Çok Önemli Not!!!: Mitolojide herkes Loki'nin buz devi olduğunu biliyor. Bu hikayede de buz devleri de dahil, onun kim olduğunu bilmekte. Bol görselli bir bölüm oldu bu arada ama görselleri çok beğendim. Umarım rahatsız olmamışsınızdır okurken.
Terimleri, yıldızlayarak belli edeceğim. İsteyen ve bilmeyen araştırabilir.
Kelime Sayısı: 8000 (Bu hikaye de mini kitap gibi bir şey oldu fakat bu sefer 2. partı yeni bir bölümmüş gibi yazmaya çalışacağım çünkü Avengers'ı da dahil edeceğim, hayırlısı.)
Giriş
Yeni doğmuş bir bebektin ailen seni yurdun kapısına bıraktığında. Orada yetişmiş, orada keşfedilmiştin.
Her zaman asi bir çocuktun. Her zaman aklın havadaydı. Yurt duvarları arasında tıkılıp kalmak yerine hep yeni şeyler keşfetmek istiyordun. Keşif merakın da bir çok macerayı beraberinde getiriyordu.
Yurt çok iyi korunan bir yer olsa da oradan kaçmayı başaran tek çocuk sendin. Üstelik her kaçtığında bakıcılarının seni bulduğu yer aynıydı. Deniz kenarında oturup kendi kendine konuşuyordun. Yani onlar kendi kendine konuştuğunu düşünseler de daha sonra, gördükleri karşısında şaşkınlıkla donakalıyorlardı. Çünkü bir çok farklı balık türü, yunuslar ve bazen küçük balinalar karaya yakın yerlerde durarak seni dinliyorlardı. Sen normal bir çocuk değildin. Bu apaçık ortadaydı. Bir o kadar da kavgacıydın. Asla geri adım atmıyor, bakıcıların sana bunun karşılığında şiddet uygulasa dahi onları alt etmek için elinden geleni ardına koymuyordun. Yurt çalışanları, birinin gelip seni evlat edinmesi için dualar etseler de koruyucu aile adaylarını da kaçırmayı başarıyordun. Yalnız olmak istiyordun: Balıklar kadar özgür! Okyanus senin evin olmalıydı.
Bir gün istedikleri oldu. Bağışları ile ünlü Tony Stark biraz olsun kibrini yenmeye çalıştığı dönemlerde, Pepper'ın ısrarlarına dayanamayarak yurdunuzu ziyaret etmek istedi. Elbette yanında bir çok hediyeyle geldi. Bir sürü oyuncak bebek, oyuncak araba, peluş hayvanlar ve niceleri. Hepsi hayal edemeyeceğiniz kadar güzeldi. Çocuklar oyuncaklarla çoktan oynamaya başlamıştı. Bazıları ise şirinlikte sınır tanımıyor, Tony'nin yanına giderek teşekkürlerini dile getiriyorlardı. Bir yandan onları evlat edinmesi için cesaretini toplayarak, yalvarırcasına sarılan çocuklar vardı. Fakat kulağına gelen bazı konuşmalar şüpheyle kaşlarını çatmasına sebep oldu.
"Hadi ama Y/N. Neden diğerleriyle oynamıyorsun? Hem yeni oyuncaklar getirdi Bay Stark. Artık pencerenin dibinde oturup gökyüzüne bakmayı bırak." dedi bakıcılardan biri ve saçlarını okşadı. Ancak istifini bozmadan göğe bakmaya devam ettin. Bu sırada arkanızdan gelen sesle bakıcın irkildi.
"Neler oluyor burada? Birileri hediyeleri beğenmedi sanırım." dedi ve yanına çömelerek seninle aynı hizaya gelmeye çalıştı. Başını okşayarak seninle sohbet etmeye başladı. İlk başta sorduğu sorular oldukça tipikti. "Ne yapıyorsun?, Nasılsın?, Ne düşünüyorsun?"
Ona karşı sıcaklık hissetmeye başladığında yüzüne baktın. Ancak yüz ifadeni bozmuyordun.
Tony sordu. "Söyle bakalım. Getirdiklerimi beğenmedin mi?"
Arkanı dönüp çocukların elindeki oyuncaklara göz attın. Tony'nin yüzüne bakmadan, "Hiçbiri ilgimi çekmiyor."
Tony elini omzuna koyduğunda göz kontağını yeniden sağladınız.
"Peki ne alsam hoşuna giderdi? Söz veriyorum istediğin her neyse alacağım." gözlerini hafifçe kıstı ve senin söylemeni beklemeden neler isteyebileceğine dair tahminlerde bulunmaya başladı. "Barbie olabilir mi? Ya da bir şato; her kız çocuğu içine girip kendini prenses gibi hissedeceği bir şato ister. Belki de sihirli değnek ve kanatlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
More Is Not Enough | Tom Hiddleston | Loki
Fanficİçeri Gel! Umduğundan fazlasını bulacaksın. Not: Bölümlerin çoğu yetişkin düzeyde olacaktır.