Lola'nın ağzından;
Yüzümü Elerimin arasına alarak derin bir nefes aldım, Geri geri adımlarımı atarak, yatağa oturdum Avuçlarımı sıkıştırıp kafamı eğerek düşündüm, Onun yüzünü görmek istemiyordum "Tanrım neden tam düzelmişken" tekrar hayatıma burnuna sokacaktı biliyorum arkami dönerek derin bir nefes alarak elimi yatağın üstünde duran yastığa baktım onu elime alarak hızlıca yere fırlattım, elerimi dağılan saçlarıma götürerek arasına karıştırdım hafifçe çekiştiriyordum elimi omuzuma sürtüyordum, Kapının açılmasıyla kendimi topladım Kimdi kapıya dengesizce dalan,
Ah annem Anneme bakışlarımı yönelterek " Bayan Cassed birilerinin kapı çalma alışkanlığı sanırım hala yok" sesim biraz cılız ca çıkmıştı. Annem elindeki şık duran kıyafeti yatağımın üstüne bırakarak "Bunu giymeni istiyorum Lola bu gece gerçekten şık olman gerekiyor" buna hiç gerek yoktu eskiden olsaydı evet geldikleri zaman evde Dört dolanır ne giyeceğim hakkında tüm dolaplarımı alt üst ederdim, Ama suan kimin için süslenecektim yada kimin için şık görünmem gerekiyordu hiç kimse için bu yüzden buna hiç gerek yoktu.
Derin bir nefes alıp verdim " Anne buna gerek yok ben böylede çıkarım bu abartılı ve süslü kıyafete gerçektende gerek y---" Annem beni dinlemeden adımlarını odadan atarak "Lola itiraz istemiyorum o elbiseyi giyeceksin giymesen olacaklardan ben sorumlu değilim" derken sesi sert çıkmıştı kapıyı hızlıca çarparak odadan ayrıldı.
Annemi çok seviyorum ama bazen emir kipi olması beni sinirlendiriyordu, gözlerimi elbiseye çevirerek Kaşlarımı çatarak elbiseyi avuçlarımın arasına aldım bu lanet olasıca süslü elbiseyi giymek istemiyordum elerimi havaya kaldırarak elbiseye baktım kan kırmızı elbise üzerinde duran dantel detaylari aslında güzel ve şık bir kıyafeti ama giymem anlamsızdı dediğim gibi Kaşlarımı kaldırarak saate baktım neredeyse gelirler of lanet olsun onun iğrenç suratını görmeme sadece saatler kalmıştı.
Elbiseyi hızlıca yere fırlattım soluğu banyoda aldım çeşmeyi açarak elimi yüzümü yıkadım, Derin bir nefes alarak yüzümü kaldırdım Aynanın yanında duran havluyu alıp elimi yüzümü kuruladım banyodan adımlarımı atarak tekrar Odama geçtim elbiseyi giymek istemiyordum ama annemi kızdırmayıda asla istemezdim lanet elbiseyi üzerime geçirdim aslında çok da fena durmamıştı kırmızı bana yakışıyordu makyaj yapmam gerekiyordu ama hafif bir makyaj fena olmazdı,
Makyajımı yaparken Babamın kapıyı çalmasıyla toparlandım "İçeri girebilir miyim prenses" Yutkunarak "Tabiki" sesim çocuk gibi çıkmıştı , kapıyı aralayıp beni süzen bakışları yla "Tam bir prenses gibi olmuşsun Lola" Gülümseme oluştu aniden suratımda Mırıldanarak "Teşekkürler bay Micheal" güçlü kolları yla bana sarıldı babamın o keskin parfüm kokusunu hissettim nerdeyse odaya tüm parfüm kokusu yayılmıştı, sarılmanın ardından babamda gri takım elbisesiyle adeta fazla yakışıklı ve çekici olmuştu dudağımı ısırarak " Bakışlarımı babama yönelttim, "Sizde fazla yakışıklı olmuşsunuz beyefendi" derken babamın gülmesiyle bende kahkaha patlatmıştım ciddi bir duruşla "Bu kadar maskaralık yeter bir baba için ciddi olmam gereken bir konu var bu işi bu sefer geleceğim için yani sen ve Perry için kapmam lazım" Ellerini omuzuma koyarak "Tabiki annen Cassed için " yanağıma küçük bir buse öpücüğü kondurup sessizce "Birazdan aşağı in misafirlerimiz her an gelebilir" Kafamı onaylamış şekilde salladım babam aşağı inerken bende saçlarıma son dokunuşları yapıyordum, Güçlü olman lazım Lola sen güçlü olmayı ıdolün Justin Bieber'dan öğrendin derken aklıma Justin Bieber geldi ah benim yakışıklı prensim benim kahramanım diye mırıldanırken,
Annemin "Lola misafirler geldi aşağı in demesiyle" gözlerim açıldı nefes refleksim arttı Hayır Tanrım onu görmek için daha hazır değilim Hayır Tanrım, gözlerimi kapatarak nefesimi hızlıca alıp veriyordum avucumu sıkarak derin bir nefes aldım "Geliyorum Anne" derken sesim biraz sert çıkmıştı, kendime tekrar aynadan bakarak korka korka adımlarımı girişe doğru atıyordum, gözlerimi kapatarak merdivenlerin yanlarını tutarak yavaş yavaş adımlarımı aşağıya atıyordum, Babamın ince sesi "Lola tatlım masaya gel masaya oturduk seni bekliyoruz" Demesiyle kafamı oraya yönelttim oradaydı masanın baş köşesinde oturmuş o pis bakışlarını bana yönelterek sırıtıyordu adeta o açık kahverengi gözleri koyu siyaha bürünmüştü kalbimin hızlı hızlı çarpmasına mani olamıyordum, yüreğim ağzıma gelecekti neredeyse bakışlarımı hızlıca o pislik suratından çevirmiştim ama ona hala birşeyler hissediyordum sanki neden kalbim çarpıyordu ki sanki Derin bir nefes çekip tekrar geri verdim, sakin olmalıydım gayet sakindim ah kimi kandırıyordum avucumun içi ateşe bürünmüştü,