Life begins where fear ends/ Yandere sanzu x okuyucu

Günlük

Sabah uyandığımda ilk yaptığım işi yaptım. telefonumun ekranına baktım, saat 11'e geliyordu.

"HAY SİKEYİM PATRON BU SEFER BENİ GERÇEKTEN KOVUCAK!"

Aceleyle yataktan kalkıp lavaboya gittin, elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçtin. Hızlı olman gerekiyordu bu yüzden hem giyiniyor hemde tabağa mısır gevreği koyuyordun. Başkası seni öyle görse gerçekten gülünücek bir tipin olduğu görünürdü. Masaya oturdun ve hızlıca yemeye başladın. Yemeği bitirmeden evden hızlıca çıktın. Koşarak otobüse yetişmeye çalışıyordun.

"SİKTİĞİMİN ŞOFÖRÜ BİLEREK FARK ETMİYOR BENİ!"

Sinirlerine zor hakim oluyordun. Taksi çağırmaktan başka yapıcak bir şey yoktu. Ama taksinin gelmesini bekleyemez gibi duruyordun bu yüzden koşmaya karar verdin.

"OFF NEDEN KÖTÜ ŞEYLER HEP BENİ BULUYOR BUGÜN!"

Asıl kötü şeyin bu olmadığını öğrenicekti akira.

10 dakika hızlıca koşmanın sonunda gelmiştin. Soluk soluğa kalmıştın bu yüzden geldiğin gibi bir sandalyeye oturdun. İçeriden arkadaşın seni görüp yanına gelmişti.

"Ne oldu aki bu halin ne?" (Sakura)

"Onu boşverde patron geldi mi?"
Soluk soluğa konuşuyordun.

"Hayır daha gelmedi." (Sakura)

Kızın dediğinin ardından sevinmiştin. Birlikte içeri geçip patron gelmeden kahve içmeye karar verdiniz. Sakura kahveleri hazırlıyor sen ise onun yandaki masaya oturmuş televizyon izliyordun.

Son dakika haberi ile ikinizde ekrana döndünüz.

"Bir son dakika haberi ile karşınızdayız, Bonten çetesi **** barında silahlı kavgaya karıştılar. Karşı taraftan 12 kişi ölü, 6 kişi ise ağır yaralıdır, Aileleri ölenler için isyanda. Bir sonraki haber.."

"Bu bonten'i çok merak ediyorum ya! Mor kısa saçlının yüzünü görmüştüm, gerçekten çok yakışıklıydı! Keşke onunla tanışabilsem."
(Sakura)

"Saçmalama saku. Adamlar önlerine geleni öldürüyorlar ve sen tanışmak istiyorsun? Kafayı mı yedin."

"Ama çok yakışıklılar özellikle şu pembe saçlı olan, içlerinden en psikopat'ı!" (Sakura)

Ekrana geri baktığında pembe saçlı çocuğu görmüştün. Gerçekten ruh hastasına benziyordu.

"Yani, fena değil."

"Fena değil mi!? Adam bizim çevremizdeki erkeklere bin basar neresi fena değil?"
(Sakura)

"Of saku konuşmayalım artık şu bonteni canımı sıkıyorlar."

"Pekii" (Sakura)

Sakura kahveleri yapmayı bitirmişti, ikinizde masaya oturup kahve içmeye başladınız.

"Sana bir şey söyliyceğim aki."
(Sakura)

"Hm?"

"Ben aslında... bontenden biri ile tanıştım."
(Sakura)

Kahveyi hızlıca ağzından püstürmüştün. Sakura ise garip bakışlar sergiliyordu.

"NE? SEN SALAK MISIN SAKU! YA SENİ ÖLDÜRSEYDİ? BİDAHA SAKIN GÖRÜŞME! AYRICA KİMDİ O?"

"Sana dediğim adam. Şu pembe saçlı ağzında iki tane yarası olan.."
(Sakura)

"Nasıl tanıştın?"

"Bir kaç arkadaşımla bara gitmiştik. Barda beni süzmüştü. Bende o zamanlar onun o çocuk olduğunu bilmiyordum, gidip bana içki ısmarladı. Adını sorduğumda yanıt vermedi. Aniden dudağıma yapıştı. İçkili olduğu barizdi.
Sonrasında ise diğer arkadaşlarım beni onun yanından uzaklaştırdılar. Bu olay olalı 2 haftaya yakın oldu ama aklımdan hiç çıkmıyor." (Sakura)