tupcu dazai ve yoldaslar (duzyazi)

613 65 75
                                    

Dazai' dan

Sabah beni yataktan fırlatarak kaldıran bir adet Yosano sayesinde kalkmış ve geç kaldığımı öğrenmiştim, tabi tüm gece fortnite oynarasam olacak buydu.

Yosanonun bana fırlattığı ince eşofmanı hemen altıma geçirip dün akşam hazırladığım çantayı kontrol bile etmeden sırtladım. Şu an da Yosano, Ranpo ve ben ellerimizde cantalar ile koştur anam koşturuyorduk.

Sonunda caddenin sonuna gelince Ranpo saate baktı "Saat 8.25 lan var daha vakit." ney ne demişti lan o "Orrrospu Yosano hani saat 8.55 ti amina koyduğum." Bir de kıs kıs gülüyordu piç. "Onu bunu boşverin de parka koşturun abicim bekliyor kenjiler." Ranpoya döndüm "Az beklesinler ulan burada benim değerli uykum çalındı!" "Uykunu si" dediler ayni anda.

Aman çok ta tındı. Hepimiz boş sohbetimizle yokuşu inerken aklıma bir şey geldi... "Ananı sikeyim!" deyip bir anda durunca bakışlar bana döndü. "Yine ne oldu anasını."

"Agalar ben malım hani herkes bir şeyler getirecekti ya benim de tüp götürmem lazimdi" iki arkadaşım da bana bön bön bakıyor sonra enseme bi tane geçiren Yosano ile yere yapışıyorum.

Cidden kaldırıma düşüyorum deli kuvveti vardi bu kadinda yeminle. "Kafasını siktigimin salagi nereden bulacağız biz şimdi tüpü" nereden bilseydim amk ben.

Düşünerek yürümeye devam ettim, eğer tüp bulamazsam amcik mori benim bulamadığım tüpü bulur bir taraflarıma sokardı.

Hiç sevmiyordu beni ne yapmıştım sanki altı üstü okulun ilk günü onu Ranpo sanarak üstüne boklu su atmış ve büyük ihtimalle benden pahalı olan takımını mahvetmiştim.

Biraz daha ilerleyince parka varmış ve Kenjilerle buluşmuştuk. Hava güzel olduğu için hepimiz oturmuş ve Naominin Tanizaki için yaptığı börekleri yiyorduk. Fırınlarda bir tane patatesli börek 5 liraydi anasını tabi dızlayacaktık.

"Bööörek güzel olmuş Naomiye söyle ellerine sağlık."

Atsushi elindeki börek hala ağzındayken konuşmuştu.

"Böörek ne ya keko musun sen?"

Yosano Atsushinin kafasını bir tane geçirince Atsushi yere düşmüştü.

Bu bir yerlerden tanıdık gelmişti.

Dazai elindeki börekle bunun nereden tanıdık geldiğine kafa yorarken gözü azıcık karşıdaki tüpçüye takılmıştı.

Tüpçü mü?

"Lan tüpçü!"

Dazai bağırdığında yan banktaki kedi bile uyanmıştı.

"Ayı sesini sikeyim ne bağrıyorsun lan!"

Kyoka kafasındakı bezi kafasından kaldırarak Dazai'a fırlattı. Bu kız uykusu varken aşırı ürkünç oluyordu.

"Bakın şimdi arkadaşlar planı anlatıyorum. Ben öğrenci olduğum için bu tüpe 200 lira veremem siz de veremezsiniz büyük ihtimalle bu durumda bir ihtimal kalıyor sizce ne?"

Kenji elini kaldırdı.

"Söyle Kenji-kun!"

"Ödünç almayı mı rica edeceğiz?" hepimiz mal mal baktık. Gerçek köylüydü.

"Hayır Kenji-kun çalacağız, şimdi etrafıma toplaşın bakayım planı anlatacağım."

Dazai yerden eline aldığı ağaç dalı ile yerdeki toprağa mahallenin krokisini çizdi ve anlatmaya başladı.

"Bakın şimdi biz buradaki parktayız ve şöyle yapacağız ben yerden tüpü aldığım gibi tabanlarımı götüme vurarak arka sokağa koşturacağım. Siz de siz de buradan liman kafenin oraya gidip beni bekleyeceksiniz. Sonra da buluşup caddeden geçeceğiz. Anlamayan var mı?"

Atsushi elini kaldırdı bu sefer.

"Dazai sen bir elinde tüp sırtında çanta ile koşabilecek misin ki?"

Dazai durdu. Çantası zaten ağırdı bur de tüpü taşıyamazdı.

"Atsushi haklı Dazai çantanı çıkar da ver bize taşırız biz."

Tanizaki Dazai' ın çantasını sırtlandı. Dazai dükkanın önüne geldiğinde elini kaldırdı.

"Koşun!"

Diğerleri koşmaya başlayınca kendisi de yerdeki piknik tüplerinden birini aldı ve koşmaya başladı.

Dazai normalde olsa böyle işler yapmazdı ama bu herifi daha önce bir kediye vururken görmüştü. Hak ediyordu piç.

Herifte anında görmüş Dazai' ı kovalamaya başlamıştı.

"Gel lan buraya mal velet!"

Dazai tanınmamak için kapşonunu kafasına takmış koşturuyordu. Herif hala bağrınıp koşturuyordu. Herifin yaş yetmiş iş bitmemişti anasını satayım.

"Bir elime geçirirsem seni var ya!"

Dazai adamın hala koşabilmesine hayret etmişti. Ne yiyip ne içiyordu acaba?

Dazai gördüğü arasokağa hemen girdi ve boş kasaları yere devirdi. O herifin o cüsse ile buradan geçmesi imkansızdı.

Geçememişti de zaten. Herif geçemeyeceğini anlayınca birkaç küfür savurup gitmişti.

Anlından ter akıyordu, zatdn bu havada kim niye hırka giyerdi ki amına. Hırkasını çıkarttı ve elindeki tüp ile yürümeye devam etti.

Evet bu birazcik gecis bolumu hibi olsa da bunla idare edin bugunluk nerde burda shin soukoku derseniz de cok haklisiniz amk




summer camp • shin soukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin