Adsız Bölüm 1

2 1 0
                                    

YALNIZCA HAYAL ET

Sabah telefonun alarmının çalmasıyla yarı uyanık bir halde elimi komodinin üstünde gezdirdim. Ben telefonu bulana kadar alarm kendiliğinden sustu. Nihayet telefona ulaştığımda telefonun kapalı olduğunu gördüm. Bir gece önce dolu olan şarjın nasıl bittiğine bir anlam veremedim. Tam olarak ayılıp gözümü açmam ise sağ yanımın boş olduğunu fark etmem ile oldu. Karım yanımda yoktu. Ruhsar nasıl olmuştu da uyanmıştı inanamadım. On senelik evliliğimizde Ruhsar'ın bir gün bile benden önce kalktığını görmemiştim. Kalkıp gözlüğümü taktım ve henüz geceymiş gibi karanlık olan evin içinde yolumu bulmaya çalıştım. İçeri salona doğru yürüdüm ve koridordan geçerken banyonun kapısını hafifçe tıklatarak ''Ruhsar '' diye seslendim. İçeriden sızan ışık her zaman açık bıraktığımız aynanın ışığıydı. Ama içeriden ses gelmedi. Kapıyı hafifçe araladım, menteşeleri yağlanmamış bu kapı her seferinde gıcırdadığından çocukları uyandıracağım endişesi ile aralık kalan yerden bir daha Ruhsar diye seslendimse de bir yanıt alamadım. Zaten Ruhsar içeride yoktu. Ruhsar ya uyuyamadı ya da rahatsızlandı diye düşünüp telaşlanarak koridorun ışığını yaktım. Sağ tarafımda kalan salona doğru yöneldim. Sol tarafta sokak kapısının olduğu yere kafamı çevirip baktığımda gözlerime inanamadım. Kapının olduğu yerde aşağı doğru inen bir merdiven gördüm. Birdenbire durup derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Hayatımda ''Bu bir rüyamı yoksa sanrılar mı görüyorum'' dediğim hiç olmamıştır. Bunu ilk kez yaşıyordum. Gözlerimi kapatıp bir süre bekledim. Tekrar gözlerimi açtığımda merdiven iki adım ötemde duruyordu. Kapının girişindeki ışığı da yakınca merdivenin gerçek olduğunu hayal görmediğimi anlamıştım. Doğru salona yönelip kalbim küt küt atarak Ruhsar'ı aramak için tüm ışıkları yaktım. Salonda kimse yoktu. Tekrar yatak odasına koştum. Sıra çocukların odasına geldiğinde çocuklarımı odada bulmak için içimden Allaha yalvarıyordum. Odanın kapısını açtığımda çocuklar yataklarında yoktu. Koridorda dizlerimde derman kalmadığını hissettim. Gözlerimden yaşlar gelmeye başladı. Ne çocuklarıma ne de karıma seslenecek gücüm kalmamıştı. ''Allah'ım kısa bir süre sonra bitecek değil mi?'' diye içimden konuşmaya başladım. Şiddetli bir üşüme ve titreme geldi bir sinir krizi geçiriyorum sandım ve ayağa kalkıp banyoya yöneldim. Yüzümü soğuk suyla yıkadım. Bütün bunları yaparken Ruhsar'ın ya da çocuklardan birinin gelip beni bu kabustan uyandırmalarını bekliyordum. Banyodan çıkıp mutfağa girdiğimde her şeyin yerli yerinde olduğunu gördüm. Kendime bir kahve yapıp düşüncelerimi netleştirmeye çalışmak istedim. Bütün korkum aşağısının neresi olduğu ve orada ne olduğuydu. Kahvemden bir iki yudum alıp merdivenlerden aşağı indiğimde oldukça şık eşyaların ve güzel bir piyanonun olduğu bir salon ile karşılaştım. Ne yazık ki çocuklarım ve karımdan hiçbir iz yoktu. Kahvemi biraz daha yudumladıktan sonra Allah dualarımı kabul etmiş olmalı ki aklım başıma gelmeye ve gücümü toplamaya başlamıştım. Yukarı çıkıp pijamalarımı çıkarıp, takım elbisemi giydim, aynanın karşısında kravatımı takarken her şey normalmiş gibi giyinip sokağa çıkacağıma inanamıyordum.

Hazırlanıp aşağı indiğimde önce sokak kapısının yerini aradım. Bir yandan da evden çıkabilirim inşallah diye dua ediyordum. Bir gecede beş katlı bir apartmanın giriş katı olan yüz metrekare dairemiz bahçe içinde iki katlı müstakil bir eve dönüşmüştü. Neyse ki evin çıkış kapısını buldum. Aklıma getirmemeye çalışıyordum mutlaka mantıklı bir açıklaması olacaktı. Evden çıkmadan şarja taktığım telefonu elime aldığımda bir şok daha yaşadım. Telefon şarj olmamıştı. Koşarak evdeki sabit telefonun olduğu odaya çıktım. Aslında bunu yaparken ne olacağını tahmin ediyordum. Elime aldığım ahizeden dıt dıt seslerini duyunca artık şaşkın halim gitmiş yerine sinirleri laçka olmuş bir adam gelmişti.

Arabanın anahtarları aklıma gelip de ceketimin ceplerini yokladığımda onları bulamayınca kuvvetli bir bağırışın benim sesim olduğunu anlamış ama kendimi susturamamıştım. Artık yeterdi. Karım ve çocuklarım bir gecede ortadan kaybolmuşlardı. Nasıl bir çıkmazdı bu böyle Hızla dışarı çıktığımda evin sokak kapısının bitiminde biran duraksadım. Dışarıya temkinli çıkmalıydım. Evimin içi böyleyse dışarıda neler oluyordu kim bilir. Yavaşça kapıyı açtım. Önümde çiçekler içinde bir bahçe ve etrafta bir sürü iki katlı evlerin olduğunu ve karşımda bir ormanın arkasından boynunu uzatan karlı tepeleri görünce bu yaşadıklarımın uyanmakta zorlandığım bir rüya olduğunu sandım. Dışarıda mis gibi temiz bir hava vardı. Bahçe kapısının önünde bir bisiklet duruyordu. Bisiklete atlayıp her zaman işe gittiğim tarafa doğru yöneldim. Kafam iyice karışmıştı. Bu sokak bizim her zaman ki sokağımızdı ama apartmanlar bir gecede ortadan kakmış, yerini çiçekli bahçeleri olan iki katlı evlere bırakmıştı. Bisiklet ile caddeye geldiğimde ne kadar az araba var bu saatte insanlar işe gitmiyor mu diye düşündüm. Ama artık korkmuyordum. Tek isteğim işyerime ulaşmak ve orada durumu insanlara izah edip karımı ve çocuklarımı bulmaktı. Onlar aklıma geldikçe içimde bir sızı oluşuyordu. Sanki onları asırlardır görmemişim gibi özlemiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YALNIZCA HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin