0.5

202 25 19
                                    


(Herkese merhabaaa >.< biliyorum bazılarınız çok beklediniz ancak yeni bölüm attığım her ficimde yaptığım gibi buraya da yazacağım. Hesapta açıklama yaptım ama görmeyenleriniz olmuş olabilir sonuçta. Sağlık sorunlarım nedeni ile yazmaya bir süre ara vermek zorunda kaldım. Ancak okuyucuları da bekletmemek için taslak bölüm içeren ficlere bölümleri düzenleyip atmaya karar verdim. Fazla aktif olamıyorum eskisi gibi ve bu durum moralimi de bozmuyor değil açıkçası. Bilenler bilir, yazmak benim için nefes almak gibi ve bir türlü de bırakamıyorum. Her ne kadar ara vermiş olsam da kendimi yine burada buluyorum ve yorulana kadar bir şeyler yazıyorum. Umarım anlayış ile karşılarsınız beni<3)

 Umarım anlayış ile karşılarsınız beni<3)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi Okumalar

Sabah gözlerimi büyük bir susuzluk ile açtığımda yüzümün önünde ki saç tutamlarını iteleyerek gözlerim kapalı bekledim bir kaç dakika. Dün akşam yaşananlar şerit şerit gözümün önüne serilirken oflayarak yatak örtüsünü üzerimden fırlatmam bir oldu. Sanki bir an önce uyanmak istediğim bir rüyanın içerisindeymişim gibi hissediyordum ancak rüya olmadığı da oldukça açık gibiydi.

Yataktan kalkıp ayaklarımı sürüye sürüye odamdan çıktığımda saatin erken olmasından dolayı olmalı ki evde çıt çıkmıyordu. Saçlarımı karıştırıp mutfağa girdiğim sırada mutfak masasında oturan bedeni görmemle duraksadım. Gitmemiş miydi?

"Jeno?" sesimle başını kaldırdığında gördüğüm suratı karşısında ağzım tabiri caizse bir karış açık kaldı. Hızlıca yanına ilerleyip sandalyenin birisine oturduğumda "Abim mi yaptı bunu?" diye sormadan edemedim. Kaşının ve dudağının kenarında kuruyan bir yara vardı, aynı zamanda da elmacık kemiğinde bir kaç saate patlıcan gibi moraracak bir kızarıklık da yer ediniyordu. İç çekerek elimi yüzüne uzatıp yanağını okşadığımda anında yüzünü elime yaslayıp gözlerini kapattı. Çocuk gibiydi cidden.

"Önemli değil," dedi sonra sakince, sanki abimden dayak yiyen o değilmiş gibi. "hak ettiğim bir şeydi." söylediklerine sırıtıp ayaklanmadan önce "Choi Siwon'dan bahsediyoruz. Yüzünde kırık olduğundan bile şüphe duyarım." dediğimde o da güldü dediklerime. Abimin eli ağırdı, bilirdim. Lisede bile bir çok kez erkek arkadaşlarım kendisinden dayak yemiş ve benden kaçar olmuşlardı. 

Banyo dolabından ecza çantasını kaptığım gibi geri mutfağa döndüğümde Jeno bir bana bir de elimdekine yüzünü buruşturarak baktığında gözlerimi devirdim bu haline. Dün abimin karşısına geçip sorumlulukla alakalı sözlerini sarf ederken daha cesurdu ancak şimdi canının yanmasından korkan bir anaokulu çocuğundan farkı yoktu. Çantayı masaya bırakıp oturduktan sonra içinden tentürdiot, pamuk ve yara bantlarını çıkarttığım sırada "Ne zaman oldu bu?" diye de sormadan edemedim. Abimin böyle sakin kalmayacağını tabii ki biliyordum. Elbet bir gün patlayacaktı ancak biraz erken olmuşa benziyordu. Bana fazla kızmayacağını dün ağladığım zaman verdiği tepkiden çok iyi anlamıştım ancak Jeno için aynı şeyi söylemem asla mümkün değildi.

young life° lee jenoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin