Bölüm adı: Doğum Günü Partisi
Çatal, bıçak sesleri etrafta duyuluyordu. 'Draco' güzel soslu makarnasını ve güzel bifteğinden yiyordu sonrasında ise meyve suyunu içiyordu. Ailesi de onu dikkatle izliyordu.
"Akşama bir parti yapmayı düşünüyoruz." Sert ama endişeli sözlerini söyledikten sonra Lucius sevgili çocuğuna doğru baktı.
"Yani istersen tabi. Eğer yorgun hissediyorsan erteleyebiliriz." Narcissa'nın nazik sözlerinden sonra çocuğuna hafif tebessümle baktı.
"...." 'Draco' bir şey demeden ailesine baktı. Narcissa ile Lucius çocuklarının gözlerinin içine doğru baktı. Eskiden parlak, canlı ve duygu dolu gözleri artık soğuk, cansız ve duygusuzdu.
'Çocukları artık yoktu' bu düşünce onların zihninde yankılanıyordu. Eğer ağızlarında yanlış bir kelime çıkarsa artık 'çocuklarını' göremeyeceklerinden korkmaya başlamışlardı.
"Parti şuan istemiyorum..." 'Draco' ailesinin ifadesine baktı üzgün ve endişeliydi. 'Draco' onları kitapta ki hikayeden dolayı çok fazla sevemiyordu. Özellikte 'babası' Lucius'u sevmiyordu. Ama onların endişeli ve üzüntülü yüzlerine doğru bir duygu hissetmişti bu duygu ise 'Acıma' ydı.
"Ama bir kaç arkadaşımı çağırmakta sorun olacağını sanmıyorum." Dediği anda sevgili 'annesi'nin yüzünde gülümseme belirdi. Babasının endişeli ve üzgün bakışları da kaybolmuştu.
Kahvaltısını sonunda bittikten sonra kalkmaya hazırlandığı anda aşçı ona doğru büyük bir pasta getirdi. Pastayı görünce biraz daha oturmaya karar verdi. 'Anlaşılan bir süre yalnız olamayacağım.' Diye düşündükten sonra bir iç çekti.
İç çekişini anında annesi fark etti ve telaşla ona doğru baktı. "Tatlım iyi misin?" Dediği anda tekrardan endişeli yüzlerle karşılaştı. "Eğer bir sorun varsa söyle hemen Draco." Dedi Lucius.
Endişeli yüzleri tekrardan gördükten sonra 'Ne uğraştırıcı.' Diye düşündü ve tekrar önüne döndü. Maskeli gülümsemesi ile onlara doğru bakarak "İyiyim bir sorun yok." Dedi.
Ama gözleri hala cansızdı. Gerçek Draco gibi canlı değildi.
Mumları üflediği anda Narcissa biricik çocuğuna sarıldı. Lucius ise omuzuna dokunarak onu sıkıca tuttu. Sanki her an ortadan kaybola bilirmişçesine ikili çocuklarını sıkıca kavrayıp, tuttular.
"Draco doğum günün kutlu olsun tatlım." Bunu diyen kişi Draco'nun annesi Narcissa Malfoy'du.
"Draco ailemizi gururlandırmak için çok uğraşmalısın." Bunu diyen kişi ise Draco'nun babası Lucius Malfoy'du.
Onların gülümseyen yüzlerine karşılık 'Draco' onlara doğru baktı.
"Tamam elimden geleni yapacağım." Dedi artık bu kişi ise 'Draco Malfoy' 'du. Nazik gülümsemesi ile yeni maskesini takmıştı.
'Doğru ben Artık 'Draco Malfoy'um' Diye düşündükten sonra ise tabağına dilimlenip de koyulan pastayı yedi. Biricik ailesinin ona aldığı hediyelere baktı. 10-15 tane hediye orada duruyordu.
Güneş batana kadar günü böyle geçmişti. Gün battıktan sonra ise Malfoy malikanesi kalabalıklaşmaya başlamıştı. 'Draco'nun isteği üzerine o kadar kalabalık değildi. Sadece Draco'nun arkadaşı olarak gördüğü kişiler ve onların ailesi buradaydı.
Ailesi mümkün olduğunca 'Draco'yu kendilerine yakın tutuyorlardı. Yemek masasında oturan 'Draco' etrafına baktı. Kitapta ki çoğu kişi buradaydı. Crabbe, Goyle, Blaise, Pansy ve Marcus'du.
Sonunda kendi ailesi ondan uzaklaşıp çağırılan arkadaşlarının ailesi ile konuşmaya başlamışlardı.
"Draco~ İyi misin tatlım!" Bu sinir bozucu sevgi dolu sözü söyleyen Pansy'di. Draco ona doğru baktı. "Teşekkürler iyiyim Pansy." Dediği anda 'Draco'ya doğru baktı. Ona karşı nazik davranmıştı. Pansy o an sevdiği çocuğun gözlerine baktı. Bir gariplik olduğunu anlamıştı. Sevdiği çocuğun gözleri cansız ve duygusuzdu.
'Eskisi gibi değil.' Diye düşündü hemen Pansy. Sonra endişesinin yersiz olduğunu düşünüp de ona sıkıca sarıldı. "Doğum günün kutlu olsun." Dedi neşeli bir şekilde Draco da gülümseyerek "Teşekkürler." Dedi.
Ardından arkadaşları ona doğru gülümseyerek "Draco Doğum günün kutlu olsun!" Heyecanla bağıran Crabbe ile Goyle. "Doğum günün kutlu olsun." Diyerek nazikçe gülümseyen Blaise ile Marcus'a bakarak tekrardan gülümsedi. "Teşekkürler." Dedi. Blaise onu pür dikkat izledikten sonra gülümsemesine geri döndü.
Ardından ona verilen hediyelere açtı ve sahte gülümsemesi ile teşekkür etti. Sonra ise tekrardan pasta yedi.
En sonunda ise parti bitmişti. Annesi ile babası odasına çıkmadan önce son bir kere sarılıp öptüler. Ve tekrardan ona bakarak "Doğum günün kutlu olsun." Dediler aynı anda o da bu sefer yorgun gülümsemesi ile onlara doğru baktı. "Teşekkürler." Dedi en sonunda ise odasına geçti.
Kıyafetini değiştirdikten sonra ise yatağa yattı.
'Dayanmalıyım.' Diye düşünerek yorgun ve cansız gözlerini tekrardan kapattı.
⁎⁎⁎

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rebirth of Draco Malfoy (Yarım bırakıldı)
Teen Fiction5 Haziran günü Beyazımsı sarı saçları ve gri gözleri olan 18 yaşlarında ki genç bir araba kazasında öldü. Kendini Harry Potter dünyasında Draco Malfoy olarak buldu. Gencin 10,11 yaşında ki vücudu ile aynı görünüme sahip olan genç Draco Malfoy olarak...