15.03.2020
Sen hiçbir zaman görmedin gerçekleri ve bundan sonra da göremeyeceksin. Üzgünüm diyeceğim ama gerçekten üzgün müyüm onu da bilmiyorum ki. Açıkçası sana seni sevdiğimi söyleyemediğim için hem mutlu hem de mutsuzum, çünkü kalbim ikiye bölünmüş bir halde. Ve ister inan ister inanma kalbi paramparça insanlarla dolu bu dünyada sadece ikiye bölünmüş bir kalp mucize olsa gerek. En azından benim için öyle.
Kalbimin bir parçası hala beni sevme ihtimaline sıkı sıkı sarılırken, diğer parçası olmayacak duaya amin dediğimi söylüyor sürekli. Bu yüzden yazıyorum sana bunları; seni sevdiğimi bileceksin ama kim olduğumu değil. En önemlisi ise birinin seni gerçekten sevdiğini bileceksin, çünkü buna hiç inanmadın. Bak, inanmadığın şeyin kanıtı ellerinde şu anda. Hala mı inanmıyorsun yoksa?
İnanıp inanmamakta özgürsün, hep özgürdün zaten. Özgür bırakarak sevdiğim tek kişi sendin belki de, çünkü seni sevdiğimi hiçbir zaman bilmedin, en azından bugüne kadar. Seni sevdiğimi bilseydin, bunu bile bile yaptıkların canımı daha çok yakardı. İşte bu noktada iyi ki söylememişim diyorum. Seni sevdiğimi bile bile cevap verdiğin o yabancı mesajlar daha çok kırardı beni. Sustum. ‘susayım ki mucize yaşamaya devam’ etsin dedim kendi kendime.
Seni sevmek başlı başına bir mucizeydi benim için. Asla tahmin etmezdim yaşadıklarımdan sonra gelip seni sevebileceğimi ama sevdim işte. Sadece tek bir kalp kırılması kaldı bana bu aşktan, susmak ve söylemek arasında kalan kalbim kırıldı; bu da ikinci mucizemdi. Ve ben bu mucizeler yaşasın diye sustum… fakat şunu bil ki, bu iki mucizenin yaşaması için çok acı çektim, çok korktum ve çok dua ettim. Aşkımın bu yüzünü yazmazsam sana; gözyaşlarımı, korkularımı, haksız öfkemi, çaresiz kalışımı, kıskanışlarımı anlatmazsam eğer, onlara haksızlık etmiş olurum.
Okuduğunu hayal ediyorum bu mektubu, elinde tuttuğunu, kim olduğumu anlamaya çalıştığını. Fakat bunların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini zaman gösterecek. Belki yollamam sana bu mektubu, saklarım. Bunca zaman nasıl sakladıysam içimi, bundan sonra da saklayabilirim. Ama belki de yollarım, emin değilim. Dengesiz diyor musun içinden? Deme. Çünkü bu halimin de sebebi sensin.
Eğer ev adresini öğrenirsem yollayacağım sana bu mektubu ama öğrenemezsem saklayacağım. Fakat her bir cümlemi okuduğunu hayal ederek yazacağım, bundan emin olabilirsin.
Ne düşünüyorum biliyor musun? Bence sen bu mektubun sana yazıldığından bile şüphe edersin. ‘Yanlış adrese geldi herhalde’ ya da ‘birisi kesin benimle alay ediyor’ dersin. Ama merak etme, bu mektup sana. Yazacaklarım bu kadar, tek istediğim seni sevdiğimi bilmendi. Sonunda biliyorsun. Bak işte çok seviliyorsun…