Zorluğun Değeri

35 1 0
                                    

Filozofların en akıllıları derler ki: akla uygun hiçbir şey yoktur ki tam tersi de akla uygun olmasın. Yakınlarda gevelediğim bu güzel sözü eskilerden biri (Seneca) yaşamayı küçümseme yolunda kullanmış: Ona göre, yalnız yitirmeye hazırlandığımız bir nimet bize zevk verebilir.

In auquo est dolor amissae rei, et timor amittendae. (Seneca)

Yitirme acısıyla yitirme korkusu bir kapıya çıkar.

Demek ister ki bununla, yaşamayı yitirme korkusunda olursak, yaşamanın tadını çıkaramayız. Ama bunun tersi de söylenebilir: Yaşamaya bu kadar sıkı sarılıp, böylesine bir sevgiyle bağlanmamış, onun temelli olmadığını gördüğümüz, elimizden çıkmasından korktuğumuz içindir. Gerçek ortada çünkü: Ateş nasıl soğuktan hız alıyorsa bizim istemimiz de kendi karşıtıyla bilenip keskinleşiyor:

Si numquam Danaen habuisset abenea turis,

Non esset Danae de Jove facta parens. (Ovidius)

Danae yi funçtan kuleye komasalardı

Jupiter den hiç gebe kalmazdı Danae.

Bolluğun verdiği doygunluktur zevkimizi en fazla körleten; zevkimizi en fazla bileyen, coşturan şeyse özlediğimizi az ve zor bulmaktır.

Ominum rerum voluptas ipso quo debet fufare periculo crescit (Seneca)

Her şeyin zevki, bizi itmesi gereken tehlikeyle artar.

Galla, nega: satiatur amor, nisi gaudia torquent. (Martialis)

Galla, hayır de: aşk azapla beslenir yalnız.

Aşkın gevşememesi için Likurgos Lakedemonya'da evlenenlerin gizli yatıp kalkmalarını buyurmuş: Evlilerin yatakta görülmeleri, bir başkasıyla yatmaları kadar ayıp sayılıyormuş. Buluşmaların zorluğu, yakalanma tehlikesi, sonradan duyulacak utanç:

Et languor, et silentium,

Et latere petitus imo spritus (Horatius)

Ya o baygınlık, o sessizlik,

Ya o derinden gelen gizli ahlar,

Bütün bunlardır salçayı kıvamına getiren. Sevişmenin nice hoşlukları aşkın etkilerinden çekinerek, utanarak söz etmekten doğmaktadır. Şehvetin kendisi bile acı duyarak kızışmak ister. İncittiği, tırmaladığı zaman daha tatlı olur. Fahişe Flora, Pompeus'la yatıp da üzerinde dişlerimin izini bırakmadığım olmadı, dermiş.

Quod petire premunt arcte, faciuntque dolorem Corporis, et dentes inlidunt saepe lebellis:

Et stimuli supsunt, qui instigant laedere id ipsum Quodcumque est, rabies unde illi germina surgunt. (Lucretius)

Arzuyla sarıldıklarının canı yanar; Dişleri ısırır çok kez nazik dudakları. Gizli dürtüler incitmeye iter onları. Her tuttuklarını; azgınlıkları artar böylece.

Her işte görülen budur: Zoduk değer kazandırıyor her şeye. (Kitap 2, bölüm 15)

DenemelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin