0.1

22 2 0
                                    


Aylardır aranan seri katilin son kurbanlarından birinin cesedi iki gece önce, diğer kurbanlar gibi, kurbanın kendi buzdolabında bulunmuştu. Katil kurbanlarını ne zaman öldürdüğü belli olmasın diye onları buzdolaplarına tıkıyordu. Zekice yapılmış bir hamleydi. Bu aylardır devam eden buzdolaplarından cesetlerin çıkma olayının aynı kişiye ait olduğuna dair tek iz her seferinde hiçbir kanıt olmamasıydı.

Çoğu polis ilk vakalarda bunun intihar olduğunu düşünmüştü. Cesetlerin üzerinde her hangi bir yara, kesik veya kan yoktu. Otopsi raporlarında da zehir ve benzeri hiçbir sonuç çıkmıyordu. Çünkü katil, kurbanlarının vücutlarını bir süre çürümeye bırakıyordu ve kurbanların bedeninde zehir olsa bile beden çürüyüp dondurulduğu için otopsi raporları yanlış sonuçlar veriyorlardı.

Katilin son kurbanı Bayan White, yetmiş yaşlarında tek başına yaşayan emekli bir matematik öğretmeniydi. Kocası yıllar önce vefat etmişti. Kızını da en son o zaman görmüştü. Kızı Emma iyi bir tıp eğitimi almak için yurt dışına gitmişti. Mezun olunca annesine güzel haberi vermek için sertifikası ve babasının ona üniversiteyi kazandığında hediye ettiği stetoskobu annesine posta yoluyla göndermişti. Babasının vefatından sonra o eve geri dönmek istememişti. Ama şimdi büyüdüğü ev onun için büyük bir yaraydı. Şimdi yapayalnız kalmıştı. Polislere annesinin katilin kim olduğunu bulmasını ve gerekli cezanın verilmesini istediğini söyledi. Fakat polisler genç kadını umursamadan annesi Bayan White'ı sonuçların hatalı çıkacağını bile bile otopsi sonuçlarını almaya götürdüler.

Emma, kapının eşiğine oturup başını bavuluna dayayarak sessizce ağladı. Bir süre sonra önünde biri belirdi. Olsa olsa on beş yaşlarında bir kızdı. Emma başını kaldırdı ve kızın suratına baktı. Siyaha çalan kahverengi saçları ve insanı içine çeken koyu kahve gözleri vardı. Üzerinde siyah deri ceket, yırtık siyah kot pantolonuna tezat oluşturacak asker postalları ve deri eldivenleri vardı.

Tek elini Emma' ya uzatıp. "Benim adım Beatrix Emerald. Evi biraz araştırsam sıkıntı eder misiniz?" dedi.

Emma kızın elini sıkıp "Sorun değil Bakabilirsin. Polisin yapacağı bir şey yok zaten. Annemin ölümü umurlarında değil," diye azının içinde geveleyiverdi. Beatrix kadının yanından yavaşça geçti ve içeriyi incelemeye başladı.

Buzdolabının içinde cesetlerin bulunmaya başlandığı ilk zamandan beri olayların intihar değil cinayet olduğunu biliyordu. Aylardır katilin peşindeydi.

İçeride olağan dışı bir şey aramaya başladı. Bir yandan da gördükleri ile ilgili Emma' ya soru soruyordu.

"Tezgahın üzerindeki bir kutu ağrı kesici. Annenizin bu ilacı kullanmak için gerekçe duyduğu her hangi bir rahatsızlığı var mıydı?"

"Evet, akşamları bel ağrısından uyuyamadığı için kullanıyordu,"

"Masanın üzerindeki Dan Brown Başlangıç. Bayan White anladığım kadarıyla kitap okumayı seviyordu,"

"Hem de çok severdi başlangıç en sevdiği macera romanıydı,"

Beatrix' in gözleri dış kapının yanındaki ayakkabılığa takıldı. Yaşlı kadın çok derli toplu biriydi ortalıkta yerli yerinde durmayan ve ya kirli hiçbir şey yoktu. Fakat ayakkabılığın önünde çamurlu bir çift kadın ayakkabısı vardı. Beatrix bundan baya bir şüphelendi. Son iki haftadır kar ya da yağmur yağmamıştı ama çamurlu ayakkabılar yerde kurumuş, kirli bir ıslaklık yaratmıştı. Beatrix ayakkabılığa gidip yaşlı kadının diğer ayakkabılarına baktı. Ayakkabılıktaki bütün ayakkabılar otuz altı numaraydı fakat yerdeki çamurlu ve pis ayakkabı ya baktığında otuz sekiz numara olduğunu gördü. İki hafta önce Bayan White'ın evine en yakın kar yağan yer iki mahalle ilerideydi. Ayakkabıları kanıt olarak alıp kapıya yöneldi.

BEATRIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin