La Douleur Exquise / yoonmin (ara verildi)

Bölüm 3

Kalabalık...

Pazar yerinin karmaşıklığı, birbirleriyle sohbet eden esnaflar ve halkın arasına karışmış genç bir Kral.

Kralın bir diğer sağ kolu olan Hoseok en önde yol gösterirken, Baş Komutan Taehyung arkada güvenliği sağlamakla meşguldü. İlk defa dışarıya adımını atan Jimin, Taehyung'un gözünde öyle savunmasızdı ki, arkadaşının başına bir şey gelecek korkusuyla tüm kaslarını sıktığının bile farkında değildi.

Doğduğundan beri hep aynı duvarları görmüş olan, aynı koridorlarda koşup duran bir insan için bu kalabalık öyle bir özgürlüktü ki, bunu normal bir insanın anlaması pek de mümkün değildi. Gördüğü her insanın mimiklerini izlemek istiyordu Jimin, küçük sohbetlerine kulak misafiri olmak, günlük yaşantılarına dahil olmak.

Yıllar sonra pazar yeri gibi kalabalık bir mekana girmelerinin sebebi elbette Jimin'in dış dünyayı görmek istediği için değildi, genç Krala seçecekleri omegayı bulmaktı ve Jimin bunu kendi gözüyle görmeyi tercih etmişti. Hayatı boyunca kendisi için bir tane bile seçim yapma şansı olmamıştı. Evleneceği eşini, Kraliçesini seçecek bir fırsat bulamasa da en azından şimdi çocuğunu taşıyacak omegasını seçme şansı vardı.

Nasıl seçeceği hakkında hiç bir fikri yoktu, pazardan bir eşya almaya benzemiyordu bu. Seçeceği kişinin de en az onun kadar rızası olmalıydı, az da olsa kafa yapıları uymalıydı, en azından vicdan sahibi birisi olmalıydı. Etrafındaki hizmetçileri haricinde kimseyle iletişim kurmayan alfa için böyle bir seçim yapmak bir hayli zor olacaktı.

Jimin'in gözleri hayranlıkla halkında gezerken Hoseok derin bir nefes çekmişti içine, insanların gözlerini her saniye biraz daha üzerinde hissettikçe içini garip bir korku kaplamıştı. Bir an önce en doğru omegayı bulup Krallarını sapasağlam sarayına ulaştırmalılardı. Aksi taktirde dedikodular artacak belki de tehlikeye gireceklerdi.

Aşırı derecede kalabalık olan pazar yerinin içinde her biri en sıradan ve özensiz kıyafetlerin içerisinde olsalar da, hatta yüzlerini saklamak amacıyla büyük, hasır şapkalar taksalar da sanki halkın arasından çok kolay bir şekilde sıyrılıyor gibi duruyorlardı. Özellikle de saraydan ilk defa çıkan heyecanlı Kralları grubu hemencecik ele verecek gibiydi. Bakışları, hareketleri minicik bir oğlan çocuğunu andırdığından milletin dikkatini anında üzerine topluyordu.

"Kralım."

Hoseok balıkları izlemeye dalan Jimin'e kimsenin duyamayacağı bir şekilde seslenirken karşı tezgahta duran omegayı işaret etmişti. Bir yerden başlamaları gerekti sonuçta.

Omega kız fazlasıyla zarifti, babasına yardım etmek amacıyla tezgahta bulunsa da kendisine oldukça özenmiş, sanki dolabından en güzel kıyafetlerini çıkarıp öyle hazırlanmıştı. Müşterisiyle ilgilenirken üzerinde gezinen bakışları fark etse de asla kendisini ele vermemiş, naif hareketlerini bir saniye olsun bozmamıştı.

Hoseok, "Bence bu omega size oldukça uygun." Diye mırıldanmıştı.

Kendisi halkın arasına çok karıştığı için çoğu aileyi tanırdı ve gösterdiği omeganın ailesi önemli esnaflardan biriydi.

"Ailesi varlıklı ve kültürlüler." Diye eklemişti. "Altı kardeş oldukları için muhtemelen onun da genlerinde doğurganlık vardır. Ne dersiniz?"

Hoseok umut dolu gözlerle genç Krala en güzel omegayı sunsa da Jimin hiç istekli gibi gözükmüyordu. Gözünün ucuyla baktığı omega kıza yüzünü buruştururken Taehyung arkadaşının bu tavrına hafifçe gülümsemişti.

Hoseok, elindeki en büyük kozun güme gitmesiyle yavaştan telaşlanmaya başlamıştı. Kral için omega aranıyor dediklerinde kafasındaki listeyi çoktan oluşturmuştu, listenin başındaysa bu kız vardı. Muhtemelen Jimin listenin devamına bakmak dahi istemeyecekti.