cakma adidas

379 50 78
                                    

Arkadaşlarımla birlikte daha doğrusu tüm öğrencilerle birlikte kamp alanının ortasında yakılan ateşin etrafına daire şekilde dizilmiş maksimum 4 kişinin oturabileceği kütükler de oturmuş sohbet ediyor, telefona bakıyorduk.

4 kişinin tam sığdığından çokta emin değilim gerçi. Dazai'nin götünün yarısı dışarıda allaha emanet duruyor ama buna rağmen Ranpo bacaklarını yaymış oturuyordu.

Dazai, Ranpo, Yosano ve ben bir kütükte sohbet ederken Kenji ve Kyoka diğer kütükte Genshin oynuyorlardı.

Onların kütüğünde yer olmasına rağmen Dazai, Kyokaya trip attığı için yanımızdan kalkmıyordu.

"Ah, şu bandajlı çocuğa baksana çok yakışıklıymış."

"Bakayım, a cidden instası var mıdır?"

Bu Dazai yanımızdayken hep olan seylerdi. Seslerin geldiği tarafa baktığımda iki tane kız gördüm.

Dazai'ın olduğu tarafa baktığımda aldığı iltifatlar yüzünden götü kalkmış ve saçlarını savuruyordu. Tam ayağa kalkıp kızların yanına gidecekken bir ses daha duyduk...

"Şu allaha emanet oturan tipsizi mi diyorsun? Iyy çakma adidaslı."

Bunu söyleyen çocuğa baktım. Dazai'ın en nefret ettiği şey büyük ihtimalle bu yaptığı hareketti.

"Ne diyon lan yer cücesi?!"

Dazai kalkmış ve bunları ona söyleyen kızılın yanına gidiyordu.

"Ne diyon lan amcık."

"Cüce diyorum, mala bak."

"En azından çakma adidas giymiyorum yarram."

"Gel bak lan gösteririm ben şimdi sana çakmayı."

Kızıl çocuk parmak uçlarında durmuş ve Dazai'ın ensesini açmıştı. Etikete bakmasını bekliyordum ama duyduğum tokat sesi ve Dazai'ın kızaran ensesiyle olayın çok başka olduğunu fatk ettim.

"Puahahaha!"

"Gülme göt kılı, gel lan buraya!"

Şuan da ne olduğunu anlatmak istersem Dazai kızıl çocuğun peşinden koşuyordu.

Bir süre daha koştuktan sonra yorulurlar sanmıştım ama asla durmadılar. Dazai Mori hocaya çarpana kadar tabii.

Yere düşen Mori hoca iki oğlanı da karşısına almış bir güzel azarlamış, yarın için onlara ceza vermiş ve diğerleri güldüğü için topluca hepimizi çadırlara yollamıştı.

Amk Dazai'ı cidden icat çıkarmadan duramıyordu.

Çadıra girdiğimde loş bir lambanın altında gözlerinden kaymak üzere olan bir gözlük, kucağında yatan bir kediyle oturan Akutagawa'yı gördü.

Vay anam babam be, burası resmen bir harika. Teşekkürler Dazai ve adını bilmediğim kızıl.

Benim içeri girdiğimi fark edince bana başıyla selam vermiş ve kitabını okumaya devam etmişti.

Ben de eşofmanımın cebinden telefonumu çıkardım. Çadırın içine oturma pozisyonu alacakken belime ağrı girince ufak bir sızlandım.

Kitabından kafasını kaldırıp bana dönen Akutagawayla göz göze geldim.

Elini çadırın içindeki çantasına götürdü ve içindeki kremi bana doğru hafifçe attı.

"Al sür, yine iyi gelir."

"Teşekkürlerr."

Parmağıma aldığım kremi belime götürmeye çalışırken şekilden şekle girdiğim için Akutagawa iç çekip krem kutusunu eline aldı.

#

Kremi sürmeyi bitirdiğinde ona tekrar teşekkür ettim.

Uyuyun diye bağırarak çadırların önünden geçen Kunikida hocayla, çadırdaki loş ışığı kapattık.

Ben üzerimi değişmeye çok üşeniyordum ve Akutagawa ben gelmeden üstünü değiştirmişti.

İkimiz de tulumlarımıza girdik ve birbimize iyi geceler diledik.

Sen burdayken geceler hep iyi yavrum be.

#

Evett, ne zamandır bölüm atmıyordum ve ilham sınav haftamda geldi. Ben de gitmeden yazıp atayım dedim. Bana son zamanlarda pek uğramıyor çünkü. Neyse umarım beğenmişsinizdir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

summer camp • shin soukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin