Bağırmıştım, ama neden? Daha o "Beyaz Ucube" nin nerede olduğunu bile bilmiyordum.
*********
Ertesi gün işe gitmem lazımdı. Bir an önce hazırlanmam ve yola çıkmam gerekmişti. İşten de nefret ederdim. Sabahın erken vakti...
Evet , iştedeydim. Koltuğuma oturmuştum ve bana verilen görevlerimi yapıyordum. Ama aklımdan bir türlü çıkmak bilmeyen biri vardı. Tabiki de " ucube". Ona -nedendir bilmem- kin besliyordum. Annemi daha 3 gün önce tanımıştım. Bana emir veren şey, siyah giyimli bir ruhtu. Ve o Beyaz Canavar'a "ucube" demek hoşuma gidiyordu.
Patronum yanıma gelmişti. Ne diyordu bana? Ya ben niye hala insanların dilinden anlamıyordum? Aniden bedenimi kontrol edemedim. Sağ elim istemediğim bir kalemi tutuyordu. Sol ise hemen kalemin altına bir kağıt koymuştu. Bir şeyler yazdı; bonda me kantus cenvu ba ma puş kemdan! (Hemen orayı terket!) Dediği şeyi yaptım.
İnsanlar bana -aynı o kütüphanedeki gibi- tip tip baktı. Aralarında "ne yapıyor bu deli?" , "bunu keşke işe almasaydık!" Gibi sözler işitmiştim. Daha doğrusu anlayamıyor olabilirdim ama hissetmiştim.
*********
Eve gelmiştim. Bana orayı terketmem söylenmişti. Elime o yeşil kitabı aldım. Belki bana yine bir cevap verirdi. Umduğum şey olmamıştı. Bana cevap vermiyordu. Saçmalık!
Bu kadar sinirli bir insan değildim, etrafımdaki her şeyi kırdım, döktüm. Etraf hep cam parçasıydı. Bir tanesini elime almak istedim fakat sanki bir hayaletmişim gibi elim o parçanın içinden geçti adeta.
Başım dönmeye başlamıştı. Gözüm karardı. Bayılmıştım. Normalde bayıldığımı hissetmemem gerekirdi. Ama bu baygınlıktan öte idi. Göz kapaklarım -sanki zorla- kapatılıyordu. Ele benzer bir varlık gözlerime baskı yapıyordu.
Daha sonra bıraktı ama ben açmak istemedim. Birkaç dakika uyuya kalmıştım. Normal bir uyku değildi bu.
Gözümü açtım. Ama ben uçuyordum. Yatar pozisyonda idim fakat uçuyordum! Aşağısı alev alevdi. Yanıyordu. Üzerimde beyaz bir -geceliğe benzer- elbise vardı. Saçlarım açık ve cildim de kıpkırmızı. Burası dünya değildi. Burası annemin ve diğer yardım bekleyen ruhların mekanıydı.
Biraz yürümek istemiştim. Garip sesler işitmiştim. Arkamı döndüğüm zaman hiç ummadığım biri ile karşılaştım;
BEYAZ CANAVAR ...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göz Göze
FantasyYardım bekleyen ruhlar ve bir kız. Her şey o kızın elinde... Dayanabileceği kimse yok. Ne olacağı belli değil. Yaptıkları sonuçları beraberinde getirecek.