1. Bölüm

103 3 0
                                    

Işılın bitmez ısrarları üzerine kaygan zeminde market arabasını iterken demire çıkıp müthiş bir keyif yaşamış, oldukça eğlenmiştik. Tabii markette ki çalışanlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Şayet biz kontrolü kaybedip kampanya için dizilmiş ürünlere çarpınca ortalık savaş alanına döndü. Girdiğimiz marketten 20 dakika sonra ürün dizdikten sonra çıkabildik, üstelik alışveriş yapmadan ! Şimdiyse homurdana hormurdana yürüyor, İğneli laflarımı aralıksız Işıl'a yollamaktan çekinmiyorum. Yoldan yeni gelmeme rağmen gömüldüğüm yataktan beni güya moral bozukluğuma iyi gelecek bir şeyler almak için çıkarmıştı. Ama insanın böyle bir arkadaşı varsa başını beladan çıkarması mümkün olmuyor. Tamam öyle suçlar gibi bakmayın. Bende eğlenceye hayır demiyorum ama bütün fikirler onun başının altından çıkıyor. Biz küçükken başımız beladan kurtulmazdı. Az kavga etmedik biz Işılla. Her bela açışında yaptığı gibi yine alt dudağını dişliyor, bana melül melül bakıyor. Son 10 dakikadır onu görmezden gelmeye çalışsamda içim içimi yiyor. Aslında o da ben de itiraf etmek istemesekte bunu bilerek ve isteyerek yaptığını biliyoruz. Onun tek amacı beni biraz olsun eğlendirebilmek, eğer depresyona girersem aylarca çıkamayacağımın herkes farkında. Ne kadar hazin sonu ertelesede o günün geleceğini de biliyor.

"Aslında o kadar kötü sayılmazdı." Diye mırıldanmam ile arkadaşımın gözleri far görmüş tavşan gibi açılıyor.

"Bir daha yapalım mı ? Ya da dur dur ! Bu sefer daha büyük bir markete gidelim."

Her ne kadar arkadaşımın bu hırsını ve azmini takdir etsemde gururum daha fazlasını kaldırmaz.

"Işıllllllllll ! "

"Hahahaha ! Tamam, tamam şakaydı. Hadi evi filan boşver, üstümüzü değiştirip izmir gecelerine akalım."

Sabır dilercesine bir of çekip güldüm.

"Depresyonun eğlenceye akma aşamasından geçmeden önce evde oturup ağlama zırlama aşamasını geçmem gerekir biliyorsun değil mi ?"

"Ama o aşama çoook sıkıcı.
Hadi ama Melodi ! Ne ara bu kadar içine kapanık bir kız oldun sen ?"

Adımlarımı durdurup derin bir nefes aldım. Bu konuşmayı geciktirmek için herşeyi yapardım ama işte o hazin konuşma gerçekleşmek zorundaydı.

"Sen Alzheimer hastalığına yakalandında benim mi haberim yok ? Yada çipin mi yandı kızım senin ! Nişanlımın beni aldattığını öğrendiğimden beri olabilir mi ?"

"Ama- " elimi ağzına kapatıp onu susturdum.

" Bak Işıl lütfen üstüme gelme.Daha saatler önce nişanlımın beni aldattığını öğrendim. Herşeyi bırakıp ilk uçakla buraya geldim ve daha aileme okulu tamamen bıraktığımı nişanı attığımı geri dönmeyeceğimi bile söyleyemedim. Daha yol yorgunluğunu ve yaşadıklarımın şokunu atlatamamışken sen bana hadi gecelere akalım diyorsun. Bu içip, gezince geçecek bir şey degil Işıl. Zamana ihtiyacım var. "

Uzun cümlelerim yüzünden nefesim kesildi. Bu yaptığım dram yüklü konuşmadan sonra normal arkadaşlar birbirine sarılıp ağlar, sonra beraber depresyona girerler. Ama bu kişi Işıl olursa ;

" Tamam o zaman, bu gece ağla bizde yarın akşam çıkarız." der.

Çapkın KızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin