Atsushi otobüse bineli yaklaşık üç saat olmuştu. Bu üç saatte da uykusu gelmiş ve koltuğunu geriye doğru yaslamış ve kulaklıklarını kulağına takarak kendini evrenden soyutlamıştı.
Yanındaki siyah saçlı çocuk Atsushinin aksine uyumakta zorlanmamış ve uyumuştu bile.
Atsushi tam içinin geçtiğini hissettiği an kucağında bir ağırlık hissetti. Bu neydi şimdi?
Atsushi kulaklığını çıkarttı ve kucağına baktı. Kucağında bembeyaz bir kedi vardı.
"Hayal mi görüyorum acaba?"
diye düşünerek gözlerini ovuşturdu. Hayır hayal görmüyordu.
"Sen nereden geldin buraya?"
Atsushi sanki kucağındaki kedi ona cevap verecekmiş gibi kediye soru sormuştu. Kedinin beyaz tüyleri eşofmanına yapışmıştı.
Kedi Atsushinin kucağından indi ve yanında oturan siyah saçlı çocuğun kucağındaki hırkanın içine girdi.
Atsushi şimdi bu çocuğun niye hırka getirdiğini anlamıştı. Çocuk kımıldamaya başlayınca Atsushi kafasını koltuğa koydu ve uyuyor taklidi yapmaya başladı.
Niye yaptığına dair bir fikri de yoktu. Gözlerini cocuğun anlayamayacağı şekilde açtı ve izlemeye başladı.
Çocuk uyandığı gibi hemen hırkasına baktı. Kedisini orada görünce rahatladığı yüzünden belli oluyordu.
Çocuk elini çantasına soktu ve bir avuç mama çıkardı. Kediye doğru uzattı. Kedi yemeğini yerken çocuk da kedisinin kafasını seviyordu.
Atsushi çocuğun kedisiyle konuştuğunu anlamıştı fakat ne söylediğini duyamıyordu.
Atsushi uyuyor rolü yapmaktan sıkılmaya başlamıştı. Hem karnı da acıkmıştı. Ne zaman yemek molası vereceklerdi acaba?
"Evet herkes kalksın bakalım!"
Otobüste Mori hocanın bağırışı duyuldu. Öküz sesli herif ya.
Uyuyan herkes uyanmıştı neredeyse Mori uyuyanların kalktığını görünce konuşmaya başladı.
"Evet arkadaşlar yola çıkalı yaklaşık 3 saat oldu. Eminim herkes acıkmıştır. O yüzden birazdan inip yemek yiyeceğiz. Yemek yemek istemiyorsanız da otobüste kalabilirsiniz. Yemek saati bitince sizleri çağıracağım."
Atsuhinin sesini Tanrı duymuştu sonunda hem uyuyor rolü yapmayı bırakmış hem de yemek yiyebilecekti.
.
Birkaç kişi dışında herkes otobüsten inmişti. Herkes otobüsün yanında durduğu minik lokantaya girmişti.
Atsushi ve arkadaşları toplanmış ve 7 kişilik bir masaya oturmuşlardı. Ortamda dönen sohbet yemekler gelince bölündü.
Herkes kendi yemeğini önüne çekti ve sohbete devam ederek yemek başladı. Atsushi çok para harcamak istemediği için ramen almıştı. Eh diğerlerinin de bir farkı yoktu.
.
"Ya abi otobüste ne güzel uyuyordum sonra boru sesli yarrak Mori bir bağırdı uykum gotüme girdi yeminle."
Tachihara Higuchiye katıldığını belli etmek anlamında kafasını salladı.
"O değilde benim yanıma oturan çocuk süperdi abi."
"Benim yanıma oturan cocuğun da eh vardi gideri."
"Chuuya şaka mı yapıyorsun canım çocuk taştı belki sen bilmiyorsun ama çok talibi var."
"Koyo sen bunları nereden biliyorsun amına ya hem banane yanıma oturan çocuktan."
"Çevredeki tüm okullarda olan dedikodu ve olayları biliyorum canım."
Akutagawa Chuuya ve Koyonun atışmasını dinlerken bir yandan subway surfers oynuyordu.
Telefonuna gelen bildirimle turu durdu. İzlediği bir animeye bölüm gelmişti.
Demon Slayer...
"Yuh!"
Akutagawanın ufak çaplı çığlığı ile bakışlar ona dönmüştü. Eh kim olsa bakardı.
"Ne oldu lan?"
"Demon Slayera bölüm gelmiş!"
"Oha oha Akutagawa hemen aç izleyelim."
Akutagawa bölüme tıkladı ve telefonunu yan çevirerek masaya koydu. Bölümü izlemeye başladılar.
azcik spoiler iceriyor burasi
"Ne bölümdü ya!"
"Of sonunda Iguromu da gördük çok mutluyum."
"Ya asıl domayı konuşalım bence."
"Sevmiyom ben onu."
"Akaza en mükemmel karakter."
"Akaza ne alaka yarrak."
"Ben Gyutoraya çok üzülüyorum."
Onlar daha bölüm hakkında konuşurken Mori birazdan yola çıkacaklarını söyledi.
Hepsi kalan yemeklerini bitirdi ve ödemeyi yaptı.
Sonra da otobüse doluştular. Yoklama alındı, eksik olmadığı kesinleşince şoför otobüsü çalıştırdı.
Sonraki bolum icin aklima hic fikir gelmiyor eger boyle devam ederse ve bolum gec gelirse yandiniz (guncelleme; ben bu u yazarken daha yeni cikmisti ikinci sezon)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
summer camp • shin soukoku
General Fictiondazai: bu amcik mori bizi kampa goturecekmis amina koyayim yosano: bari tatilde rahat biraksa babanesini siktigim . . . az biraz sacmaladigim, bol argolu kitaba hos geldiniz kitapta zerre ciddi olmuyorum [kulunuz kopeginiz olayim okuyun ya]