3

347 30 10
                                    

felix changbin'i dışarıya çıkardığında aldıkları temiz hava ile kendilerine gelmişlerdi. ardından ilk söze giren felix oldu.

"canın yanmıyor mu?"

"hayır." dedi changbin.

"ama karşımda kanlar içindeydin, kollarında falan hep kesikler var. bayıldın bir de. yemek yiyor musun ki sen?" felix changbin için edişelenmişti.

yani bu tarif edilemez bir duyguydu. örnek verilebilecek olursa sokakta duyduğunuz bir kedi sesine doğru gidersiniz ve yavru bir kedinin size masum gözlerle miyavladığını görürsünüz ya onun gibi bir şeydi bu felix için. o an içinden sadece changbin'e yardım etmek ve yaralarını sarmak istiyordu.

bu ortamda mutlu durmuyordu çünkü. onu mutluluğa sürüklemenin ne gibi bir zararı olabilirdi ki?

felix zaten her zaman düşünmeden isteklerine göre hareket eden biriydi. kalbi mantığını susturmayı bir şekilde başarırdı. şimdi de öyle yapacaktı.

changbin sessizce felix'i incelerken felix yere bakıyor ve yapacağı diğer adımları düşünüyordu.

"içeride söylediğim şey..." dedi felix.

"tanışma olayı mı?"

"hmhm. bir yerlere gitmek ister misin?"

changbin şaşırmasına rağmen reddecek kadar gururlu değildi. kendi karanlık dünyasından çıkıp etrafı görmek istiyordu bu da işine gelirdi. bu yüzden olumlu cevap verdi ve yarın için anlaşıp evlere dağıldılar.

changbin gittiğinde heyecandan uyuyamamıştı felix'de aynı şekildeydi. arkadaşı jisung ile konuşmaya karar verdi.

felix
jisungie
napiyorsun

jisung
oturuyoum yavru
sen

felix
bende oyle iste
ya biz yarin
changbinle
bulusucaz da
bahsetsene bana biraz ondan

jisung
ow biraz erken olmuş
ama bizimde minho ile
oyle olmustu
neyse changbinden bahsedeyim
yani balim bende cok tanımıyorum
ama minhodan duyduğuma göre
sinir hastalığı varmış
nöbetler krizler falan
geçiriyormuş
birilerine zarar vermemek için
boksa başlamış sonra chan ile tanışmış
maçlara da çıkmaya başlayınca
baya iyi anlaşmışlar
ama minho sürekli sessiz biri diyordu
yani hiç özel hayatını
nasıl sinir hastalığı var falan hiç bilmiyorum
sen emin misin bu changbin işinde
gerçekten onu hayatına dahil etmek istiyor musun

felix
evet
onun hakkında her seyi
bilmek istiyorum nedensizce

jisung
bak bu sinir işi
bildiğin gibi hafife alınacak bir sey degil
ya sana zarar verirse

felix
ben inaniyorum
o kadar kotu degil
hem o kadar kotuyse bile
ona yardımcı olamaz mıyım
gercekten hissettiklerim
farklı yani
cok ilgimi cekiyor o cocuk
hayatına dair herr seyi bilmek istiyorum
onun hayatında rn onemli yere sahip olmak istiyorum
ona ilgi göstermek
onun bana ilgi göstermesi
of yani anlatamiyorum

jisung
anladım ben seni
ama nolur dikkatli ol
haber ver bana yarin
opuyprum iyi geceler

felix sonunda telefonunu kapatıp uykuya daldı. ertesi günün sabahında ikili buluşma yerine gelip sohbet etmeye başladılar. sohbetleri o kadar çok sarmıştı ki. fakat bu süre boyunca hep felix bahsetmişti hayatından changbin hep dinleyen taraf olmuştu.

"hep ben anlattım, biraz da sen anlatsana."

changbin'in istemediği yerden soru gelince yerinde biraz kıpırdandı fakat bir şeyler söylemek zorundaydı.

"tek yaşıyorum ailem yurt dışında, lise bittikten sonra milli savunma sınavlarına girdim kazandım fakat devam etmek istemediğim için spora yöneldim o sırada da chan ve minho ile tanıştım işte."

felix cevaptan pek tatmin olmamıştı bu yüzden daha fazla soru sordu.

"maçlara kendi isteğinle mi çıkıyorsun?"

"evet, benim için kötü bir tarafı yok hemde chan ve minho'ya katkıda bulunmuş oluyorum." dedi changbin

felix cevap vermeyip önündeki içkisinden yudumladı. bu sefer changbin tekrar konuşmuştu.

"benimle ilgileniyor musun?"

"ha? ah pardon dalmışım." dedi felix.

"hayır o anlamda demedim. yani daha yeni tanıştığın birine buluşma teklif etmek sanırım onunla ilgilendiğini gösterir."

"öyle mi dersin?"

"hmhm."

"o zaman evet. seninle ilgileniyorum."

-

mad | changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin