapattım...

MERHABALARR

BÖLÜMLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİZİ BELİRTİRSENİZ SEVİNİRİM  :)

VOTE ♡


mafya (bxb) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin