KİRAZ DUDAKLIM🍒

~FİNAL~

"15 yıl sonra"

Kiraz, Çilem ve Aras bunca yaşadıkları olaylara rağmen hala birbirlerinin yanında olmuşlardır. Kiraz, yaşadığı her olaydan ayrı bir ders çıkarmıştır ve bu derslerden ilki arkadaşlığın önemi, İkincisi ise kimseye güvenmemeyi ve sonuncusu hayatta ne olursa olsun herşeye rağmen güçlü, ayakları yere sağlam basan bir birey olmayı öğrenmiştir. Ayrıca üniversiteden mezun olup harika bir moda tasarımcısı olmuştur. Aras ise işinde harikalar yaratan bir doktor...
_______________________________
Çilem'i soracak olursanız o, Kiraz, Aras ve Bartu ile gittiği ortaokulun müdür'ü olmuştur. Birde müdür niyazi vardı ona ne oldu derseniz o yıllar içinde hakkın rahmetine kavuştu. Bartu'ya gelicek olursak o gün Kiraz'ın ambulans çağırmasıyla hayatına geri kavuştu ve birdaha da asla Kiraz'a yaklaşmayı dahi aklından geçirmedi. Çilem'in değerini de anladı anlamasına ama Çilem onu hiçbir zaman affetmedi. Birkaç yıl geçtikten sonra Çilemden de umudunu kesti ve Lisede sıra arkadaşı olan Çalışkan Selen ile evlendi Selen de avukat olmuş yani parayı bir şekilde buldu anlayacağınız. Çilem ise Kiraz'ın Lisede ki sıra arkadaşı Meriçle evlendi. Kiraz'ın kimle evlendiğini söylememe gerek yok heralde Tabiki Arasla...
_______________________________
Ayrıca iki tane de dünyalar tatlısı kızıl saçlı biri erkek biri kız ikizleri oldu. Tabii gözleri ve huyları aynı babalarına çekmiş. Kiraz şimdi ne yapıyor bir bakalım isterseniz.
_______________________________
Kiraz=aşkım, çocukları uyandırdın mı ? Okula yetişemeyecekler kaldır artık ! (Yüksek sesle)
Aras=kaldırdım aşkım merak etme ! (Yüksek sesle)
Çınar=baba, annem kahvaltı da ne yapmış ?
Aras=kokusundan anladığım üzere sizin en sevdiğiniz peynirli omletten yapmış hadi elinizi iyice yıkayın çabuk masaya gelin :D
Çilek=tamam babacım geliyoruz !
_______________________________
Çocuklar hemen ellerini, yüzlerini yıkayıp masaya otururlar. Ailecek pazar kahvaltısı yaparlar ve hazırlanıp Çilem ile Meriç'i ziyarete giderler. Kapıyı Meriç açar.
_______________________________
Meriç=Hoşgeldiniz :)
Kiraz=hoşbulduk Meriç nasılsın ? Çilem içerde mi ?
Meriç=evet içerde Çimenle oynuyorlar
Kiraz=tamam canım ben bir onlara bakayım
*Kiraz, Çilekle birlikte Çilem ve Çimen'in yanına gider.
_______________________________
Bir köşeye oturmuş Kiraz ve Çilem hem bir yandan Çilekle Çimenin kendi aralarında oyun oynamalarını izliyorlardır. Hemde sohbet ediyorlardır. Bu sırada erkek erkeğe oturan Çınar, Meriç ve Aras üçlüsü de televizyonda yayınlanan önemli bir maçı seyrediyorlardır...
_______________________________
Kiraz :)

-Günler böyle geçip gidiyor işte. Buarada size hikayenin başında benim için çok önemli bir soru sormuştum. Kimileriniz okuyup geçmiş, kimileriniz unutmuş ,kimileriniz ise gerçekten sorunun üzerinde iyice bir durup düşünmüş olabilir ama ben herkes için tekrardan o soruyu hatırlatıp cevaplamak istiyorum. Soru şuydu : "Sizce Mutluluk Nedir ?" Bu sorunun cevabına bir sürü örnek verenler olmuş olabilir ama benim için mutluluk ; mal, mülk, aşk... falan değil benim için mutluluk ; varoluş sebebim, özgürlüğün simgesi, duygusal bir güç ama elde tutulması zor bir güç o yüzden bu yazdıklarımı okuyan bütün okuyucularımıza sesleniyorum mutlu olduğunuz şeylerin kıymetini bilin ve onların peşinden gidin bunu yaparken utanmayın mesela eğer birisini seviyorsanız gidin açılın ona yada birisini sevmiyorsanız aynı şekilde konuşun onunla... Bu durum "neden mutluluğun tanımına özgürlük kelimesini eklediğimide" açıklıyor. Yani kimse size istemediğiniz birşeyi yaptıramaz ve kimse sizin hayatınıza karışamaz bu sizin hayatınız, neyi nasıl istiyorsanız öyle yaşayın biri birşey der, biri buna izin vermez diye düşünmeyin gidin ve yaşayın :)
Son bir uyarı !
~istediğiniz şeyler, başkası istiyor diye değil sadece siz istediğiniz zaman olur. Bence Mutluluk ve Özgürlük arasındaki benzerlikte aslında budur :)
_______________________________
~Son Sadece Bir Başlangıçtır~