Uzaklardan gelen küçük kız,
Canının yandığını biliyorum, yıkılan hayaller enkazının altında kalmak kimin canını yakmaz? ne umutlarla gelmiştin buraya değil mi? Canının acısı saklasın seni ruhumun en derinlerinde. Saklan küçük kız, saf kız; kanma kalbinin sana sunduğu olmayacak hülyalara. Saklan küçük kız, saklan ki incitmesin seni. Kalbini alıp avuçlarının arasına yakmasın alev alev ya da fırlatmasın ücralara.
Artık kimseye kolay kolay güvenemeyeceğini biliyorum fakat güvenmemek yetmez aynı acıları tekrar yaşamamaya. Zeki olmalı, düşünerek hareket etmeli. En iyisi saklan, biraz ortalıktan kaybol ki kalbim aklımın önüne geçmesin. Neşeli, masum, küçük kız; sen var olduğun sürece acı da var olacak. Saklan ruhumun en derinlerinde. Bir süre aklımla almalıyım kararlarımı. Anlıyorsun değil mi beni? Anlamak zorundasın çünkü ben artık acıya doydum. Yoruldum işte, sen seviyorsun ama acısını birlikte çekiyoruz.
Buraya ilk geldiğin günleri hatırlıyor musun? Nasıl da heyecanlıydın. Kim bilir hangi hayalleri yaşama umuduyla yanıp tutuşuyordun. Gerçi artık hiçbir önemi kalmadı... Hala bir umudun olduğu için gitmek istemiyorsun, keşke umudun tek başına yeterli olmadığını da anlatabilsem sana.
Uzaklardan gelen küçük kız, geri dönmek istediğini biliyorum. Dönemezsin ki... Yaklaşık bir yıl önce senin yaptığın seçim yüzünde yaşıyoruz şuan bunları. Fakat yıkılan hayallerin altından çıkamadığımız sürece nerede olduğumuzun ne önemi var. Nereye gidersek gidelim kederi de yanımızda götürmüş olmayacak mıyız? Üstüne bir de hasretlik çekeceğiz. Bu yüzden sen en iyisi saklan küçük kız, saklan...
(03.01.2022 12:57)