Chapter One | I'll take your soul

545 66 15
                                    

''Hiçbirini şehrimde istemiyorum.'' dedim kendimden net ve emin çıkan sesimle. Vampir ya da kurt adam oldukları gram sikimde değildi. Hiçbirini büyücülerin yanında dahi istemiyordum ve bunun için çoktan bir savaş çıkarmaya hazırdım. 

''Jimin, sen hariç kimse savaş falan çıkarmak istemiyorken.. neden onlara karşı bu kadar dar görüşlüsün?'' 

''Çünkü hiçbirini istemiyorum!'' ellerimi sarı küllü saçlarımdan geçirirken derin bir nefes alarak duvara yaslandım. İyisi kötüsü gram umrumda bile değildi, tek hissediğim hepsinin kökünü çürütmekti.

''Savaş istediğini biliyoruz Jimin, güzelim ama ne yazık ki hiçbirimizin sana yardım edebileceğini sanmıyorum.'' önümdeki en yakın arkadaşım düşüncesini söylediğinde gözlerimi devirmeden edememiştim.

''Sizden yardım istediğimi mi sanıyorsun Taehyung? ben büyücü değilim biliyorsun değil mi? tam olarak soyu tükenmiş ve herkesin korktuğu o cadı soyundanım Tae.

İki vampir ya da üç tane kurt adam, bunların bana kafa tutabileceğini mi sanıyorsun?'' sinirliydim. Dün geceden sonra çok sinirliydim ve gerçekten herkesi sinirimden öldürebilecek güce bile sahiptim.

Taehyung derin bir nefes alarak oturduğu yerden kalkmadan masanın üzerindeki bardağı tek bir hareketiyle eline aldı..

''Yavrum, ne yaparsan yap arkandayım ama savaş çıkarmaktan bahsediyorsun Jimin, bu o kadarda kolay bir şey değil.'' 

Ellerimdeki gümüş yüzükleri çıkarıp tek tek masaya koyarken olduğum yerden kalkıp onun yanına ilerledim.

''Yarın bütün büyücüleri toplayacağım buraya. Benimle olmak isteyen olabilir ama istemeyense, devamını biliyorsun Taehyung.''

''Birazcık daha beklesek.'' dediği şeyle hızla kırmızıya dönen gözlerimle ona bakmıştım. Dalga mı geçiyordu? bütün büyücüler ölünceye dek mi bekleyecektik?

''Dün gece tam üç büyücü öldürüldü Tae, farkındasın değil mi?''

''Kimin yaptığını henüz bilmiyoruz Jimin, lütfen birazcık sakin kafayla düşün.'' dediklerinin gram sakin düşünülecek yanı yoktu. Tek bildiğim bir şey varsa o da vampir ve kurt adamları burada istemediğimdi.

Şimdi biraz uyuyacaktım ve gerekirse yarın bütün büyücüleri buraya toplayacaktım. 

''Her neyse.'' diye mırıldandım. Tae'nin odasından çıkıp kapıyı da arkamdan kapattıktan sonra kendi odama hızla girmiştim. Düşünmek ve daha fazla bu konu hakkında gereksizce kafa yormak istemiyordum.

Üzerimdeki kıyafetleri değiştirdikten sonra kendimi yatağa atarak derin bir uykuya daldım. Yarın yapacak bir sürü işim vardı.

**** 

''Bütün büyücüleri topladın mı Mark?'' kafasını iki yana sallayıp üzgünce bana baktı.

''Biliyorum kızacaksın ama henüz büyücülere haber yollatmadım.'' kollarımı göğsümde bağlayıp derin bir nefes aldım.

''O nedenmiş mesela?''

''Sana daha haber vermem gerekiyordu biliyorum ama bende yeni öğrendim arkadaşım, dünkü üç büyücünün ölümünden sonra vampirler şatomuza gelmek istiyor.''

''Kesinlikle olmaz!'' dedim oturduğum yerden sinirle kalkarken. Hiçbir şekilde onların buraya adım dahi atmasını istemiyordum. 

''Jimin biliyorum, biz de istemiyoruz ama sanırım dünkü olayla ilgili konuşmak istiyorlar.'' 

''Neden? üç büyücüyü nasıl güzelce yediklerini, kanlarını nasıl emdiklerini anlatmak için mi?'' Taehyung aramıza girdiğinde, konu vampirlerden açıldığında bile delirdiğimi biliyordu.

Blood, Sweat and Tears ℘ JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin