Tahmin edilenin aksine seyrettiği basketbol maçının yarısında ayrılan Hoseok, daha Taehyung ile Jungkook otel odasına varmadan saatler önce çoktan odaya yerleşmişti bile. Günün yorgunluğu maçın gürültüsüne eklenmişti ve bir süre dinlenmeyi tercih etti Hoseok, diğer arkadaşlarının aksine.
İlk önce üzerini değiştirdi, biraz yemek yedi ve yumuşak yatağına uzandı. Yarım saat kadar uyukladı ama bu saatte uyuma alışkanlığı olmadığından yeniden uyanmış bir şekilde buldu kendisini. Daha sonra biraz televizyonu açtı ve kendileri hakkında çıkan haberleri izledi.
Sıradan haberlerdi işte hepsi. Daha çok dikkat çekebilmek için farklı ırktan olduklarını haberin baş köşesine iliştiren kanallar vardı bolca. Ya da bugünkü programda onlara yöneltilen dağılma soruları, sevgili soruları falan haber edilmişti genelde. En olmadı hayranlarını küçümsüyorlar, ortaokullu kızlar diyerek 'şaka yaptıklarını' zannediyorlardı. Her biri geri kafalının tekiydi Hoseok'a göre.
Irk ayrımının yalnızca yıllarca üzerlerine baskı kurdukları siyahilere karşı olduğunu sanan bir grup aptal televizyon şovlarının vazgeçilmez ögesiydi. Dağılma soruları soruyorlardı, bu şekilde grubun arasındaki bağı sorgulama kalkışıyorlardı. Halbuki hiçbir üyenin grubundan vazgeçmeyeceğinin farkında değillerdi. Sevgili, ilişki soruları soruyorlardı. Bazen daha ağırları, hayranlarıyla yatıp yatmadıklarını soruyorlardı ve buna bir cevap bekliyorlardı. Buna hakları olduklarını düşünüyorlardı ve ne kadar özel soru sorarlarsa sorsunlar öyle bir yayılıyorlardı ki karşılarındaki koltukta, Hoseok bunların hiçbirisine katlanamıyordu. Ne hakla bunları öğrenmeye çalıştıklarını bile anlayamıyordu.
Taehyung ve Jungkook'un ilişkisinin ardından daha da duyarlı olmuştu bu duruma. Onların yaşadığı zorlukları, saklamaya çalıştıkları aşklarını ve bunların hepsini yapmak zorunda oluşlarına tanık oldukça dayanamaz oluyordu buna. Onlar için daha çok şey yapabilmek istiyordu. Aşklarının hesabını kimseye vermeden özgürce yaşayabilmelerini istiyordu. İkisi de onun canından bir parçaydı ve bunları tüm yüreğiyle diliyordu. Dahası, onlar için elinden geleni ardına koymadan yapıyordu.
Dünyanın en güzel hissini birilerinden gizleyerek, kaçarak, dört duvar arasına sıkışarak yaşamak zorunda olan dostlarını gördüğünde bazen gerçekten kalbi sızlıyordu. Onları izlemek bile böyleyse, bunları yaşamak nasıl bir histir tahmin bile edemiyordu. Yine de, Jungkook da Taehyung da yaptıkları her şey için hem Hoseok'a hem de diğer üyelere sonsuz kez teşekkür ederdi, onlara minnet duyardı ve Hoseok işte o zaman biraz daha rahat hissederdi kendisini. Rahat ve işe yaramış hissederdi.
Şimdi ise telefona üyelerden gelen mesajlardan anlaşıldığı kadarıyla Seokjin ve Jimin ile birlikte dışarıdaydılar. Eğleniyorlardı. Seokjin ikisinin de birbirinden ayrılmadığını, birbirlerine sülük gibi yapıştıklarını yazıp bolca gülücük ve kalp atmıştı grup sohbetlerine. Hoseok da onların bu hallerini okuduktan sonra yüzüne fark etmeden kocaman bir gülümseme yerleştirdi ve Seokjin'in mesajlarını bolca kahkaha emojisiyle cevapladı. Zaman zaman grubun maskotu olurdu bu çift. Hem grubun en küçük iki üyesi olmalarından dolayı, hem de ilk günden beridir güldürmesini çok iyi bildiklerinden dolayı bu konuma gelmişlerdi. Doğal halleri bile öyle eğlenceli, öyle komikti ki birbirlerine olan aşklarını itiraf edip birlikte olmaya başladıklarında bu komiklikleri belki de iki, üç katına çıkmıştı. Bu sefer onlar gülünecek bir şey yapmasalar bile üyeler gülecek bir şeyler buluyorlardı.
Jungkook'un gözlerini kırpmadan kırk sekiz saniye boyunca Taehyung'u izleyebilmesine gülüyorlardı mesela. Ya da yapışık ikizler gibi tüm gün el ele dolaşmaları güldürüyordu onları. Jungkook'un yüzlerce kez onu sevdiğini söylemesinin ardından eli ayağı titreyen, heyecandan yüzü kızaran Taehyung da oldukça komik bir manzaraydı. Asla Jungkook'un onun sevgilisi olduğuna alışamamıştı. İlk sevgili olduklarına buna inanamamış gibi üst üste beş kez Jungkook'a erkek arkadaşı olmasını teklif etmişti. Jungkook birisine aşık olduğunu söylediğinde, bu kişinin kendisi olduğunu bir anlığına unutur ve ağlayacak gibi olurdu. Yine de bunun çok hoş bir şey olduğunu söylerdi Taehyung. Ne de olsa Jungkook'un onun sevgilisi olduğunu unuttuğunda, her hatırladığı an bir kez daha o heyecanı yaşadığını belirtirdi. Sonuç olarak her ikisi de çok şapşaldı ve Hoseok onların her bir ayrıntısını, sahip oldukları her özelliklerini çok seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starry eyes
Fanficyazan: stefani-jag prompt sahibi: etkinlik üyeleri "Jungkook'un parlak bakışlarının altında göründüğünden çok daha fazlası gizliydi."