onze

7 1 0
                                    

han yaklaşıp yavaşça minho'yu öptü. geri çekildi ve yere sırt üstü uzandı. bu sefer minho onun üzerine oturdu ve onu öptü. minho geri çekilmedi, bir kaç dakika boyunca öpüştüler. ayrıldıklarında minho da han'ın yanına uzandı. sonra ikiside uyuyakaldı.

m: ağğğğ biz niye yerde uyuyakalmışız ya sırtım ağrıyor umarım üşütmeyiz
h: benimde sırtım çok ağrıyor ve üşütecekmişiz gibime geliyor. ah bir dakika bu elbiseyi sen mi yaptın?
m: evet sence nasıl
h: çok güzel aşırı güzel çok yetenekliymişsin
m: ay beğenmene sevindim bu arada bahsettiğim fotoğraf koleksiyonumu göstereyim mi sana kahvaltıdan sonra
h: aa çok iyi olur

kahvaltıdan sonra fotoğraflara bakarlar o sırada kapı çalar.
gelen jungwoo'ydu.

woo: minho konuşmamız lazım
m: bence lazım değil
woo: içeri alır mısın konuşalım
m: alamam misafirim var
woo: önemli minho
m: siktir git önemliymiş kendimi tutayım dedim ama sınırlarını çok zorluyorsun seninle aramda bir şey kalmadı jungwoo. seni affetsem bile, ki öyle bir şeyin olacağını asla sanmıyorum, asla eskisi gibi olamayız. beni aldatmadan önce düşünseydin.
woo: bak isteyerek olmadı.
m: banane ha isteyerek aldattın ha istemeyerek ne fark eder sonuç aldattın mı evet. ben seni o kadar çok severken bunu bana yapman çok büyük saygısızlıktı.
woo: bak kendin dedin "seni o kadar severken" diye lütfen bir şans daha ver bir daha asla olmayacak
m: tatlım o dediğim şey senin beni aldattığını öğrenmeden önceydi. şu an senden nefret ediyorum artık gider misin misafirimi bekletmek zorunda kaldım senin yüzünden. bir daha da asla karşıma çıkma.

minho kapıyı sertçe kapatır ve han'ın yanına döner.

crying in the club; minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin