.Boş odamda bilmem kaçıncı biramı yudumluyorum.
Sonuç?
Hiç...
Koca bir hiç. Koca bir boşluk. Koca bir uçurum. Bir süre bekliyorum ve yine o tatlı etki geliyor. En azından bir süreliğne beynim duruyor. Düşüncelerim beni idam masasına sürüklemiyor. Sonra birden içimu bir duygu kaplıyor. Gülümsüyorsun. İstemsiZce. Sonra istemsizce boş odada kahkahaların yankılanıyor. Sonra kafamda bir ses yankılanıyor ah pardon binlerce ses, vızıltı. Kafanı duvarlara vurmak istiyorsun. Yeniden kahkaha atmak istiyorsun. Bir bardak daha içiyorsun bir bardak daha bir bardak daha. Bu sefer gülmüyorsun. Tatlı bir düş, rüya görüyorsun. Ebedi aşkın karşında beyazlar içinde seni bekliyor. Sana tek bir kelime veriyor o taptıgın sesiyle.
''Gel...''
Gitmek istiyorsun ama gidemiyorsun. Birşey seni çekiyor. Görüntü bulanıklaşıyor. Dayanamıyorsun bu acıya ve bir şişeyi daha açıyorsun. Dikiyorsun kafaya. Ne acıyı umursuyorsun nede başka bir şeyi.
Yeniden geliyor gözlerinin önüne bu sefer kalkıyorsun. Sana gülümsüyor ve ellerini uzatıyor.
Tamam'' diyorsun. Bu kadar daha kimse beni durduramaz. Bir adım daha atıyorsun, ve tutuyorsun o yumuşak ellerini. Zaman ve mekan değişiyor birden. Yaģmur bulutları gidiyor yerine Güneş kadar aydınlık bir Ay geliyor. Siyah asfaltlar gidiyor ve yerine rengarenk çiçeklerin olduğu bir kır geliyor. Sonra beraber yıldızlar izliyorsunuz. 1 yıldız kayıyor gökyüzünden...
Ve o gecenin sabahı bir genç adam boş odasında elinde bira şişeleriyle sevdiğnin fotorafıyla kapatmış ebediyete gözlerini...
-Aresellia
Hayal ürünüdür