Gençtik, hatalar yaptık. Ancak o bir hata olamayacak kadar güzeldi, bütün gücenmişliklerimizi alıp götürdü.
beatrisJmn_2 | -lee jeno+girl-
young family au¡
!rahatsız edici ve yaş sınırı olan öğeler içerir!
start:20.02.22
finnish:??.??.??
(Bu fic için aklımda çok güzel şeyler var. Yani diğer kitaplarımdan ziyade angstan ve dark kaostan uzak bir şekilde soft ve devil kaos içerikli bir şey olacak. Yani ficde Haechan var bir zahmet dimi :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
iyi okumalar
"Amca oluyorum."
Haechan'ın bilmem kaçıncı kez şokla söylediği şey ile gözlerimi yumup baş ağrımın geçmesi için anlımı ovdum. Akşama kadar yan yana yatağımda oturup içinde bulunduğumuz durumu konuşmuştuk. Yani Haneul ve Haechan konuşmuş, bende zaten bizzat kendim yaşadığım şeyleri bir de onların ağzından dinlemiştim.
"Ama ben dedim size," Haechan iç çekerek ağzına kucağına koyduğu cips paketinden bir tane peynir topu attı. Hissiz bakışlarım tekrar ona dönerken kaşlarını kaldırarak baktı bana. "Ne öyle bakıyorsun bana? Korunmadan allahın her günü sevişirseniz olacağı buydu." Haneul yastığımı bir anda ona fırlattı, bende battaniyemi biraz daha göğsüme çekmekle yetindim.
"Her günmüş, Sewan'ı kendinle mi karıştırdın? İmkanın olsa şu an Mark'ından beşinci çocuğuna hamileydin sen." Haechan Mark'ın adı geçtiği gibi nahoş bir şekilde kendini üstüme doğru bıraktı. Göz devirdim bu hâline, midemde ne var ne yoksa üstüne çıkartasım vardı.
"Öyleydim gerçekten, çok güzel çakıyor şerefsiz." onu ileriye doğru itip yüzümü buruşturdum işittiklerimle. Biz içi dışı bir olan bir arkadaş grubuyduk. İyi anlaşırdık, öyle olduğunu düşünüyorduk ya da. Ama her ne olursa olsun en mahrem olayını bile çekinmeden anlatan Haechan ve böyle konulara hiç gelemeyen, utansa bile damarına basıldı mı susmak bilmeyen Haneul evin içinde ki atmosferi dengede tutuyor gibiydi.
Bense, genelde arkası toplanması gereken o kızdım. Kimseyi umursamazdım, kendim ne istiyorsam onu yapardım, içer döker ortalığı birbirine katardım. Ama onlarla tanıştığımdan beridir durulmuştu bu hareketlerim. Bir tek onlarla da değil, onunla tanıştığımda.
Lee Jeno'yla.
Haechan'ın ağzından düşürmediği Mark'ı sayesinde tanımıştık birbirimizi. Kampüsün içinde ki bir kafede otururken yanımıza gelmişti Mark. Hemen arkasında da burada ne işi olduğunu sorgular gibi bakan Jeno vardı. Sonra göz göze geldik onunla. Ne olduysa da öyle oldu sanırım. Parmaklarım arasında ki sigarayı söndürüp oturuşumu düzeltirken bana gülümsediğini gördüm.
İşte bugüne kadar ne yaşadıysak o gülüşünden sonra oldu her şey.
"Doktora gitsen keşke, en azından gerçekten hamile olup olmadığını öğrenmiş olurduk." Haneul elini çenesinin altına koyup bana bakarken onun dediğini yapmaya gücümün olup olmadığını düşündüm. Sanırım, yoktu.
"Salak mısın cemile? On beş tane test yapmış hepsi çift çizgi bas bas bağırıyorlar hamileyim diye. Sen gelmiş doktor diyorsun." gözlerini devirip arkasına yaslanışını izledim. Gerçek anlamda, felaket bir çıkmazın içerisindeyim.
Çalan kapı ile dikkatimi toparlarken Haechan hızlıca kalktı yatağımdan. "Haşin kaplanım geldi!" diyerek odamdan çıkıp dış kapıyı açtı, ardından ise sevinçle gülmesini ve "Rany-aahh!" diye bağırmasını işittik.
Sertçe yutkundum. Rany Park, açıkçası bizi hizada tutan tek kişiydi. Sert mizacı gereği yeri geldiği zaman götümüzün tutuşmasını bile sağladığı oluyordu.
Odaya Rany'nin sırtında ki Haechan ile girmesinin ardından gülümsemeye çalıştım. Hâlâ, alışamadığım bir şey vardı içimde. Bir gün bile geçmemişti ki bana kalsa bir saat bile geçmeden, kimseye tek bir kelime bile etmeden kurtulmam gerektiğini düşünüyordum.
Bu işin bana kalan kısmıydı, vicdanıma ve kalbime kalan kısmı ile Lee Haechan'a kalan kısmı devreye girdiğinde, artık her şey için çok geçti.
"Selam hatunlarım," henüz Rany'nin haberinin olmamasının rahatlığı ile gülümseyerek "selam" dediğimde sırtında ki bedeni yere bırakıp benim yatağıma doğru attı kendini. Üzerime doğru uzanırken kollarını belime sarıp kucağıma koydu başını.
"Ayyy," Haechan dudaklarını büzüp ellerini çenesinin iki yanına koyarak baktı bize. Bakışlarından bir pot kıracağını anladım o an ancak ağzımı açıp da tek bir şey söylemedim. Çünkü içinde bulunduğumuz durumu söylemeye dilim varmasa da, onun dili oldukça varıyor gibiydi.
"Tam teyze vibeı veriyor yemin ederim..ya da baba vibeı- ay anne vibeı." Haneul uzanıp bacağını iki parmağının arasına alıp sıkıştırdığında bağırarak geriye kaçındı. Rany karnımdan kalkıp çatık kaşlarıyla bir bana baktı, bir karkasında ki bedenlere.
"Teyze? Baba, anne?" şirin olduğunu düşündüğüm şekilde gülerek ellerimi iki yanımda kaldırdım. Hâlâ bana anlamazca bakarken "Sürpriz," demiştim ancak benim devam etmeme izin vermeden Haechan "anne oluyoruz!" diye bağırdığında sanırım başından vurulmuşa dönmek ne demek onu görmüştüm yüzünde.
"Hassiktir, şaka yapıyorsun!" anında yatakta doğrulup karnıma doğru kocaman açtığı gözleri ile bakarken gülümsedim. "Valla şaka değil kaplanım, on beş tane test yapmış hepsi de pozitif. Sewan artı Jeno eşittir minik keşler anlayacağın."
Rany şaşkınlığını üzerinden atıp bu sefer direk bana sarıldığında "Jeno'ya söyledin mi?" diye sordu. Başımı olumsuzca iki yana salladım. O ise iç çekerek kollarını biraz daha sıkılaştırdı.
"Eğer Jeno iti kabul etmezse hatırlatın da halatlarımı yanımda getireyim. Çatıdan sallandırmak daha kolay olur." kahkaha atarak benden çekilmesini izledim. Şu zamana kadar üçü öğrenmişti ve üçü de iyi tepkiler vermişlerdi.
Ancak bu iyi tepkilerin aynısını Jeno'nun da vermesini umuyordum. Aksi taktirde ne yapardım, hiç bilmiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-♡- * * * *
OLUM VALLA BEN ÇOK HEVESLİYİM BU FİC İÇİN YEMİB EDERİM
ÇOK İÇİME SİNDİ İNŞ BOK OLMAZ
neyse öhöm
Bu fice normalde on tane falan bölümyazıp öyle atacaktım ama kızçeler gaza getirdi 🙂 Bu yüzden sık sık bölüm atamayacağım ama arayı da fazla açmayacağım
