Her şeyin üstünden on gün geçmişti. On günlük ev balayısından sonra aileler (anneler) ile oturup bir yemek yenmeli diye düşündükleri için ikiside annelerini çağırmıştı. Şuan hizmetliler sofrayı hazırlıyordu. Malik odadan gelmiş eşine sarılmıştı.
- Heyecanlı mısın? İlk defa tanışacaklar.
- Hah. Ne garip değil mi? Beş yıllık sevgiliyiz ve on gündür evliyiz ancak annelerimiz birbirini yeni tanıyorlar.
- Biraz ama çokta değil hani.
Onlar konuşurken sofra hazırlanmış ve kapı çalmıştı. Çift kapıyı gidip bizzat kendileri açmış ve annelerini karşılamışlardı.
- Hoşgeldiniz.
- Hoşbulduk oğlum.
- İçeri geçin.
Hep beraber salona geçip oturdular. Önce küçük bir tanışma faslı gerçekleşti sonrada yemeğe geçtiler. Herkes afiyetle yemeğini yerken Josef konuşmaya başladı.
- Aslında bugün sizi çağırmamın bir nedeni daha var. Ben dün sabah bir şey öğrendim...
- ne öğrendin?
- Ben... hamileyim.
- Ne?!
Malik aniden ayağa kalktı ve eşine baktı.
- Bu gerçek mi?
- Evet...
- Aman tanrım! Hahaha
Malik, eşini kucağına aldı ve etrafta dört döndü. Sevinç çığlıkları odayı doldururken anneleride onları tebrik etti. Bu güzel haberden sonra eğlenceli bir gece geçirdiler ve anneleri gittikten sonra oturup birbirleriyle sessiz, huzurlu bir gece geçirdiler.
...
- 4. Ay -
- Sakin olur musun?
- Nasıl olayım delirmek üzereyim.
- Eşiniz çok heyacanlı ilk çocuğunuz heralde?
- Aslında karışık diyebilirim. Ama ilkte sayılır.
- Anladım.
- Ee belli olmadı mı hala?
- Peki, sizi daha fazla heyecanlandırmayayım. Hayırlı olsun bir kızınız olacak.
- İşte bu be!
Malik'in sevinci o kadar tatlı ve güzeldi ki Josef bebeğinin cinsiyetine değil, eşinin sevincine seviniyordu. Kontrolden sonra çıktılar ve bir AVM'ye gittiler. Malik bir bebek mağazasına girip ne bulduysa alıp çıktı.
- Abartadın mı sanki? Daha çocuk doğmadı bile hani ya? Eskiycek hepsi.
- Az bile yaptım. Kızımın için hepsi feda olsun.
- Sen delisin. Ne yapacağım ben seninle?
- Sadece sevsen yetmez mi?
- Neden yetmesin?
...
- 7. Ay -
- Hayatım bak sana tatlı aldım.
- Nereden bildin canımın çektiğini?
- Son zamanlarda o kadar çok tatlı yiyorsun ki zor olmadı tahmin etmek.
- Lokmalarımı say birde!
- Ne?
- Sende haklısın, sürekli yemek yiyen dayanılmaz biri oldum.
- Ben öyle mi dedim?
- Aptallaştımda zaten anlayışsız biri oldum falan.
Malik eşinin yanına oturdu ve gözlerine baktı.
- Bak bana. Sen hayatımda gördüğüm en güzel insansın ayrıca sen benim bir tanemsin asla anlayışsız ve dayanılmaz biri olamazsın.
- Of ben özür dilerim. Bu hormonlar beni mahvediyor özür dilerim.
- Özür dileme seni anlıyorum ben.
- İyi ki varsın.
- Sende.
...
- 9. Ay -
- Ağlıyor musun sen?
- Oggff evet.
- Niye?
- Adam düştü.
- Ne adamı?
- Bak.
- Video mu...
- Evet!
- Tamam. Sakin ol, bir şey demedim.
Josef'in yüzü birden düştü Malik bunu farkedince kendi yüzünden olduğunu sandı.
- Tamam ya asma suratını bebeğim şaka yapıyorum.
- Malik...
- Emrine amadeyim hadi söyle ne yapayım?
- Malik ben iyi değilim.
- Ne oluyor?
- Siktir! Doğuruyorum!
- Ne?!
- Doğuruyorum diyorum neyini anlamıyorsun?!!!
- Aman tanrım, dur hemen çantayı alıp geliyorum bir dakika.
Malik koşarak bebek çantasını koluna, eşinide kucağına alıp aracına bindi. Hızla hastaneye gittiler ve yine hızla doğuma alındı. Josef içeride Malik ise dışarıdaydı ancak sesler dışarıya geliyordu ve Malik her bağırışta can çekişiyordu. Yaklaşık bir buçuk saat sonra sesler kesildi ve kapı açıldı.
- Ne oldu? Bitti mi? Bir sorun yok değil mi?
- Tebrikler beyefendi baba oldunuz. Kızınız ve eşiniz birazdan çıkacak.
Malik derin bir nefes verdi. Saniyeler sonra kızı ve Josef içeriden çıktı. Malik kızına dünyanın en harika şeyiymiş gibi bakıyordu. Kızını yenidoğan'a, Josef'ide odaya aldılar. Malik kızını gördükten sonra Josef'in yanına gitti.
- Malik...
- Bebeğim nasılsın? İyi hissediyorsun değil mi?
- İyiyim bebeğimiz o nasıl?
- Çok iyi ayrıca çok güzel senden ve benden, ikimizden olan mükemmel bir kız çocuğu... Birazdan getirirler.
- Sağlıklı ama değil mi?
- Çok, çok sağlıklı.
- Tamam, güzel.
...
Malik ve Josef, birbirine gerçekten aşık güzel çift... Artık her şeyi geride bırakmış sadece Josef'in çok uzun zaman önce kurduğu şirketi yöneterek yeni bir hayata başlamışlardı. Kızları büyümüş hatta aşık bile olmuştu. Tabiki kızlarının aşkına saygı duyup onun sevdiği kişiyle evlenmesine karışmamış sadece mutluluğunu izleyerek daha da mutlu olmayı tercih etmişlerdi. Kısa bir süre sonra kızları onlara güzel bir haber verip dede olmalarıno sağlamıştı. Şimdiyse her şeyi kızlarına ve damatlarına bırakıp torunlarıyla vakit geçiriyor ona tüm sevgilerini veriyorlardı.
Umarım hikayeyi beğenmişsinizdir tekrardan okuduğunuz için teşekkür ederim :)