ODUN ÜNİVERSİTELİM !! {Askıda}

Bölüm -3-

Multimedya: Esat Karahanlı --> zamanı gelince öğrenirsiniz:)

Bu bölümü yazarlardan biri olan " esmanurakkus " a ithaf ediyoruz. Kusura bakmayın a dostlar. Wattpad uzun bir süre açılmadı. Bölümü yazmıştık ama yayınlayamadık. Daha sonra wattpad güncellendi fakat açabildiğimizde tüm bölüm silinmişti. Diğer bölüm hazır ama sınavlarımız var. En yakın zamanda yayımlayacağız :) Yazım yanlışları olabilir. Kontrol ediyoruz ama gözen kaçabilir. Şimdiden affola.

Rüya'dan

Savaş'ın yarasını elimdeki pamukla güzelce temizledim. Ona baktığımda beni inceliyordu. Hafifçe geriye çekildim. Ağzının içine bir parça pamuk koyduktan sonra çantamı kaptığım gibi dışarı fırladım. Orada çok utanmıştım. Kapıdan çıktığım gibi sert bir şeye çarpmamla durdum. Kafamı kaldırdığımda Esat'ı gördüm. Lanet olsun, bu nerden çıktı şimdi. Hemen uzaklaşmaya çalıştım. Holun ortasına doğru geldiğimde bileğimden sertçe tuttu. Bileğimin acısıyla hafifçe inledim. Bileğimi çektim ama hayvan çok sıkı tutmuştu. Bileğimi kurtaramadım. Bana doğru bir adım daha attı ve konuşmaya başladı:

* Bana zor kullandırtma Rüya. Sen benden kaçarsan bu ilişki nasıl devam eder? Hıı!

Hışımla çıkıştım:

+ Esat! Bak bırak bileğimi. Ayrıca ben seni sevmiyorum!! Ne ilişkisinden bahsediyorsun sen?

Bana daha da yaklaşarak:

* Ama ben seni seviyorum, anlasana! Seni kimseye yâr etmem.Bu zamana kadar dayandım, artık dayanamam. Geleceksin benimle. Zorla da olsa evleneceğim seninle! Mutlu bir ailemiz olacak. Neden kabullenmiyorsun?

Gerçekten çok oluyor, haddini aşıyordu. Ne diyor yaa!!!

+ Sen de kim oluyorsun da benim hayatıma karışıyorsun? Benim kurulu bir düzenim ve kendi iradelerim ile yönettiğim bir hayatım var. Yeter artık. İstemiyorum seni.

* Rüya benim olacaksın.

Bana. Bağırdı. Bana!
Bir şey söyletmeden dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.

Savaş'tan

Sesleri duyduğum gibi dışarı fırladım. Öyle kavga ediyorlardı ki beni fark etmediler. Düşmanım Esat, Rüya'nın bileğini tutmuş bağırıyordu. Ne demek lan " Rüya benim olacaksın! " Kıza bir şey söyletmeden dudaklarına yaklaştı. Yok, hayır, bu iş böyle gitmez! Esat'a kafamı gömdüm. Kızın bileğini o kadar sıkı tutmuş ki Rüya da yere düşecekti. Son anda belinden yakaladım ve ayakta durmasını sağladım. Esat kısa süre baygınlık geçirdi. Ayıldığında direk boğazıma yapıştı.

*Napıyosun lan sen?!

Pek fazla konuşmasına fırsat vermedim. Bir yumruğu da karnına yedi. Rüya da çok sinirliydi ve ağlamaklı. Neden böyle olduğunu merak ediyordum. Sinirle tıslayarak konuştu:

+ Psikopat mısın yaa?! İstemiyorum diyorum. Ne anlıyorsun?

Rüya'yı ilk kez bu kadar sinirli görmüştüm. Hoş, daha bugün tanıştım. Ona da tanışmak denirse. Rüya'nın emri ile güvenlik görevlidi Esat'ı bağladı. Rüya boş depolardan birine götürmelerini söyledi. Görevliler işlerini hallederken Rüya'ya sordum:

- Noldu Rüya? Bu adamı nerden tanıyorsun? En baştan anlat.

Rüya konuşmaya başladı:

+ Esat. Liseyi aynı kolejde başla- Yaa bir dakika. Ben niye bunları sana anlatıyorum ki. Hem sen kimsin de bana hesap soruyorsun?

- Bak kızım. Şu an sen bana abinin emanetisin. Anlatıyorsun. Hemen!

Rüya'dan

- Bak kızım. Şu an sen bana abinin emanetisin. Anlatıyorsun. Hemen!

Abimi hatırlamamla gözlerim doldu. Karşımda duran şu adam yüzünden habim bana ilk defa el kaldırdı. Ama biraz önce o adam olmasa Esat'a kurban gitmiş olabilirdim. Hayır. Hiç de bile. Eğer o adam olmasa abim bana tokat atmaz, ben de buraya gelmezdim.
Gözümün önündeki elle irkildim.

- Anlatmayacak mısın?

+ Hayır. Eğer sen olmasaydın bugün olanların hiç biri yaşanmazdı. Benim hayatıma girme ve bana müdahale etme!

Diye bağırdım. Bugün çok sinirlenmiştim ve bu siniri atamazsam birine patlayacağımı biliyordum. Patlamak üzereydim. Sinirden gözlerim doldu. Savaş'a bağırdım.

+ Git ve bir daha yanıma gelme! Çık hayatımdan!

Sanki gıcıklığına yaparmış gibi kollarını bana doladı.

- Ağla ve rahatla.

Dedi yumuşak bir ses tonuyla. Sesi güven veriyordu. Yavaş yavaş ağlamaya başladım. İçimdeki sinir ağlamakla geçmiyordu. Savaş'ın kolları hapishane gibi geliyordu. Kollarını sertçe açtım. Ona patlamaya başladım. Bağırdım, vurdum. Sonra çantamı aldığım gibi koştum, spor salonundan çıkıp arabama atladım. Sinirimin geçmesi için hız yapmaya başladım.

Savaş'tan

Sinirliydi. Gitmemi istedi ama gitmedim. Abisiyle arasını düzeltmeliydim. Bana bağırdı, vurdu, ağladı. Sonra çantasını alıp koşmaya başladı. Ne yapmaya çalıştığını çözemiyordum. Hemen peşine takıldım. Sinirini geçirmek için hız yapıyordu. Çok hız yaptığı için araya arabalar girdi. Rüya'nın arabasını göremiyordum. Ta ki acı bir fren sesi tüm yolu inletene kadar...